srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 15,992
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
Günümüzde Bethesda’nın RPG türünde yaptığı çoğu oyun kendisini oynattırmayı başarıyor. Özellikle Fallout ve The Elder Scrolls serisi, bu türde sunduğu çeşitlilik ve özgürlükle video oyunlarına yeni girmiş kişilerin mutlaka oynaması gereken yapımlar olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla bu serilerin her bir yapımına da dikkatle yaklaşılması ve düzenli aralıklarla günümüze göre incelenmesi bana göre gerekiyor.
Nitekim markanın düşüşe geçtiği bilinse de bununile yahut daha co-op multiplayer çizgisine eğrilen Fallout 76 ile olduğu her zaman tartışılmıştır. Dolayısıyla Fallout 4’ün günümüzde serinin diğer yapımları gibi (örneğin Fallout 3 ve New Vegas) ilgi çekici bir halde olup olmadığı bakımından incelenmesi de önemli olabilir.
Fallout 4’ün hikayesi diğer yapımlar gibi aynı gizemi barındırıyor
Özellikle serinin üçüncü oyunu ve New Vegas’ta da görmüş olduğumuz şekilde bir gizem ortaya atılıyor ve karakterimiz de bu gizemin ardından gitmeye çalışıyor. Bu hikaye boyunca da çeşitli yerler keşfedip kişilerle tanışıyor. Elbette zamanında bu tarz hikayeler ilgi çekici olsa da aynı süreci birden çok fazla görmek biraz sıkıyor.
Fallout 4’te kıyametten sonra Vault 111’e saklanan bir aile ferdi olarak bizden kaçırılan bebeğimiz Shaun’u bulmaya çalışıyoruz. Vault’lara koyulan insanların bir deney malzemesi olarak kullanıldığını öğrendikten sonra devasa Wasteland’de yolumuzu bulmaya ve hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Elbette bu serinin ana odağı hikayeye kıyasla son görevlere ulaşana dek etrafta gördüklerimiz ve keşfettiklerimiz olduğundan oraya doğru yoğunlaşmam gerekebilir. Buna rağmen Fallout 4, kocaman bir açık dünyaya sahip olmakla birlikte keşif isteğimi pek de tatmin edemedi. Bunun sebebi de tekrardan Fallout 3 ve New Vegas’tan sonra dördüncü oyunu oynamamdan kaynaklanıyor.
Keşfedilecek yerlerin belki de tek artısı seviye atlamanıza yardımcı oldukları ve bunun da farklı beceriler açmanıza olacak tanıması diyebilirim. Beş temel yeteneği arttırarak çeşitli alt becerilere de inebiliyorsunuz. Örneğin Intelligence’ı arttırarak çeşitli kimyasallar veya silah modları üretebilen Science yeteneğine geçebiliyorsunuz.
Keşfetmek güzel olsa da sonrasında sıkabiliyor
Önceki oyunların en iyi yaptığı özelliklerden biri de keşfetmekte olduğunuz mekanda gerçekten de ne bulacağınızı tahmin edememenizdi. Örneğin bir marketi keşfederken oranın Ghoul veya Raider’larla dolu olacağını kestirebilir ama orada işkence çektirilen bir polis memuru veya başkasının çaresizce yardım aradığını bilemezdiniz. Böylelikle keyfine loot topladığınız anlar, bir kurtarma operasyonuna dönüşürdü. Böyle beklenmedik anlar veya tanışılan insanlar keşif hissiyatını daha da arttırırdı.
Fallout 4’te de keşfedilecek mekan sayısı bir hayli fazla ve mekanların içleri de oldukça büyük. çeşitli giriş yolları içermesiyle birlikte içeride her zaman düşmanlarla karşılaşıyorsunuz. Buna rağmen mekanlarda bir başka durumla karşılaşmıyorsunuz. Dolayısıyla o market yahut fabrika sadece düşmanlardan arındırılmış statüsüne erişiyor. Bu da sadece yan görevler için daha kolaylık sağlıyor.
Bundan sonraki keşif yolculukları ise sadece ortamı temizleme ve loot toplama odaklı oluyor. Elbette daha fazlasını da beklerdim ama birçok mekan düşman zorluğu ve loot’un kalitesi bakımından da verdiğiniz çabaya değiyor. Örneğin Saugus Ironworks’te konuşlanan Forged grubu, alevli silahlarla üstünüze geliyor ve bir anlığına sayısal üstünlüğü ele geçirdiklerinde paçayı zor kurtarabiliyorsunuz.
Base kurma mekaniği bir hayli çekici
Loot konusu açılmışken base kurmak ve işletmek mekaniğini de es geçmemem lazım. Eski oyunlarda mekanlarda bir sürü çer çöp bulunur ve çoğunlukla bunları es geçerdik zira oyunda bunlarla alakalı ne bir crafting sistemi ne de para kazandıracak kadar değerli olurlardı. Fallout 4 ile beraber bu çer çöplerin daha da kullanışlı olması amaçlanmış ki bu durum oldukça hoşuma gitti.
