KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Crow Country İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
, SFB Games tarafından geliştirilen bir old-school bir survival horror türündeki bir oyundur. Yeni oyuncuların özellikle çok uzak olduğunu düşündüğüm bir tür bu. Kısaca özetlemek gerekirse, daha tank kontrollerin (karakteri kontrol etmenin daha zor olduğu) bulunduğu, sabit kamera açısıyla oynadığınız, backtracking’in (daha önce bulunduğunuz mekanlara geri dönmek) bolca bulunduğu bulmaca ve hayatta kalma temelli korku oyunları diyebiliriz. Bu türe örnek olarak eski Resident Evil’ları örnek vermem yeterli olacaktır.

Benim ise bu türle olan ilişkim aslında çok geçmişe gidiyor. Bundan 17 yıl önce evimize ilk kez giren PlayStation 2 sonrası abimin seçtiği Resident Evil 4 isimli oyunla beraber survival-horror türüyle ilk kez tanıştım. Tabii ki türe olan aşkımın doğuşuyla beraber old school tarzdaki türde oyunlar bitirerek hayatıma devam ettim. Crow Country ise bu eski türü daha modernize nasıl ederim diyerek yola çıkmış ve çok iyi bir iş çıkarmış bir oyun. Peki neden bu kadar başarılı? Dilerseniz hikaye ile incelemeye başlayalım.
Crow Country’nin Hikayesi


Crow Country’nin hikayesi aslında oldukça ilgi çekici. İki yıldır kapalı olan bir lunaparkın içine cevaplar bulmak amacıyla giriş yapıyorsunuz. Burasıyla alakalı tonla söylenti olmasının yanı sıra Mara isimli karakter bu söylentilerin doğru olup olmadığını, oranın yöneticisi Edward Crow’u bulmaya çalışarak çözmeye çalışıyor. Oyun da ismini verdiği parktaki ilginç yaratıkların nasıl var oldukları, parkın neden terk edildiği gibi soruları cevaplayarak ilerlemenizi konu alıyor. Oldukça hoş mesajlar içeren bir iş olmasının yanı sıra benim oldukça ilgimi çeken bir iş oldu.
Mara.jpg


Hikayeyi size anlatırken herhangi bir seslendirme kullanmayan oyun, diyalogları sayesinde ve oyun içerisinde yaşanan şeyler sayesinde size “Ne olmuş burada?” ya da “Nasıl ya?” dedirtmeyi çokça başarıyor. Maceranızda karşınıza çıkan karakterlerin kişilik özellikleri de oldukça ilginç.

Oyunun en temel esin kaynaklarından biri belli ki Silent Hill olmuş. Bu bölgede ne olduğunu anlamanız için bolca metin de okumanız gerekiyor. Etrafta bulduğunuz kağıtlar ve işçilerin kendi aralarındaki konuşmalarla beraber bir şeylerin zaten çok yanlış gittiğini anlayabiliyorsunuz. Aslında bu noktada çok fazla spoiler verip çokça konuşasım da geliyor ama ne yazık ki bunu yapamam. O yüzden hikayeyi kendiniz deneyimleseniz çok daha iyi olur. İnsan açgözlülüğünün ne kadar büyük bir problem olduğunu direkt olarak anlatan hoş bir işçilik söz konusu.
Oynanış


Özünde survival horror olan bu oyunun temel oynanışı şu şekilde: “İlerle, bulmaca çöz, karşına çıkan tehlikelerden bir şekilde kurtul ve ilerlemeye devam et.” Crow Country’nin de temel oynanışı bu şekilde. Mermi bulmanın kısıtlı olduğu bir haritada elinizdeki malzemeleri kontrollü kullanmanız gereken ve bunu yaparken de ilerleyip bulmaca çözmeniz lazım.
Puzzle.jpg


Bu ortalama 3-4 saatlik maceradaysa farklı farklı birçok mekan, düşman, bulmaca barındırıyor. Bu sayede de oyun hiçbir zaman çeşitlilik anlamında sınıfta kalmıyor. Özellikle oyunun haritasında bulabileceğiniz gizli eşyalar ve yükseltmeler ile beraber oyun resmen akıyor gidiyor.

