KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Diablo IV İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Oyuncular olarak merakla beklediğimiz gün sonunda geldi. 1996 yılından günümüze değin farkındaysanız belirli dönemlerde âDiabloâ fırtınası esiyor. 1996âda ilk Diablo oyunu, 2000âde Diablo II, ikinci oyunun üzerinden tamı tamına on iki sene sonra Diablo III ve üçüncü oyunun üzerinden on bir sene sonra Diablo IV, çıkışını bugün itibari ile gerçekleştirdi. İncelemeye geçmeden hemen başında şunu diyebilirim ki yapımcı ekip, Diablo IIIâün serinin hayranlarına verdiği hayal kırıklığını, bu oyun ile birlikte emin olun ki gidermiş.

Blizzard Entertainment tarafından geliştirilen oldukça ünlü aksiyon-rol yapma oyunu serisinin yeni üyesi, bizleri önceki oyunlarda da olduğu gibi karanlık ve tehlikeli bir dünyada geçen epik bir maceraya atıyor. Diablo IV, serinin köklerine sadık kalırken grafiksel, içeriksel ve oynanışsal olarak büyük bir evrim geçirerek karanlık ve daha etkileyici bir deneyim sunmayı hedeflemiş bir oyun olarak karşımıza çıkmış. Gelin hep birlikte Diablo IVâün hangi alanda neleri doğru yaptığını ve bunun yanında neleri yanlış yaptığını konuşalım.
Temel Hikaye (Spoiler Yok)
Ekran-Goruntusu-2129.jpg


Öncelikle şunu belirtmeliyim; Diablo IV, hem tüm serinin hem de tüm Blizzard oyunlarının içerisindeki en iyi hikaye sunumuna sahip olan bir oyun olarak önümüze sunulmuş. Serinin önceki oyunları da tabii ki belirli bir hikayeye sahipti fakat oyunculara sunumunun pek de iyi olduğunu söyleyemezdik. Daha demin söylediğim gibi normalde Diablo ve onun türünde olan oyunlar pek de iyi hikaye sunumuna ve anlatımına sahip olmuyor fakat bu oyun gerçekten bu işi başarmış. İlk sinematikten tutun oyunun diğer ara sahnelerine kadar anlatım muazzam ve sürükleyici. Tüm bunların yanında maalesef ki klişe ve tahmin edilebilir bir hikaye karşımıza çıkıyor.

Oyunun temel hikayesini âspoilersızâ bir şekilde anlatmak gerekirse; Her şey bir grup hazine avcısı ve bir adet büyücünün yaptığı büyük bir yanlış ile başlıyor. Oyunun açılış kısmında bu grup sadece hazine bulmaya çalışırken ne yazık ki çok kötü bir şeye vesile oluyorlar. Oyunun ana kötüsü olarak anılan, lakapları; âSanctuaryânin Annesiâ, âNefretin Kızıâ olan Lilithâi serbest bırakıyorlar. âNefretin Kızıâ lakaplı olan ana kötümüz Lilith, oyun boyunca akılca zayıf olan insanlığı kendine bağlayıp manipüle etmeye çalışıyor ve bu şekilde insanlığı tehdit edebilecek şeylere vesile oluyor. Bunun yanında ise oluşturduğumuz karakter ile birlikte bunu önlemeye çalışıyoruz. Görevden göreve gidip çeşitli yan karakterlerle tanışarak ve yardımlaşarak çoğu şeyin üstesinden gelmek için uğraşıyoruz.