Bazı yan görevler içerisinde yerleşim yerlerindeki insanlarla karşılaşıyor ve oraları güvence altına alabiliyorsunuz. Bulduğunuz çöpler, onların hammaddelerini almanıza imkan veriyor ve bu hammaddelerle yerleşim yerlerine çeşitli objeler koyabiliyorsunuz. Örneğin Sanctuary, ilk yerleşim yerlerinden öne çıkarken oraya besin fidanları dikip su arıtma cihazı yerleştirebiliyorsunuz. Elbette bir jeneratör de inşa edip savunma sistemleri konuşlandırabiliyorsunuz. Böylelikle oraya kendi base’inizi bir bakıma kurmuş oluyorsunuz ve oradaki insanlar sizin sorumluluğunuzda oluyor.
Kapılardan tutun da ışıklara, koltuklara, su arıtma cihazlarına, duvarlara, yer kaplamalarına ve NukaCola makinelerine kadar çeşitli objeler yerleştirip kendi evinizi de tasarlayabiliyorsunuz. Bu bakımdan kendimi birçok kez keşfettiğim yerdeki çöpleri toplayıp hammaddelerini alırken buldum çünkü bulunduğunuz yeri güvenli kılma hissi, oradaki base’inizi inşa etmek için itici bir güç haline geliyor. Ayrıca başka yerleşim yerlerini birbirine bağlayarak oralara da kaynak transfer ettirebilirsiniz.
Base inşa etmek ve hammadde toplamakla birlikte crafting’in de bir bakıma anlamlı olduğunu söyleyebilirim. Oyunun başında verilen Power Armor ile birlikte tüm silahlarınızı ve Pip-Boy’unuzu çeşitli özelleştirmelerle donatabiliyorsunuz. Silahlara farklı modlar onların hasarına veya ağırlığına etki edebiliyor. Tabii ki bunlar için farklı becerilere de sahip olmanız gerekiyor.
Gelelim en tartışılan mekaniğe
Benim için en üzücü olan ise diyalog seçenekleri ve rol yapma ögelerinin bu yapımda yetersiz oluşu diyebilirim. Fallout 3 ve New Vegas gibi iki şaheseri oynadıktan sonra serinin dördüncü oyunu bu bakımdan beni ciddi hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle geçmişteki iki oyunda birbirinden farklı yerlere götüren opsiyonlar, ana görevin kaderini bile değiştirebiliyordu. Vermek isteyeceğiniz cevap mutlaka o opsiyonlardan birinde olurdu ve bu da gerçekten sizin orada bulunup konuşuyormuş gibi hissetmenize olanak tanırdı.
Fallout 4’te ise kısaltılan diyaloglarla birlikte rol yapma hissini o kadar da güçlü alamadım. İyi, kötü ve sarkastik seçeneklerinden birisini seçebiliyorsunuz ve belli noktalarda ikna yeteneğinizi kullanarak karakterle alakalı veya karakterin sakladığı bazı bilgilere de erişebiliyorsunuz. Buna rağmen ikna yeteneğinin asıl kullanım amacı satıcılardan alım fiyatlarını düşürmek veya satış fiyatlarını arttırmak olarak belirlenmiş.
Birçok yan görev oldukça derin olabilecekken ileriye doğru götürülmemiş. Bu da sizin keşif isteğinize ciddi ket vuruyor. Karakterlerle edilebilecek iki kelam size gerçekten de doğru düzgün bir bilgi vermiyor, yan görevi ise oldukça monoton hale getiriyor. Bu bakımdan Fallout 4, rol yapma konusunda geçmiş oyunlar gibi öne çıkamıyor.
Son yorumlar
Fallout 4, geçmiş yapımlara göre daha az özenilmiş ve basit bir oyun olarak çıksa da post-apokaliptik temayı gerçekçi ve kaliteli görsellerle sunmayı başarıyor. Keşif hissiyatı belli bir noktaya kadar etkisini hissettiriyor ancak o noktadan sonra oyun sever, rol yapma ögelerini de efektif ve derinlikli görmeyi de bekliyor. Diyalog ve görev tasarımları açısından üzücü bir deneyim ancak buna rağmen kendisini base kurma ve işletme mekaniği ile de oynattırmayı başarıyor.
Fallout 4 veya 76’nın hangisinin suçlu olduğunu tam anlamıyla bilmemiz zor ama şüphesiz rol yapma ögelerinin azalmaya başlamasında Fallout 4’ün payı büyük. Bu bakımdan dördüncü oyunun; kendisini diyalog ve görev tasarımından soyutlayıp görselliğe, o dönemin popüler olan mekaniği base inşa etmeye ve daha da büyüyen açık dünyaya doğru kaydırdığını da görebiliyoruz. Umarım kendi açımdan seri, Fallout 3 ve New Vegas’ın izlediği yoldan gitmeye devam eder.
