KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Atomic Heart İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Uzun zamandır beklenen ve Rusya menşeili Mundfish tarafından geliştirilen aksiyon RPG oyunu Atomic Heart, Focus Entertainment tarafından konsollar ve PC için geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Oyun, karışık inceleme puanları ve geri dönüşler alsa da kendine özgü atmosferi ile oyuncuları ekran başında tutmayı başardı.

En azından olumlu yanıtlar almayı başaran , yakın zamanda DLC’leri ile birlikte sunduğu macerasına devam edecek olsa da bu oyunu ve vaat ettiklerini incelemeden geçmek asla olmazdı. Sovyetlerin tarihinin şekilden şekle girdiği ve bu yüzden oyun dünyasında birtakım söylentilere kaynak olan yapım, bunlara rağmen hatırı sayılır bir deneyim sundu.
Atomic Heart’ın hikayesiyle başlıyoruz


Genellikle incelemelerimde spoiler vermeyi sevmem ve spoiler vermem gerektiği yerlerde de mutlaka bunun uyarısını veririm. Bu incelememde de büyük spoiler’lar vermeyi düşünmüyorum zira oyunun hikayesi ilgi çekici ve bunu, herkesin kendisinin deneyim etmesini isterim.

1955’in Sovyetler Birliği’ne gidiyoruz. Savaştan zaferle ayrılan SSCB, bilim ve teknolojik anlamda olağandışı bir şekilde gelişmiş ve robotlarla yaşama alışmıştır. Günlük hayatta sıkça kullanılan robotlar, bir gün savaş moduna geçtikten sonra ülkede kaos havası esmeye başlar. Karakterimiz, Sergey Nechayev ya da Argentinum biriminden P-3 ise bu felaketin başladığı yer olan çok gizli bir tesisi araştırmak için görevlendirilir. Bununla birlikte birçok gizem ve toplumdaki sorunlar da ortaya çıkacaktır.

Oyunun hikayesinde doğal olarak Amerika Birleşik Devletleri de bulunuyor ama ben ABD’nin oyunda daha fazla yere sahip olmasını bekliyordum. Hatta bir noktada alternatif bir Soğuk Savaş dönemini de anlatırlar diye tahmin etmeme rağmen Atomic Heart, sadece tek bir ülkeye ve onun hikayesine odaklanmayı seçiyor. Bunun yanında oyunun ana hikayesi ters köşeleriyle birlikte beni şaşırtarak tamamen farklı ve eşsiz bir tat bıraktı.
Atomic-Heart3.jpg


Meşhur ikiz robotlar. ‘ın bu kadar popüler olmasına sebep olan bu iki karakterin hikayedeki ve oynanıştaki yeri beklediğimden çok daha fazla yer kaplıyor. Ancak bu iki karakterin hit olmasından sonra “ikizlerin hikayesinde değişiklikler oldu mu acaba” dedirtti. İkizler gerçekten oyundaki en ilginç karakterlerden biri ve hikayesinin gerçekten iyi yazıldığını düşünüyorum.

Atomic Heart; size hikayeyi ara sahneler, sinematikler ve oynanış esnasında araya giren diyaloglarla anlatıyor. Ancak bazı büyük hikaye detaylarının oynanış esnasında anlatılması beni rahatsız etti. Bunun çok da doğru bir karar olduğunu düşünmüyorum. Aksiyon esnasındahikayeye ne kadar odaklanabilirsiniz ki? Bu yüzden eğer hikayeyi önemsiyorsanız, elinizdeki yapay zeka eldiven Charles sizle konuşurken aksiyona girmeyin, mümkünse güvenli gördüğünüz bir yerde durun ve Charles’ı dinleyin.

Oyunun dublajları ve altyazısı gerçekten güzel olmuş ama hepimizin bildiği gibi bu orijinal dilin, yani Rusça’nın yerini veremez. P-3’ün çoğu yerde agresif tavırlar sergilemesi (hikaye sebebinden bağımsız şekilde) ve sürekli bir küfür kullanımına girmesi (“crispy critters” gibi) demesi tat kaçırabiliyor.

