KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Cyberpunk 2077 ve Transhümanizm Kavramı – İnsanlık Nereye Gidiyor?

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Günümüzden ufku belirsiz geleceğe doğru bir bakarken aklımıza fantastik, bir hayli de fütüristik fikirler geliyor olabilir. Uçan arabalar, kişiye özel ilaçlar veya yapay zeka gibi kavramlar bunlardan sadece birkaçı olsa da eskiden absürt gelen birçok örneği bugün bile görebiliyoruz. Transhümanizm de bu çatının altında nispeten uzun yıllardır gündemde olan bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

Kökenleri 1700’lü yıllara kadar dayanan ve çeşitli filozoflar ile bilim insanları tarafından tomurcuklandırılan transhümanizm tohumları, bugün birçok film veya oyunlarda kullanılan bir temadır. Özellikle , teknolojiyle birlikte gelişmişlik statüsüne erişmiş insanlara ve oluşturulan toplumlara önemli bir bakış atmaktadır. Nitekim transhümanizmi, Phantom Liberty şerefine Cyberpunk 2077 ile irdelemek oldukça değerli olacaktır.
Transhümanizm nedir, ne zaman ortaya çıkmıştır?


Cyberpunk 2077 ile olan bağlantısına ve örneklerine geçmeden önce her yazımda olduğu gibi araştırdığımız konuyu izninizle açmak isterim. Transhümanizm, Oxford Üniversitesi’nde İsveçli bir filozof olan Nick Bostrom tarafından “uygulamalı akıl yoluyla insanın entelektüel, fiziksel (biyolojik) ve psikolojik kapasitesini arttırmak için geniş çaplı teknolojileri geliştirerek insanın doğasını ve durumunu arttırmayı hedefleyen kültürel ve felsefi bir hareket olarak tanımlanır.

İnsan, doğası gereği limitasyonları olan bir varlık olmakla birlikte kendini belli bir seviyeye kadar geliştirebilir ancak hastalıklardan kaçınamaz yahut yaşlanmayı engelleyemez. Transhümanizm de bu gibi yaşanılan kaçınılmazlıkları teknoloji yardımıyla çözmeyi hedefler. Elbette geçmişte aynı çatı altında anılmasa da Gılgamış Destanı’ndan tutun Dante’nin eserlerinde “trasumanar” kelimesini (insan doğasının ötesine geçmek) kullanması, simya ile birlikte gelen ölümsüzlük iksiri fikri, Frankenstein ile başlayan ölü cisimlere animasyon kazandırma düşüncesi temelinde insan doğasının belirlediği sınırların ötesine geçmek yatar.
cyberpunk.jpeg

Transhümanizmin sadece iyi tarafları mı vardır?


Cyberpunk 2077, bu sorunun kaçınılmaz cevabını bizlere vermektedir. Transhümanizm, temelinde mantıklı ve yararlı bir hareket olsa da şu anda halen daha global anlamda bir fikir birliğine varılmamış bir konsept olarak durmaya devam etmektedir. Bunun sebebi ise etik ve ahlaki temellere dayanır. İnsan, kendisini teknoloji yardımıyla geliştirip ölümsüzlüğe yaklaştıracaksa bunu kimlerin ne dereceye kadar başaracağı halen daha bir muammadır.

Günümüz toplumlarında bile hali hazırda katı bir status quo piramidi varken transhümanizmin getireceklerinden kimler faydalanabilecektir bilemiyoruz. Refah düzeyi yüksek olan insanlar, bu teknolojilerden yararlanabilecekken refah düzeyi düşük olan insanlar ise büyük ihtimalle bunlardan faydalanamayacaktır. Swansea Üniversitesi’nden M. J. McNamee de transhümanizmle birlikte en üst düzey gelişmelerden yararlanabilecek spesifik bir alt toplum kümesinin oluşacağının ve bunun da insan ırkının ayrılmasına sebebiyet vereceğini belirtiyor.

Bunun da ötesinde bir beyin fırtınası yapacak olursak eşitlikten uzak bir toplum, tıpkı Cyberpunk 2077’deki gibi karaborsada satılan teknolojik gelişmelere ve böylelikle toplum içerisinde asayişin zayıflamasına bile sebebiyet verebilir. Kolay değil şehir içerisinde hem NCPD hem Militech silahlı kuvvetleriyle uğraşmak!
Cyberpunk 2077 ve insan(?) doğası


CD Projekt Red’in geliştirdiği 2020 yapım Cyberpunk 2077, transhümanizmin temel alındığı ama nispeten distopikleşen bir topluma ve Night City şehrine odaklanır. İnsan bilgisi, kaçınılmaz anlamda gelişmiş ve ilişkiler dijital ortama taşınmıştır. Bilim ve teknoloji temelli yeni fikirler, insan-insan örgütlenmesinin farklılaşmasına sebep olmuş ve kültürde değişiklik yaratarak BD düzenleyicisi veya netrunner (ağ gezici) gibi çeşitli mesleklerin önünü açmıştır.