Oyun kendini modernize etmek için çok çabalamış. Harita tasarımı noktasında aşırı başarılı olmasının yanı sıra türe çok alışkın olmayan insanların bile rahat rahat oynayabilmesi için konulmuş birçok özellik var oyunda. Örneğin bunlardan biri ipucu mekaniği. Oyunda falcı bir oyuncak var ve 10 dilek hakkınız var. Eğer ki oyunda takıldıysanız ona gidip ne yapmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Haritada kaçırdığınız bir şey varsa gamepad’deki kare tuşuna bastığınızda özel eşyanın nerede olduğunu ve bu eşyayı alıp almadığınızı gösteren bir UI var. Eğer ki hiçbir şeyi kaçırmadan oynamak isterseniz bu şekilde haritada gizli yerleri de araştırabilirsiniz.
Dusman.jpg


Oyunun haritası başarılı diyorum çünkü backtracking yapmak birçok oyunda sevilmeyen bir şey olmasının yanı sıra survival horror oyunlarının en çok tercih ettiği dizaynlardan biridir. Bunu aynı türün oyununun kötü yapma lüksü yok. Crow Country ise mekanları birbirinden ayırırken ve birbirine bağlarken resmen ilmek ilmek işlemiş. Ben bu tarz durumlarda Taksim’den girip Esenler’den çıkmak cümlesini çok kullanıyorum.

Crow Country o noktada oldukça hoş bir harita tasarımına sahip. Oyunda ilerlerken açtığınız kısayollara bazen siz bile şaşıracaksınız. Ayrıca sizi oyundan hiç koparmayıp, bir bölgede X odasına girdiyseniz o bölgedeki Y odasında emin olun ki sizi bambaşka bir şey karşılıyor olacak. O yüzden oyuncu sürekli yeni bölgeler keşfediyor hissinden asla çıkmıyor. Örnek vermem gerekirse oyunun X bölgesinde 3 farklı oda var ve bu odalardan biri kilitli. Emin olun ki o odanın anahtarını bulup oraya girdiğinizde o 3 odadan farklı bir işçilik söz konusu olmuş olacak.

Crow Country ise mekanları birbirinden ayırırken ve birbirine bağlarken resmen ilmek ilmek işlemiş. Ben bu tarz durumlarda Taksim’den girip Esenler’den çıkmak cümlesini çok kullanıyorum.
NPC.jpg


Oyunda ekstra olarak dört farklı silah var ve kullanabileceğiniz tüketilebilir eşyalar da var. Silah olarak tabanca, pompalı, alev makinesi ve Magnum var. Bunların hepsini belirli bulmacaları çözerek buluyorsunuz. Ayrıca bunları yükseltmeniz için de belirli gizli şeyleri bulmanız gerekiyor. Oyuncu en azından hangi odalarda gizli eşyaların olduğunu söylediği için bu gizli şeyleri bulmak aşırı zor olmuyor.

Buna ek olarak bomba vs. de atabiliyorsunuz düşmanlara ve böylelikle tek saldırı yönteminiz direkt onlara saldırmak da olmuyor. Crow Country’de çevreyi de bolca kullanmanız gerekiyor. Etrafta patlatabileceğiniz bir varil, ayı kapanı, avize düşürme ve zehirli gaz çıkartan kuklalar gibi şeyler de var. Bu sayede aksiyon kapsamında da stratejik düşünmeniz gerekebiliyor. çünkü sonraki odada ne olacağını bilemediğiniz için belki de önünüzdeki yaratığa sıkmamak daha mantıklı olabilir.

