srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 15,992
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
Dünya Sağlık Örgütü beyin kanseri ile cep telefonu kullanımı arasındaki olası bağlantı üzerine yapılan çalışmaların analizinin sonuçlarını paylaştı. Avustralya Radyasyondan Korunma Ajansı (Arpansa) tarafından gerçekleştirilen araştırmada, cep telefonu kullanımının beyinde tümör oluşumuna yol açmadığı sonucuna ulaşıldı. Bu araştırma için 1994 yılından 2022’ye kadar olan çalışmalar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.
63 çalışmayı titizlikle analiz eden inceleme ekibi, ajansın sağlık hizmetleri direktörü Ken Karipidis tarafından temsil edilen Avustralya liderliğindeki 10 ülkeden 11 araştırmacıdan oluşuyor.bu çalışma sonucunda cep telefonlarının gerçekten de kanser riskini artırıp artırmadığı sorusuna net bir yanıt getirilmesi amaçlandı. Nihayetinde de böyle bir riskin söz konusu olmadığına kanaat getirildi. İşte yapılan çalışmayla ilgili merak edilen tüm ayrıntılar…
Cep telefonu – kanser ilişkisi gerçek mi?
Arpansa tarafından yapılan araştırma, öncelikle 5 binden fazla çalışmanın değerlendirilmesini ve zayıf metodolojiler kullananların kaldırılmasını içeriyordu. Elenen çalışmalar arasında, cep telefonlarının zengin ülkelerde popüler olmaya başladığı 90’lı yıllarda yapılan ilk çalışmalar da yer alıyordu.
Arpansa sağlık hizmetleri direktörü Ken Karipidis’e göre 90’lı yıllarda cep telefonları hayatımızda yer kazanmaya başladığında çalışmalar araştırma popülasyonunu iki gruba ayırdı. Bunlar kanser hastaları ve kanser olmayanlar olarak ikiye ayrıldı.
Karipidis’e göre bu ilk çalışmalar pek de objektif değildi. Araştırmacı, kanser hastası olmayan kişilerin doğru bilgi verdiğine, fakat kanser hastalarının radyasyon maruziyetini bildirirken çoğu zaman abarttığına dikkat çekti. Bu çalışmaların cep telefonlarının kansere neden olduğu şehir efsanesine katkıda bulunmuş olabileceği öne sürülüyor. Karipidis, “Cep telefonu kullanımı hızla artmasına rağmen beyin tümörü oranları sabit kaldı” ifadesiyle bu teoriyi güçlendirdi.
2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü radyo dalgalarını olası bir kanserojen olarak değerlendirdi. Karipidis, Dünya Sağlık Örgütü’nün sınıflandırmasının daha geniş olduğunu ve belirsizliğin olduğu faktörleri “olası” kategorisine yerleştirdiğini açıkladı.
Karipidis cep telefonu kullanma ve kansere yakalanma endişelerinin bir şehir efsanesi olduğunu ve günümüzde bunun artık unutulması gerektiğini söyledi. Ancak araştırmacı, teknolojinin sürekli gelişmesi nedeniyle bu araştırmanın durdurulamayacağını yine de sözlerine ekledi.
63 çalışmayı titizlikle analiz eden inceleme ekibi, ajansın sağlık hizmetleri direktörü Ken Karipidis tarafından temsil edilen Avustralya liderliğindeki 10 ülkeden 11 araştırmacıdan oluşuyor.bu çalışma sonucunda cep telefonlarının gerçekten de kanser riskini artırıp artırmadığı sorusuna net bir yanıt getirilmesi amaçlandı. Nihayetinde de böyle bir riskin söz konusu olmadığına kanaat getirildi. İşte yapılan çalışmayla ilgili merak edilen tüm ayrıntılar…
Cep telefonu – kanser ilişkisi gerçek mi?
Arpansa tarafından yapılan araştırma, öncelikle 5 binden fazla çalışmanın değerlendirilmesini ve zayıf metodolojiler kullananların kaldırılmasını içeriyordu. Elenen çalışmalar arasında, cep telefonlarının zengin ülkelerde popüler olmaya başladığı 90’lı yıllarda yapılan ilk çalışmalar da yer alıyordu.
Arpansa sağlık hizmetleri direktörü Ken Karipidis’e göre 90’lı yıllarda cep telefonları hayatımızda yer kazanmaya başladığında çalışmalar araştırma popülasyonunu iki gruba ayırdı. Bunlar kanser hastaları ve kanser olmayanlar olarak ikiye ayrıldı.
Karipidis’e göre bu ilk çalışmalar pek de objektif değildi. Araştırmacı, kanser hastası olmayan kişilerin doğru bilgi verdiğine, fakat kanser hastalarının radyasyon maruziyetini bildirirken çoğu zaman abarttığına dikkat çekti. Bu çalışmaların cep telefonlarının kansere neden olduğu şehir efsanesine katkıda bulunmuş olabileceği öne sürülüyor. Karipidis, “Cep telefonu kullanımı hızla artmasına rağmen beyin tümörü oranları sabit kaldı” ifadesiyle bu teoriyi güçlendirdi.
2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü radyo dalgalarını olası bir kanserojen olarak değerlendirdi. Karipidis, Dünya Sağlık Örgütü’nün sınıflandırmasının daha geniş olduğunu ve belirsizliğin olduğu faktörleri “olası” kategorisine yerleştirdiğini açıkladı.
Karipidis cep telefonu kullanma ve kansere yakalanma endişelerinin bir şehir efsanesi olduğunu ve günümüzde bunun artık unutulması gerektiğini söyledi. Ancak araştırmacı, teknolojinin sürekli gelişmesi nedeniyle bu araştırmanın durdurulamayacağını yine de sözlerine ekledi.