Cyberpunk 2077âdeki pek çok detay insanlığın gelecekte siborg teknolojilerle nasıl mevcut potansiyelini arttıracağının ipuçlarını vermektedir. Özellikle her yerde görülebilen reklam panolarında bu türden ürün ve hizmet alımları için duyurular yer almaktadır. İnsan hafızasının 80 GB’a kadar arttırılmasına veya V ve Johnny’e olduğu gibi insanların ruhların dijital bellekler içerisinde saklanabilmesine yönelik durumlar, transhümanist bir gelecekte insanın aşkın bir varlık olmasına neden olur.

Cyberpunk 2077’nin, insanı dijital bir varlık olarak göstermek konusunda oldukça iyi bir iş çıkardığını belirtmem de gerekiyor. İmplantlar, vücudun doğasını aşmak ve insanı çok daha gelişmiş bir biyo-organik canlıya dönüştürmek için elzemdir. Göz soketlerinden başlayarak el, kol, bacak, sinir ve bağışıklık sistemi gibi vücudun operasyon alanlarına siberkasaplar aracılığıyla alınıp aynı gün onlar yardımıyla takılabilen implantlar oynanışın da merkezinde yer alıyor.

İmplantlar ile birlikte kronik hastalığı olan insanlar, daha kaliteli bir hayata sahip olabilmektedir. Bunun yanında etik konusu gündeme gelmekle birlikte askeri üretim implantlar takılan insanlar adeta günümüz Amerika’sında silahlandırılmış siviller haline geliyor. E, bir de oyunun yan görevi olan sibersaykolara ne demeli? Sibernetik yüklemelerde abartıya kaçan veya isteği dışında buna maruz kalanlar, toplumdan kendilerini soyutlayarak akıllarını yitirebiliyor.
cyberpunk2.jpg

Cyberpunk 2077 her şeyin sonunda bir distopya


İnsan doğasının geliştiğini ve teknolojik gelişmelerle birlikte yaşamın daha kolaylaştığını görsek de işler sadece bununla bitmiyor. Bu durumun Night City sakinlerine getirdiği çok önemli bir etik sorunu da var. Refah düzeyi gelişmemiş insanlar, kara borsa yardımıyla yahut hurdacılardan bozuk implantlar takarak hayat kalitelerini azaltmaktadır. Transhümanizm yardımıyla bir insanın adeta davranışlarını ve duygularını kontrol eden çipler kolayca hacklenebilmektedir. Örneğin Evelyn Parker, uzman bir netrunner ile birlikte uzaktan hacklenmiş ve kendisini hurdacıda çeşitli ekstrem ve yasa dışı aktivitenin kurbanı olarak bulmuştur.

Bunun yanında globalleşmekten nasibini almış Arasaka gibi karanlık şirketler de bulunur. Şirket, kurumsal güvenlik, bankacılık ve üretim alanlarında faaliyet gösteren küresel bir şirkettir. Bununla birlikte şirket, Yakuza ile bağlantısı olan, suikastçıları kullanan ve karanlık işlerinin izlerini büyük bir avukat ordusunu kullanarak kapatan bir şirket olarak tanınmaktadır. Takemura’nın Arasaka’da aranan konumuna düştükten sonra implantlarını kaybetmesi de V gibi biri haline geldiğinin kanıtıdır. Zenginlik ve saygınlık, Night City’de zor bir şekilde kazanılıp kolayca kaybedilmektedir.

The Transhumanist Declaration ile başlayan ve insanlığın gelişimine odaklanan transhümanizm akımı, Cyberpunk 2077’de işlenmekle birlikte oldukça nötr bir biçimde sunulmuştur. Sağlık ve teknoloji alanında yaşanmış gelişmelerin yanında toplum ve kültür açısından bozulmalarla birlikte vahşi bir kapitalizm kuralları çevresinde bizlere aktarılmaya çalışılmıştır. Bireysel çeşitliliği destekleyen bu akımla birlikte geleceğin dünyası Night City gibi karanlığın ve kederin hüküm sürdüğü bir yer olacaksa, bırakalım implantları…
 
Üst