Sizi sürekli keşfetmeye, düşünmeye ve stratejik ilerlemeye zorlamasını çok sevdim oyunun. Arada girdiğiniz boss fightları da oyuna hoş bir renk katmış. Ne aşırı uzun sürüyor ne de aşırı kısa. Oldukça yerinde hoş kapışmalar var oyunda. Son olarak da oyunda ilerledikçe önceden geçtiğiniz yerlerde farklı farklı tonla yaratık çıkmaya başlıyor. Bu da oyunda sürekli farklı düşman görmenizi sağlıyor.
Boss.jpg

Grafik ve Atmosfer


Crow Country, sizleri PS1 grafikleriyle karşılıyor. Açıkçası bu son dönemde bu tarz grafik tarzını benimsemiş çok fazla oyun geliştirilmeye başlandı. Özellikle bu grafik tarzı bence survival horror oyunlarına çok yakışıyor. Hem biraz ürkütücü duruyor hem de piksel olmasından kaynaklı tatlı durduğu anlar da olabiliyor. Lakin genel olarak gördüğünüz cisimler, yaratıklar farklı ve garip geldiği için atmosferi yansıtma noktasında 3D grafiklerden çok daha iyi bir iş çıkartılıyor.

Atmosfer tarafındaysa oyuna her baktığımda Silent Hill 3’ten esintiler görüyorum. Özellikle ikisinin başlangıcı oldukça benzer. Crow Country, temasını oyuncuya çok iyi yansıtan bir oyun. Silent Hill’den gelen belirsizlik ve bilinmezlik çok iyi işlenmiş oyunda. Etraftaki karakterler ve notlarla da hikayeyi destekleyen ve atmosfere sizi ekstra bağlayan işçilik söz konusu. Burada müziklerin de devreye girmesi çok iyi ama ona biraz daha müzik tarafında değineceğim. Ellerine sağlık gerçekten SFB Games’in.
Ses ve Müzik


Ses tarafında oyun yine PS1 seslerini tercih etmiş. Silahı sıkma sesi, düşmanların sesi ve hasar yeme seslerine baktığınızda çokça PS1 esintisi duyuyorsunuz ve atmosferi destekleyen hoş bir tercih olmuş. Sesleri kullanırken gerilimi de arttırmaya özen göstermişler. Göremediğiniz koridorlardan gelen yaratık sesleri bazen rahatsız edebiliyor.
Genel-atmosfer.jpg


Müzik tarafındaysa aslında aşırı çeşitli bir kataloğa sahip değiliz ama oyunun süresine bakınca yeterli gelebiliyor. Oyunda toplam yedi farklı müzik var ve bence bunların 2-3 tanesi aklınızda yer edebilecek tınılara sahip. Mesela Fanfairs, Sifting Through Coal ve Lamenting Fairies bulunduğunuz bölgelerde atmosferi ikiye katlayan müzikler. Lamenting Fairies ve Sifting Through Coal gerçekten belirli noktalarda rahatsız edebiliyorlar. Ben müziklerin bu yönlerini oldukça beğendim, belirli noktalarda gerilimi gerçekten arttırabiliyorlar. Oyundaki tempoya çok güzel uyuyorlar. Ayrıca yine PS1 esintileri taşıması sayesinde ekstra temaya uygun oluyor.
Bug ve Optimizasyon


Optimizasyon tarafında herhangi bir sorunla hiç karşılaşmadım. Oyunda tek karşılaştığım bug ise Magnum’u bulmadan önce bulduğum Magnum mermilerinin envanterimden yok olmasıydı. Bu biraz can sıkıcı bir bug bu arada ama düzeltmişlerdir diye düşünüyorum.

SFB Games tarafından geliştirilen Crow Country, 9 Mayıs tarihinde çıkış yaptı. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız  incelememize göz atabilirsiniz.
crowcountry.jpg

Crow Country
8.5


İnceleme8.5


ArtılarOyunun atmosferi çok kuvvetli.Backtracking gayet eğlenceli.Yeni bir oyuncu için oldukça rahat kontrollere sahip.Survival Horror ögelerini çok başarılı bir şekilde kullanmış.

EksilerDaha fazla boss olabilirdi.Daha fazla müzik eklenebilirdi.



ÖzetCrow Country, gerek teması, gerek oynanışı, gerek bulmacalarıyla türün gereksinimlerini çok iyi karşılayan bir oyun olmuş. Özellikle yeni oyunculara sağlanan yardımları sayesinde herkesin girebileceği bir yapım olması da onu daha ön plana çıkartıyor bence. Bu oyun hem old-school survival horror sevenler hem de bu türe girmek isteyenler için biçilmiş kaftan olmuş.
 
Üst