srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 15,992
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
Önceden söylemem lazım ki daha önceden hiçbir Silent Hill oyununu oynamadım. Bu durum; tartışmak istediğim konu ve yazının tamamıyla harika bir tezatlık içeriyor ama bu serinin kalitesine değinmesem, eminim ki bir şeyler eksik kalırdı. Korku türüyle yakından uzaktan alakası olmayan ben,arkasındaki beklenti taşkınına yüzümü dönmeli ve bu gerçeği karşılamalıydım.
22 yıldan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen birçok kişinin kalbinde yer etmiş olan bu yapım; ününü ise detaylı ve derinlikli tanımlanmış karakterlerine, gizem dolu senaryo örgüsüne ve her daim sizi rahatsız bir ruh halinde bırakacak atmosfer parametrelerine (ses ve müzik kullanımı) borçlu.
Silent Hill 2 remake bunları karşılayabilecek mi?
Öncelikle Silent Hill sevdalıları için bu remake versiyonunun düzgün bir yapıda çıkmasını isterim. Konami’nin ellerinde hayat bulan bu seri, kısa zamanda nasıl bir kaliteye ve oynanış ve hikayenin katman katman örüldüğü bir yapıya sahip olduğunu gösterdi.
Geliştiricilerin ellerindeki kült oyuna nasıl yaklaşacakları bir nevi oyunun çıktığında neye benzeyeceğini de işaret edecek. Özellikle yakın zamanda yayınlanmış ve keyifli bir interaktif deneyim sunacağı vaat edilen CGI animasyon Ascension, insanların içindeki Silent Hill ateşini de söndüremedi.
Hatta ve hatta, ikinci yapımın remake’i bir kenara dursun iki yeni proje olan Silent Hill Townfall ve F’in bile birçok oyun severin heyecan eşiğini geçemediğini görüyorum. Dolayısıyla, Silent Hill 2 remake üstündeki beklentiler gün geçtikçe daha da artıyor ve nostaljik sebeplerle fırlayan oklar bana göre en ölümcül silahlardır.
The Medium ve Blair Witch’i geliştiren Bloober Team’in üstlendiği remake versiyonu, bazı oyuncuları endişelendirmeye yetti bile. Bahsi geçen bu yapımlar kesinlikle kabul edilebilir yapımlar ki The Medium görsel tasarımıyla ciddi şekilde kendini gösteriyordu ama bu türün en ufuk açıcı oyunlarından da olamadılar.
Ancak stüdyonun pazarlama şefi Anna Jasinska, oyunun ruhuna sadık kalındığını ama oynanışın yenilendiğini daha önceden belirtmişti. Orijinal oyuna bağlı kalınması bir yana eklenen minimal, modern ama etkili değişiklikler oyuna olan sevgiyi güçlendirip benim gibi hiç korku oyunu oynamamış insanları bile başına çekebilir.
İlgi çekici ve derin bir hikaye örgüsü, ilk bakışta göze çarpan grotesk bir sanat stili ve Akira Yamaoka’nın müzikleri. Bu üç değişkenin bir araya gelmesi kadar bir o kadar kolay ama bir o kadar da ter akıttıracak cinsten değil mi?
Günümüze dek bir elin parmakları geçmeyecek kadar ilk oyuna saygısını sunan ama moderniteyi de benimseyen harika remake’ler görebildik. Bloober Team, önceki oyunlarıyla kendisini kanıtlamış bir stüdyo ancak ikinci oyunun ağırlığını ne derecede taşıyabilecekler göreceğiz.
22 yıldan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen birçok kişinin kalbinde yer etmiş olan bu yapım; ününü ise detaylı ve derinlikli tanımlanmış karakterlerine, gizem dolu senaryo örgüsüne ve her daim sizi rahatsız bir ruh halinde bırakacak atmosfer parametrelerine (ses ve müzik kullanımı) borçlu.
Silent Hill 2 remake bunları karşılayabilecek mi?
Öncelikle Silent Hill sevdalıları için bu remake versiyonunun düzgün bir yapıda çıkmasını isterim. Konami’nin ellerinde hayat bulan bu seri, kısa zamanda nasıl bir kaliteye ve oynanış ve hikayenin katman katman örüldüğü bir yapıya sahip olduğunu gösterdi.
Geliştiricilerin ellerindeki kült oyuna nasıl yaklaşacakları bir nevi oyunun çıktığında neye benzeyeceğini de işaret edecek. Özellikle yakın zamanda yayınlanmış ve keyifli bir interaktif deneyim sunacağı vaat edilen CGI animasyon Ascension, insanların içindeki Silent Hill ateşini de söndüremedi.
Hatta ve hatta, ikinci yapımın remake’i bir kenara dursun iki yeni proje olan Silent Hill Townfall ve F’in bile birçok oyun severin heyecan eşiğini geçemediğini görüyorum. Dolayısıyla, Silent Hill 2 remake üstündeki beklentiler gün geçtikçe daha da artıyor ve nostaljik sebeplerle fırlayan oklar bana göre en ölümcül silahlardır.
The Medium ve Blair Witch’i geliştiren Bloober Team’in üstlendiği remake versiyonu, bazı oyuncuları endişelendirmeye yetti bile. Bahsi geçen bu yapımlar kesinlikle kabul edilebilir yapımlar ki The Medium görsel tasarımıyla ciddi şekilde kendini gösteriyordu ama bu türün en ufuk açıcı oyunlarından da olamadılar.
Ancak stüdyonun pazarlama şefi Anna Jasinska, oyunun ruhuna sadık kalındığını ama oynanışın yenilendiğini daha önceden belirtmişti. Orijinal oyuna bağlı kalınması bir yana eklenen minimal, modern ama etkili değişiklikler oyuna olan sevgiyi güçlendirip benim gibi hiç korku oyunu oynamamış insanları bile başına çekebilir.
İlgi çekici ve derin bir hikaye örgüsü, ilk bakışta göze çarpan grotesk bir sanat stili ve Akira Yamaoka’nın müzikleri. Bu üç değişkenin bir araya gelmesi kadar bir o kadar kolay ama bir o kadar da ter akıttıracak cinsten değil mi?
Günümüze dek bir elin parmakları geçmeyecek kadar ilk oyuna saygısını sunan ama moderniteyi de benimseyen harika remake’ler görebildik. Bloober Team, önceki oyunlarıyla kendisini kanıtlamış bir stüdyo ancak ikinci oyunun ağırlığını ne derecede taşıyabilecekler göreceğiz.