Sıfır spoilerâlı bir şekilde anca bu kadar anlatabilirdim. İlk üç Diablo oyunu bana kalırsa vasatın üstü sayılabilecek hikayelere sahipti. Diablo IV, 35 saat süren hikayesiyle bu noktada beni ve diğer oyuncuları oldukça şaşırttı.
Oynanış
Ekran-Goruntusu-2149.jpg


Diablo oyunlarını oynayan insanlar oyunu neredeyse sadece oynanışı için ve içerisinde zaman geçirmenin keyif vermesi sebebiyle oynuyor. Ben bu kervana dahil değilim, oynanış ne kadar iyi olursa olsun oynadığım her oyunda bir şekilde hikaye sunumu arıyorum fakat konumuz şimdi bu değil. Diablo IV‘ün oynanışı, türünün diğer oyunlarına ve serinin eski oyunlarına nazaran önemli ölçüde geliştirilmiş durumda. Oyun, bağımlılık yapıcı ve akıcı bir oynanış deneyimini biz oyunculara yeniden sunuyor. Diablo IV, önceki oyunlardan aşina olduğumuz ve beklediğimiz tarzın üzerine koyarak geliştirilmiş bir deneyim sunuyor.

Dövüş Sistemi ve Mekanikler, Sınıf Sistemi, Ana Görevler ve Yan Etkinler, Karakter Oluşturma ve Özelleştirme ve Açık Dünya dahil olmak üzere oynanış hakkındaki tüm detaylara değinelim.
Dövüş Sistemi ve Mekanikler
Control-V.jpg


Diablo serisinin, bana iyi bir vuruş hissi verebileceğini hiç düşünmezdim. Ancak Diablo IV, çoğu oyunun veremediği vuruş hissini bana sunmayı başardı. Özellikle “Barbarian” sınıfıyla oynadığım için diğer karakter sınıflarına kıyasla daha çok yakın dövüşe girdiğim için bu deneyimi oldukça yakından yaşadım. Hem kalabalık olmayan dövüşler hem de büyük çaplı savaşlar oldukça keyifli ve eğlenceli bir şekilde geçti. Oyundaki dövüş sistemi oldukça tatmin ediciydi. Silahlarınızın düşmanlara saplanması ve vuruşlarınızın etkisiyle düşmanların geriye doğru savrulması, savaşların gerçekten etkileyici olmasını sağlıyor. Barbarian sınıfıyla özellikle yakın dövüşleri tercih ettiğimden, her darbe ve saldırıyı hissediyormuş gibi oluyorum. Bu, oyuna daha da derinlik katıyor ve oyuncuya büyük bir tatmin sağlıyor.

Diablo IV’ün dövüş sistemi aynı zamanda oyunun zorluk seviyesini de etkiliyor. Zorlu düşmanlarla karşılaştığınızda, stratejik becerilerinizi kullanmanız ve yeteneklerinizi doğru bir şekilde yönlendirmeniz gerekiyor. Bu da oyunun daha rekabetçi ve tatmin edici bir deneyim sunmasını sağlıyor.

Mekaniklerden söz etmek gerekirse, oyunun içerisinde öyle ahım şahım bir mekanik doluluğu olduğunu söyleyemeyiz. Basit mekaniklerden oluşan bir oyun olduğundan ve yapımcı ekibin bunu oyunculara iyi yansıtmasından dolayı göze batan veya hissedilen bir mekanik sıkıntısı yok, burası da çok güzel olmuş.
Sınıf Sistemi
Ekran-Goruntusu-2114.jpg


Diablo oyunları kendine has bir sınıf sistemine sahip. Bu sınıf sistemi 5 ayrı sınıftan oluşuyor, bunlar; Barbarian, Necromancer, Druid, Sorcerer ve Rogue. Her biri kendi içerisinde farklı oynanış çeşitliliğine sahip. Ben Diablo serisine yeni girmiş bir oyuncu olarak gözüme en basit gelen sınıfı seçtim. O da Barbarianâdı. Klasik bir balta ve kılıç kullanan karakterim ile birlikte oynadığım süreç boyunca bu karakter sınıfından gerçekten çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Eğer oyunu 2. kez bitirme fırsatım olursa kesinlikle ama kesinlikle Sorcerer sınıfını kullanarak oyunu bitireceğim.

