Eski Filmleri Aratmıyor! – Indiana Jones and the Great Circle Hakkında Tüm Bildiklerimiz

[srocenter Can]

İki gün önce düzenlenenetkinliğinde geliştirilmekte olan oyunlara değinilirken uzun zamandır haber alamadığımız yapımlara da yakından bakma şansı elde ettik. Bunlardan birisi de Indiana Jones oldu.

Eski filmleri bilen bilir, günümüzde izlendiğinde bile aksiyon bakımından beklentileri karşılar ve arada mizah yapmaktan da kaçınılmaz. Dolayısıyla görüntü kalitesi eski bile olsa halen kendisini izlettirmeyi başarır. Elbette sıra bir Indiana Jones video oyununa geldiğinde de yapımın filmlere az çok benzemesini isteriz.
Indiana Jones and the Great Circle hakkında bilinenler?

Biraz teknik özellikler


Wolfenstein serisinden bildiğimiz MachineGames tarafından geliştirilen Indiana Jones, stüdyonun idTech7 oyun motorunun üzerine kuruluyor. DOOM Eternal’da kullanılan bu oyun motoru şüphesiz geliştiricilere pek de zorluk çıkarmayacak.

Özellikle eski nesil, Indiana Jones denilince Harrison Ford’u hatırlar ama onun kamçısını bırakmasının üstünden uzun zaman geçti. Meşale artık Troy Baker’ın elinde. The Last of Us’ta Joel rolüyle bildiğimiz Troy, artık maceracı bir arkeolog oluyor. Buna rağmen fragmanda bir hayli Harrison Ford’a benzettim, yalan yok!
Sürükleyici ve global bir hikaye


Todd Howard’ın isteğiyle yapım, Raiders of the Lost Ark ve The Last Crusade filmleri arasında geçecek. Bahsi geçen filmlerin de ana konusu Indy’nin sonradan dahil olduğu bir yarışta Nazilerin, çeşitli hazinelerin bulmalarını ve bunların gücünden faydalanmalarını engellemekti. Bu oyunda ise Doktor Jones, kişisel çıkarları bulunan gazeteci Gina ile birlikte oyunun ana düşmanı Emmerich Voss’a karşı duracak.

Oyunun asıl merkezi noktasını bilemesek de elbette antik kalıntılara takıntılı olan iki insanın büyük bir güce sahip başka bir hazine peşinde koşması şeklinde bir tahmin yürütebiliriz. Genellikle filmlerde bu kalıntıların güçlerinin tüm Dünya’yı etkileyeceği de belirtilirdi. Ayrıyeten fragmanda Indy’nin yanan bir şehir üstünde uçaktan uçağa atlaması da oyunun sonlarında her şeyin karışacağını söylüyor.

Oynanış mekanikleri, oyun tipi


Steam sayfasına göre yapım, açık ve geniş mekanlar ile lineer ve sinematik bir oynanışı bir araya harmanlayacak. Fragmanda gösterilen Sukhothai Tarihi Parkı ve Tapınakları, Mısır Piramitleri ve karla kaplı Himalayalar, oyunda birçok tarihi mekan olacağını gösteriyor. Bu mekanlarda antik sırları keşfedip birçok tuzaktan kaçmaya çalışacağız. Oyunda bol bol yılan da olacak. Şimdiden söyleyelim, meşale. Meşale her zaman gerekli.

Oyun hakkında gösterilen fragmanda birinci şahıs ile üçüncü şahıs kamera açısı arasında geçişler olduğunu da gördük. Bunu şahsen oldukça beğendim çünkü aksiyona ve sunulan atmosfere bir derinlik katıyor. Kendinizi gerçekten de 1937’de bir maceraya çıkmış tarihçi ve kaşif gibi hissediyorsunuz.
Kamçı


Kamçı hakkında söylenecek pek bir şey yok zira LucasArts sitesinde direktör Jerk Gustafsson, kamçı mekaniklerinin baştan sona simüle edildiğini ve kombat kısımlarından keşif ve gizliliğe kadar her tarafta kullanılabileceğini belirtti.

Ana hedefimiz onu [kamçıyı] mümkün olduğunca kullanışlı ve çok yönlü hale getirmek. Kırbaç hakkında düşünürken genellikle akla gelen şey; çevrede ilerlemek, sallanmak ve tırmanmak için kullanılan bir geçiş aracı olmasıdır. Ancak üzerinde çalışmaya başladığımızda öncelikle kombat kısmına odaklandık çünkü bunun özelliğin en zorlu kısmı olacağını biliyorduk. Sadece savaşta iyi çalışmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda göğüs göğse çarpışma ve diğer oyun içi eşyaların kullanımı gibi diğer önemli savaş araçlarıyla birlikte kullanılmasını da sağlıyor. Ayrıca tamamen simüle edilmiş bir kırbaç kullanmaya karar verdik, bu da onu teknik açıdan zorlu hale getirdi ancak bizim için çok önemli olan o cesur ve gerçekçi hissiyatı kazandık.”Jerk Gustafsson