KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Bu Oyun Erken Erişim Sürecinde Oynanır mı? – Len’s Island İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Günümüzün birçok bağımsız yapımında bile popüler kültürün esintilerini görmek mümkün oldu. Endüstri ve bunun takipçileri olan oyun severlerin nereye gittiğini analiz etmek neredeyse bir odak noktası oldu bile diyebiliriz. Nitekim bu yüzden birçok derinlikli oyun fikri, hayata geçirilmeden toz olup uçmaya mahkum oluyor.

Hayatta kalma oyunları ise görünüşünde basit gibi dursa da keşif, inşa etme ve kombat kısımlarının bir arada harmoni içerisinde çalışması gerekiyor. Bir mekaniğin bile yetersiz veya fazlaca düşünülmüş olması oyuna olan yaklaşımı soldurabilir.

Rust, ARK, Raft ve The Forest gibi lineer olmayan hayatta kalma oyunları da bir hayli popülerleştiğinden dolayı bu türde başka bağımsızlar görmek kaçınılmaz olacaktı. Kickstarter’dan başlayan ve kısa sürede erken erişim sürümüne çıkan Len’s Island’ın, en azından anlayışı ve görselliği ile mutlaka kütüphanelerde olmasını tavsiye ederim.
Len’s Island neler vaat ediyor?


Len ile adaya ilk kez vardığınızda kontrollere çabuk alıştığınızı anlayacaksınız. Bunun en büyük destekçisi ise envanter yönetimi diyebilirim. Kısıtlı bir envanter sisteminin tercih edilmesi yerine birçok eşya ve malzemenin kendi yerleri yapılmış ve böylelikle etrafınızda topladığınız her şey, asıl kullandığınız hotbar’lar yerine çantanın içerisindeki malzeme özelindeki yerlere gidiyor. Böylelikle oyun deneyiminizi sürekli yarıda kesmemiş oluyorsunuz.

Bunun dışında oyun, yeterli miktarda bilgiyi vererek sizi tek başınıza bırakıyor. Bundan sonrası ki hayatta kalma kısmı tamamen size bağlı. Ağaç kesip taş topladıktan sonra kazma ve kürek gibi başka aletler yaparak adayı keşfetmeye başlayabilirsiniz. Bu tür malzemeler, adada hayatta kalmanız için gerekli olan ekinlerin ekileceği tarlalar veya malzemelerinizi saklayabileceğiniz sandıklar gibi alet edevatları yapmanız için kullanılabiliyor.
li1.jpg


Günümüz hayatta kalma oyunlarının günahı diyebileceğimiz taraflar ise Len’s Island’da tamamen çıkarılmış veya basite indirgenmiş. Oyunun ilk başta oyuncuya sağlam bir baskı uygulayarak ne yapmasını anlatması, gerçekçilik adı altında beş farklı mikyasa aynı anda dikkat etmek (uyku, susama, açlık…) gibi zorlayıcı etmenler Flow Studio tarafından başka şekilde yorumlanmış. Can ve açlık dışında bir şeye dikkat etmeniz gerekmiyor.

Len’s Island’ın özelliği ise açık ve misafirperver yapısının, başlangıçtan itibaren mütevazı bir oduncudan adanın altındaki mağaralarda cesur bir maceracıya kadar her şey olmayı seçebileceğiniz anlamına gelmesidir. Böylelikle oyuncu olarak kendinizi tek bir tarafa kısıtlanmış hissetmiyorsunuz. Elinizin altındaki malzemelerle (olmasa bile kolayca erişebilirsiniz) her zaman gelişmeye devam edebilirsiniz.
Görsellik ise başka bir seviyede


Oyunun görselleri ve atmosferi oldukça büyüleyici. çimlerin güzel yeşili, ara sıra bir meyvenin mavi rengi veya bir çiçeğin kırmızısı ile karışıyor. Denizlerin ve derelerin suları, ışığı yansıtarak günün ilerleyen saatlerinde daha altın rengi ve güzel bir hal alıyor. Ada, tam anlamıyla bir güzellik abidesi ve bunu söylerken asla abartmıyorum. Hayalinizdeki evleri inşa ederken adaya daha da bağlanıyorsunuz.

Özellikle bu görselliğin yanında ev inşa etmek ise apayrı bir zevk veriyor. Balkonlar veya pencere çerçeveleri gibi spesifik şeyleri de inşa edebilmek sizin belki de emeklilik evinizi bulmanıza yol açıyor. Denizin kenarında bir villa mı yoksa kasabanın yakınlarında bir kır evi mi, seçim tamamen sizin!
li2.jpg


Animasyonların hepsi düzgün ve harika görünüyor, düşmanlar zaman zaman detaylı ve NPC’ler iyi tasarlanmış. Bunun yanında grafikler, oyuncuya deneyimi esnasında bir şeyleri öğrenmesi için de kullanılıyor. çimlerdeki farklı renkler, nadir ve önemli bir kaynak olan gıdayı temsil ediyor. Oyuncuyu mağaraya götüren toprak yol aynı zamanda onları tamir edilebilecek kırık bir köprüye de yöneltebiliyor. Mağaralardaki farklı mimari türler bile birtakım sırları kovalamanıza yol açabiliyor.

Bütün bu güzelliklerin arasında çevrenin hikaye açısından kullanılmasını tercih ederdim. Oyuncuya verilen serbestlik bir yana haşır neşir olduğumuz doğa içerisinde rastgele bulabileceğimiz malzemeler veya karşılaşmalar yanında yolun sonunda varmamız gereken bir kapı oluşunu da yeğleyebilirdim. Elbette Len’s Island, bunlar olmadan da gayet sakinleştirici ve ağızda güzel bir tat bırakan yapım olurken erken erişimden çıktıktan sonra neler yapabileceğini görmek daha da merak uyandırıyor.

Flow Studio’nun geliştirdiği Len’s Island; PC için 27 Kasım 2021 tarihinde erken erişim sürecine girdi. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız Rundisc’in harikulade bir yapım haline getirdiği  bakabilirsiniz.
 
Üst