Her karakter sınıfının kendine has yetenek ağacı dalları ve oynanış stili var. Bu da demek oluyor ki her katakter sınıfını 2 farklı şekilde deneyimleyebiliyoruz. Diablo IVâün sınıf sistemi hem çok güzel olmuş hem de tekrardan oynanılabilirliği fazla bir şekilde önümüze sunulmuş.
Karakter Oluşturma ve Özelleştirme
Ekran-Goruntusu-2116.jpg


Maalesef ki bazı noktaları övmek gerekirken bazı noktaları da kötü bir şekilde eleştirmek gerekiyor. Gelip bana soracak olursanız oyunun karakter oluşturma sistemi oldukça kısır, hiçbir detayı yok. Derseniz ki oyunun kamera açısı sebebiyle zaten pek de önemi yok bu durumun diye arkadaşlar, size şu cevabı veririm; Oyunda kendi karakterimizin suratını gördüğümüz milyon tane ara sahne var ve eski Diabloâlara nazaran daha yakın bir kamera açısı olması sebebiyle karakterimizi görme süremiz fazlasıyla artıyor. Bu yüzden de bir oyuncu olarak karakterimin tipini olabildiğince şahsi isteklerime göre şekillendirmek istiyorum. Diablo IV bu kısımda gerçekten sınıfta kalmış, ne bir detayı var ne de bir güzelliği.

Karakter Özelleştirme kısmına gelecek olursak en azından bu kısım biraz daha iyi. Oyun içerisinde hem bazı Bossâlardan hem de bazı sandıklardan çıkan zırhların çeşitliliği oyun içerisindeki karakter özelleştirme seçeneklerini de arttırıyor. İki tarafı da toparlamak gerekirse orta seviye bir iş ortaya konmuş diyebiliriz. Bunun sebebi de Karakter Oluşturma kısmının kötü olması.
Açık Dünya
Ekran-Goruntusu-2140.jpg


Gelelim beni bir oyuna bağlayan en önemli noktaya. Tabii ki de açık dünya! Eğer bir açık dünya RPG oyunu yapıyorsanız mecbur bir şekilde oyunun dünyasını bol bol içerikle doldurup oyuncuyu etkilemeniz lazım. Peki Blizzard, Diablo IV ile birlikte bunu başarabilmiş mi?

Buna cevabım hem evet hem de hayır olacaktır. çünkü açık dünya kısmında bazı şeyleri iyi, bazı şeyleri ise kötü yapmışlar. Kötü olanla başlamak gerekirse, oyunun dünyası gerçekten çok ama çok geniş seviyede ve içi dop dolu. Her yerinden bir etkinlik çıkıyor fakat bu etkinliklerin çoğu maalesef ki birbirleriyle aynı ve tekrar eder nitelikte. Benim gibi oyun içerisindeki etkinlikleri sadece kasılmak için değil de en azından birazcık da olsa değişik ve dolu bir içerikle keyif almak için oynuyorsanız, hoşunuza gitmeyecektir.

İyi kısma gelecek olursak daha demin de söylediğim gibi, oyunun haritası gerçekten ama gerçekten çok geniş. Durmadan karşınıza bir şeyler çıkıyor ve sıkılmıyorsunuz. Etrafın tasarımı da bir hayli güzel. Diablo IV’ün dünyası tıpkı Elden Ring ile The Legend of Zelda BOTW/TOTK gibi bir keşif ve gizem hissi uyandırdığı için biz oyuncuların kalbini bu noktada çalmış durumda.
Ana Görevler ve Yan Etkinlikler
Ekran-Goruntusu-2142.jpg


Diablo IV, içerisindeki her şeyi yapmak istiyorsanız, ciddi bir şekilde sizlere 150-200 saatlik bir oynanış süresi sunar. Eğer ben sadece ana hikayeyi oynayıp bitireceğim diyorsanız da 30-35 saat civarında oyunun sadece hikayesini tamamlayabilirsiniz. Kesinlikle önerim değildir, Diablo tarzı oyunları lütfen ama lütfen hikayesi için değil içerisinde zaman geçirip keyif almak için oynayın.