Son olarak, ana karakterimiz P-3’ün tasarımını hiç beğenmedim. P-3, Rus’tan daha çok Amerikan motorcu çetesi üyesi veya Amerikan tır şoförüne benziyor. En azından birazcık Rus’a benzeseydi daha iyi olurdu. Oyun FPS bir oyun olsa da sinematik sahnelerde karakterimizi yeteri kadar görüyoruz.
Oynanış


Atomic Heart’ın ana hikayesini bitirmek 15 saat sürüyor ama ara sıra yan görevler yapıp açık dünyada vakit geçirirseniz oyunun süresi 20 saate de çıkabilir. %100 bitirmek için ise yaklaşık olarak 33.5 saate ihtiyacınız var. Nitekim bir çok oyunda yan görevleri, etkinlikleri yapmayı seven bir oyuncu olarak Atomic Heart’ta yan görev yapmaya motivasyon bulamadım.

Yan görev diyoruz ama aslında bu tam olarak bir “yan görev” değil. çok dolu bir açık dünyaya sahip olmasa da Atomic Heart, yan görev mantığını malzeme toplayabileceğiniz Polygon tesisleriyle sunuyor. Oyunda silahları yapmak için blueprint (taslak) bulmamız gerekiyor. Bazı taslakları toplamak için ise Polygon’lara gitmemiz şart. Böylelikle ana görevler sırasında karşımıza çıkmayan bazı silahların kilidini açmış bulunuyoruz ki bu silahlar oynanışa katkı sağlıyor ve boss savaşlarına karşı sizleri hazırlıklı hale getiriyor.

Ayrıyeten Metal Gear Solid V’in açık dünyasında kameralar ve düşmanların her yerde olduğu ve sizlere rahat vermeme sisteminin aynısı buranın açık dünyasında da var. Dolayısıyla bu neden ötürü bir veya iki Polygon gezdikten sonra kendimde diğer Polygon’ları dolaşmak için motivasyon bulamadım çünkü açık dünyada nefes alamıyorsunuz. Elbette bu durum değişebiliyor ama kısa bir zaman boyunca olduğundan dolayı aslında hiçbir zaman açık dünyada serbest hale gelemiyorsunuz.
Atomic-Heart.jpg


Oyunda hem craft hem de yetenek açma mekanikleri bulunuyor. Bunların da her halükarda oynanışı çeşitlendiren mekanikler olduğunu söyleyebiliriz. Lakin can, enerji barı artırma ve bununla birlikte birkaç yetenek dışında yetenek açtığımda ve geliştirdiğimde oynanışta farklılık hissetmedim.

Atomic Heart’ın kombat kısmı ise gayet tatmin edici ama vuruş hissinin bir nebze daha etkiyi hissettiren tarzda olmasını beklerdim. Özellikle yakın dövüş silahlarıyla yerdeki cesetlerin uzuvlarını koparmak tatmin ediciyken, çoğu robotla savaştığım zaman cesetlerin uzuvlarını koparmakta aldığım tatmin hissini alamadım. Hatta bazı robot ve mutant tipleri bu noktada gerçekten vasat bir performans gösteriyor. Açıkçası ben Dying Light 2 benzeri bir vuruş hissi beklerken çok daha sıkıcı bir vuruş hissi ile karşılaştım.

Bunun dışında uzak mesafeli silahların vuruş hissini beklediğimden çok daha iyi gördüm. En çok da pompalının vuruş hissini çok beğendim. Tabancanın uzaktan kafa vuruşu atarak düşmanı öldürmek de bir ayrı zevk olduğunu belirtmem gerek.

Bu silahlar haricinde oyundaki eldiveninizin sağladığı özel yetenekler de mevcut. Shok ile herhangi bir düşmanı elektrik şoku vererek birkaç saniyeliğine etkisiz hale getirebilir veya bazı bulmacaları çözmek için kullanabilirsiniz. Hatta Shok’un en temel yetenek olmasının yanında oyun boyunca en çok kullandığımız durumlardan biri olması beni şaşırttı.

Shok’un yanında Frostbite (düşmanı dondurma yeteneği; robotlara karşı daha işlevsel), Mass Telekinesis (düşmanları havaya kaldırıp yere doğru ivmelendirme yeteneği), Polymeric Shield (koruma kalkanı), Polymeric Jet (polimer jel püskürtüp kullanacağınız alev, elektrik ve buz mermi tipine göre düşmana hasar vermek). Ben daha çok Mass Telekinesis ve Polymeric Shield özelliklerini kullandım ve şahsen oyundaki en işlevsel özel yetenekler olduğunu düşünüyorum ama tabii ki bir başkası farklı iki yetenekle oyunu bitirebilir.

Parkur mekanikleri, oyunun süresini uzatmak için sonradan yerleştirilmiş gibi hissettiriyor. Hatta P-3 o kadar yavaş hareket ediyor ki, ister istemez bunalıyorsunuz ve bu yüzden oyunun temposu baltalanıyor.