Nitekim markanın düşüşe geçtiği bilinse de bununile yahut daha co-op multiplayer çizgisine eğrilen Fallout 76 ile olduğu her zaman tartışılmıştır. Dolayısıyla Fallout 4’ün günümüzde serinin diğer yapımları gibi (örneğin Fallout 3 ve New Vegas) ilgi çekici bir halde olup olmadığı bakımından incelenmesi de önemli olabilir.
Fallout 4’ün hikayesi diğer yapımlar gibi aynı gizemi barındırıyor
Özellikle serinin üçüncü oyunu ve New Vegas’ta da görmüş olduğumuz şekilde bir gizem ortaya atılıyor ve karakterimiz de bu gizemin ardından gitmeye çalışıyor. Bu hikaye boyunca da çeşitli yerler keşfedip kişilerle tanışıyor. Elbette zamanında bu tarz hikayeler ilgi çekici olsa da aynı süreci birden çok fazla görmek biraz sıkıyor.
Fallout 4’te kıyametten sonra Vault 111’e saklanan bir aile ferdi olarak bizden kaçırılan bebeğimiz Shaun’u bulmaya çalışıyoruz. Vault’lara koyulan insanların bir deney malzemesi olarak kullanıldığını öğrendikten sonra devasa Wasteland’de yolumuzu bulmaya ve hayatta kalmaya çalışıyoruz.
Elbette bu serinin ana odağı hikayeye kıyasla son görevlere ulaşana dek etrafta gördüklerimiz ve keşfettiklerimiz olduğundan oraya doğru yoğunlaşmam gerekebilir. Buna rağmen Fallout 4, kocaman bir açık dünyaya sahip olmakla birlikte keşif isteğimi pek de tatmin edemedi. Bunun sebebi de tekrardan Fallout 3 ve New Vegas’tan sonra dördüncü oyunu oynamamdan kaynaklanıyor.
Keşfedilecek yerlerin belki de tek artısı seviye atlamanıza yardımcı oldukları ve bunun da farklı beceriler açmanıza olacak tanıması diyebilirim. Beş temel yeteneği arttırarak çeşitli alt becerilere de inebiliyorsunuz. Örneğin Intelligence’ı arttırarak çeşitli kimyasallar veya silah modları üretebilen Science yeteneğine geçebiliyorsunuz.
Keşfetmek güzel olsa da sonrasında sıkabiliyor
Önceki oyunların en iyi yaptığı özelliklerden biri de keşfetmekte olduğunuz mekanda gerçekten de ne bulacağınızı tahmin edememenizdi. Örneğin bir marketi keşfederken oranın Ghoul veya Raider’larla dolu olacağını kestirebilir ama orada işkence çektirilen bir polis memuru veya başkasının çaresizce yardım aradığını bilemezdiniz. Böylelikle keyfine loot topladığınız anlar, bir kurtarma operasyonuna dönüşürdü. Böyle beklenmedik anlar veya tanışılan insanlar keşif hissiyatını daha da arttırırdı.
Fallout 4’te de keşfedilecek mekan sayısı bir hayli fazla ve mekanların içleri de oldukça büyük. çeşitli giriş yolları içermesiyle birlikte içeride her zaman düşmanlarla karşılaşıyorsunuz. Buna rağmen mekanlarda bir başka durumla karşılaşmıyorsunuz. Dolayısıyla o market yahut fabrika sadece düşmanlardan arındırılmış statüsüne erişiyor. Bu da sadece yan görevler için daha kolaylık sağlıyor.
Bundan sonraki keşif yolculukları ise sadece ortamı temizleme ve loot toplama odaklı oluyor. Elbette daha fazlasını da beklerdim ama birçok mekan düşman zorluğu ve loot’un kalitesi bakımından da verdiğiniz çabaya değiyor. Örneğin Saugus Ironworks’te konuşlanan Forged grubu, alevli silahlarla üstünüze geliyor ve bir anlığına sayısal üstünlüğü ele geçirdiklerinde paçayı zor kurtarabiliyorsunuz.
Base kurma mekaniği bir hayli çekici
Loot konusu açılmışken base kurmak ve işletmek mekaniğini de es geçmemem lazım. Eski oyunlarda mekanlarda bir sürü çer çöp bulunur ve çoğunlukla bunları es geçerdik zira oyunda bunlarla alakalı ne bir crafting sistemi ne de para kazandıracak kadar değerli olurlardı. Fallout 4 ile beraber bu çer çöplerin daha da kullanışlı olması amaçlanmış ki bu durum oldukça hoşuma gitti.