Ana Görevlerden bahsetmek gerekirse, oyunun ana görevleri gerçekten muazzam sürükleyicilikte oluyor. Birbirlerini tekrar etmiyor ve oyuncuyu asla ama asla hikayeden koparmıyor. İlla ki ucundan bir yerinden hem oyunun lore’u hakkında hem de hikayenin temeli hakkında bir şeyler öğrenebiliyorsunuz. Boş ana görevler yok, hepsi dolu dolu ve oyuncuyu mutlu eder nitelikte.

Yan etkinliklere gelecek olursak, daha demin açık dünya kısmında da bahsettiğim gibi bazı yan etkinlikler birbirlerini oldukça fazla tekrar ediyor. Eğer bu duruma benim gibi kafayı takmıyorsanız ve sadece karakter gelişimini önemsiyorsanız sizi gram rahatsız etmez, beni maalesef ki etti.
Grafikler ve Atmosfer
Ekran-Goruntusu-2132.jpg


Bildiğiniz gibi Diablo IV, hem eski nesile hem de yeni nesile çıkışını gerçekleştirdi. Bu yüzden “grafiksel” açıdan çok da fazla bir vaat vermiyor biz oyunculara. Hem de bana kalırsa zaten Diablo tarzı oyunların grafiklerinin pek de iyi olması şart değil. Blizzard’a bu konuda teşekkür etmek lazım, beklentim grafiksel olarak adeta sıfır olmasına rağmen gerçekten mükemmel bir iş çıkarmışlar. Grafikler tabii ki bir Horizon Forbidden West kalitesinde değil fakat gene de çok güzel bir seviyede. Işıklandırmadan tutun kaplama kalitesine her şey mükemmel.

Atmosfer tarafına gelecek olursak zaten Diablo oyunlarının en güçlü olduğu noktalardan birisi de burası. Oyunun atmosferi muazzam ve özellikle Diablo II’nin o karanlık atmosferini serinin eski hayranlarına yansıtır nitelikte.

Bu kısmı atlamak kesinlikle istemiyorum ve özellikle yazma ihtiyacı duyuyorum, Diablo IV’ü; 4K Monitörde, RTX 2060 GPU, 16 GB RAM, Ryzen 5 3500X CPU’lu sistemimde “yüksek” ayarlarda NVDIA’nın DLSS teknolojisi sayesinde 60 FPS sabit bir biçimde deneyimleyebildim. DLSS’in “kalite” modunda ne bir donma ne de bir kasma oldu. Blizzard’ı tekrardan tebrik ediyorum bu noktada. Özellikle ‘ın tekniksel faciasından sonra ilaç gibi geldi. Malum artık düzgün performans gösteren kaliteli bir oyun görünce şükretmek zorunda kalıyoruz. Oyunun optimizasyonu şahane.
Müzikler
Ekran-Goruntusu-2128.jpg


Diablo IV’ün müzikleri nefis bir seviyede. Şu an bu yazıyı yazarken bile kafamda 4-5 tane tema müziğinin çaldığını söyleyebilirim. Her bir bölge, her bir zindan veya her bir kasaba, oyunun ruhuna tam olarak uygun bir tema müziği ile dolu. Örneğin; karanlık ve ürkütücü bir mağaraya adım attığınızda, size hemen gerginlik ve tehlike hissi veren bir müzik eşlik ediyor ya da güneşli ve canlı bir açık alanda dolaştığınızda, içerisinde bulunduğunuz dünyanın canlılığını yansıtan bir müzik duyuyorsunuz. bunlara ek olarak, Boss dövüşleri ve normal savaşlar için seçilen müzikler de oldukça etkileyici. Boss dövüşlerinde çalan müzikler, heyecanı ve adrenalin dolu anları vurgulamak için mükemmel bir şekilde tasarlanmış. Savaşların ortasında çalınan ritmik ve hızlı tempolu müzikler, oyuncuyu savaşa tamamen kaptırıp oyunun içine tamamiyle çekiyor.
 
Üst