Oyundaki manuel kaydetme noktalarının bazı yerlerde çok işlevsiz olduğunu düşünüyorum. Oyun önemli yerlerde otomatik kaydetse de bulmaca kısımları veya etrafı lootlama sırasında saçma bir yerde öldüğümüzde oyun sizi manuel save aldığınız noktaya geri atıyor. Bu da gerçekten bir yerden sonra sinir bozmaya başlıyor.
Atmosfer


Sovyetler döneminde yaşayan veya az da olsa benim gibi Sovyetlerin bıraktığı etkiyi gören insanlar özellikle oyunun atmosferinin çok iyi yansıtıldığını anlayacaktır. Ancak oyun kendi ülkem Azerbaycan dahil birkaç ülkede satışdan kaldırılsa da, oyun sanıldığı gibi komünizm’i romantikleştirmiyor veya yüceltmiyor. Yani eğer oyunun gizlenmiş bir alt metni varsa bunu ben göremedim.
Atomic-Heart2.jpg


çoğu zaman oyundaki TV’lerde sovyet ve bazı post-sovyet ülkelerinin vazgeçilmez çizgi dizisinin “ÐÑ, погоди!” (Türkçesiyle “Pekala, Sadece Bekle”) yayınlandığını görüyoruz. Bunun da oyunun atmosferine büyük destek verdiğini söyleyebilirim. Bu çizgi diziyi Rusların yaptığı “Tom & Jerry” olarak düşünebilirsiniz.
Müziklerden bahsetmeden olmaz


Atomic Heart’ın hem orijinal hem de lisanlı müzikleri atmosfere çok iyi destek veriyor ve oyunun “muhteşem” dünyasına girmemizi kolaylaştırıyor. “Ðиллион ÐлÑÑ Ð Ð¾Ð·” ve “мÑзÑка Ð½Ð°Ñ ÑвÑзала” gibi meşhur Sovyet şarkıları da oyunda bulunuyor. Hatta oyunun orijinal müziklerinden biri olan “Komarova (DVRST Phonk Remix)” TikTok üzerinde viral olmayı başardı. Ek olarak, oyunda Azerbaycan’ın SSCB döneminde bestelenen “CücÉlÉrim” şarkısını da görmek beni bir Azerbaycan Türkü olarak bir hayli şaşırttı.
Oyunun teknik özelliklerine gelecek olursak…


Atomic Heart’ı, GeForce RTX 2060 ekran kartıyla yüksek grafik ayarlarında ve DLSS performans modunda deneyimledim. Kapalı alanlarda 50-60 FPS, açık alanlarda ise 40-50 FPS aldım ve oynanışım boyunca herhangi bir FPS düşüşü veya herhangi bir ciddi teknik arıza ile karşılaşmadım.

DLSS sayesinde 10-20 FPS artışı aldığımı belirtmekte fayda var. AMD kullanıcıları da FidelityFX’den de yararlanabiliyor. Ek olarak oyun henüz Ray Tracing desteklemese de Mundfish bunu eklemek için çoktan çalışmalara başladı.

Oyunda çok fazla bug veya glitch bulunmuyor ancak bölüm tasarımlarında sıklıkla “boşluklar” konulmuş. Oyuncular bu boşluklara bir şekilde takılabiliyorlar. Evet, çok fazla yaşanmıyor ama kaçıran bir hata olduğu aşikar. Öte yandan Atomic Heart’da en gıcık eden hata ise düşmanların sizi köşeye sıkıştırması ve ki oyunların başlarındaysanız bu durumdan çıkma şansınızın hiç olmaması olabilir. Özellikle oyunun başında bir hayli düşmanla karşılaşacak ve bunalacaksınız.

atomic-heart-rtx-fragmani.jpg

Atomic Heart
7.8


Atomic Heart7.8


ArtılarBaşarılı bir atmosfer kurgulanmış.Oyun etkileyici grafiklere sahip.Eğlenceli bir oynanış var.İlgi çekici hikaye ile nispeten takip ettirebilen hikaye sunumu var.

EksilerYapay zeka ile alakalı sorunlar var.Açık dünya gereksiz ve yetersiz.Parkur mekanikleri gereksiz.Save sistemi kimi zaman işlevsiz olabiliyor.



ÖzetAtomic Heart; hikayesi ve atmosferi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran, oynanışı ile eğlendiren, ancak arada tat kaçıran hataları ve eksikleri bizleri üzen ortalamanın üzerinde oyun olmayı başarıyor.




 
Üst