Bazı yan görevler içerisinde yerleşim yerlerindeki insanlarla karşılaşıyor ve oraları güvence altına alabiliyorsunuz. Bulduğunuz çöpler, onların hammaddelerini almanıza imkan veriyor ve bu hammaddelerle yerleşim yerlerine çeşitli objeler koyabiliyorsunuz. Örneğin Sanctuary, ilk yerleşim yerlerinden öne çıkarken oraya besin fidanları dikip su arıtma cihazı yerleştirebiliyorsunuz. Elbette bir jeneratör de inşa edip savunma sistemleri konuşlandırabiliyorsunuz. Böylelikle oraya kendi base’inizi bir bakıma kurmuş oluyorsunuz ve oradaki insanlar sizin sorumluluğunuzda oluyor.
Kapılardan tutun da ışıklara, koltuklara, su arıtma cihazlarına, duvarlara, yer kaplamalarına ve NukaCola makinelerine kadar çeşitli objeler yerleştirip kendi evinizi de tasarlayabiliyorsunuz. Bu bakımdan kendimi birçok kez keşfettiğim yerdeki çöpleri toplayıp hammaddelerini alırken buldum çünkü bulunduğunuz yeri güvenli kılma hissi, oradaki base’inizi inşa etmek için itici bir güç haline geliyor. Ayrıca başka yerleşim yerlerini birbirine bağlayarak oralara da kaynak transfer ettirebilirsiniz.
Base inşa etmek ve hammadde toplamakla birlikte crafting’in de bir bakıma anlamlı olduğunu söyleyebilirim. Oyunun başında verilen Power Armor ile birlikte tüm silahlarınızı ve Pip-Boy’unuzu çeşitli özelleştirmelerle donatabiliyorsunuz. Silahlara farklı modlar onların hasarına veya ağırlığına etki edebiliyor. Tabii ki bunlar için farklı becerilere de sahip olmanız gerekiyor.
Gelelim en tartışılan mekaniğe
Benim için en üzücü olan ise diyalog seçenekleri ve rol yapma ögelerinin bu yapımda yetersiz oluşu diyebilirim. Fallout 3 ve New Vegas gibi iki şaheseri oynadıktan sonra serinin dördüncü oyunu bu bakımdan beni ciddi hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle geçmişteki iki oyunda birbirinden farklı yerlere götüren opsiyonlar, ana görevin kaderini bile değiştirebiliyordu. Vermek isteyeceğiniz cevap mutlaka o opsiyonlardan birinde olurdu ve bu da gerçekten sizin orada bulunup konuşuyormuş gibi hissetmenize olanak tanırdı.
Fallout 4’te ise kısaltılan diyaloglarla birlikte rol yapma hissini o kadar da güçlü alamadım. İyi, kötü ve sarkastik seçeneklerinden birisini seçebiliyorsunuz ve belli noktalarda ikna yeteneğinizi kullanarak karakterle alakalı veya karakterin sakladığı bazı bilgilere de erişebiliyorsunuz. Buna rağmen ikna yeteneğinin asıl kullanım amacı satıcılardan alım fiyatlarını düşürmek veya satış fiyatlarını arttırmak olarak belirlenmiş.
Birçok yan görev oldukça derin olabilecekken ileriye doğru götürülmemiş. Bu da sizin keşif isteğinize ciddi ket vuruyor. Karakterlerle edilebilecek iki kelam size gerçekten de doğru düzgün bir bilgi vermiyor, yan görevi ise oldukça monoton hale getiriyor. Bu bakımdan Fallout 4, rol yapma konusunda geçmiş oyunlar gibi öne çıkamıyor.
Son yorumlar
Fallout 4, geçmiş yapımlara göre daha az özenilmiş ve basit bir oyun olarak çıksa da post-apokaliptik temayı gerçekçi ve kaliteli görsellerle sunmayı başarıyor. Keşif hissiyatı belli bir noktaya kadar etkisini hissettiriyor ancak o noktadan sonra oyun sever, rol yapma ögelerini de efektif ve derinlikli görmeyi de bekliyor. Diyalog ve görev tasarımları açısından üzücü bir deneyim ancak buna rağmen kendisini base kurma ve işletme mekaniği ile de oynattırmayı başarıyor.
Fallout 4 veya 76’nın hangisinin suçlu olduğunu tam anlamıyla bilmemiz zor ama şüphesiz rol yapma ögelerinin azalmaya başlamasında Fallout 4’ün payı büyük. Bu bakımdan dördüncü oyunun; kendisini diyalog ve görev tasarımından soyutlayıp görselliğe, o dönemin popüler olan mekaniği base inşa etmeye ve daha da büyüyen açık dünyaya doğru kaydırdığını da görebiliyoruz. Umarım kendi açımdan seri, Fallout 3 ve New Vegas’ın izlediği yoldan gitmeye devam eder.