Forspoken İnceleme

[srocenter Can]

Ertelenme haberleriyle adından sıkça söz ettiren Forspoken, en sonunda 24 Ocak’ta oyuncuların beğenisine sunuldu. Bu haftayı Athia topraklarının her köşesine sihrimizi saçarak geçirdik ve kararımızı vermek için yüzlerce zombi benzeri düşmanla ve yozlaşmış Tantalarla savaştık. Peki Forspoken beklentileri karşılayan bir yapım mı, yoksa Luminous Productions’ın ilk oyunu için daha fazla zamana mı ihtiyacı vardı? İşte tüm detaylarıyla Forspoken inceleme yazımız yayımda!
Forspoken İnceleme


Forspoken, hikayesine New York’taki bir mahkeme salonunda, yetim kahramanımız Alfre “Frey” Holland’ı uzun bir sabıka kaydı olan küçük çaplı bir suçlu olarak göstermesiyle başlıyor. Açılış bölümü özellikle özgürlükçü yapısıyla dikkatleri üzerine çeken Forspoken için biraz sıkıcı diyebiliriz.

Neyse ki, kısa bir süre sonra karakterimizi açıklanamaz bir şekilde yepyeni bir dünyaya, Athia’ya sokan Cuff adında duyarlı bir altın bilekliğin gün yüzüne çıkmasıyla işler daha heyecanlı bir hal almaya başlıyor. Bu bir zamanlar güzel ve barışçıl olan dünya, dokunduğu organik her şeye bulaşan ve aşırı durumlarda onları doğrudan öldüren bir miasma olan Break adlı bir şeyle yozlaşan dört Tanta veya tanrıça tarafından yönetiliyor.



Frey’in tek bir amacı var: eve dönmek! Oyunun açılış sekansında Frey’in mevcut hayatını geride bırakmak istediğini görüyoruz. Geride bırakmak konusunda bu kadar inatçı olduğu bir hayata tam olarak neden geri dönmek istediği açıkçası biraz kafa karıştırıcı. 21 yaşında, çok küfür eden, başkalarının sorunlarıyla uğraşmak istemeyen ve açıkça herkesin saçmalıklarından bıkmış bir karakter ile karşı karşıyayız.

Hikaye anlatımı, Forspoken’ın güçlü olduğu yönlerinden biri değil ancak bu vermek istediği mesajı başarılı bir şekilde veremediği anlamına da gelmiyor.

Athia birkaç eyalete bölünmüş ve bu eyaletler ayrıca (terk edilmiş) köy ve kasabaları içerisinde barındırıyor. Harita oldukça büyük ve gezinmesi kolay. Son birkaç yılda piyasaya sürülen herhangi bir açık dünya oyununda olduğu gibi, tüm harita, sizi bir veya iki vuruşta öldürebilecek ve ”öldürecek” olan devasa bölüm sonu düşmanlarıyla dolu. Frey’in Flow geçiş mekaniği ile bir yerden bir yere tırmanmak veya uçmak seyahati daha seri kılıyor.

Daire tuşuna basılı tutmak, hem rahatça tırmanmalarda hem de saldırılardan hızlıca kaçış açısından Frey için bir tür otopilot modunu aktif hale getiriyor. Kaçınılabilir bir saldırı geldiğinde, oyuncu daire tuşuna basılı tutuyorsa (ve yeterli dayanıklılığa sahipse), Frey otomatik olarak gerekli kaçışı sağlayacaktır. Bu noktada oyuncuya herhangi bir ek iş düşmüyor. Yine de bazı saldırılar engellenemediği için potansiyel tehditlerin nereden geldiğinin farkında olmanızda yarar var.

Savaş sistemi oldukça çeşitli bir yapıya sahip. Frey, hikayede ilerledikçe farklı elementler ve çılgınca dövüş stilleri altında yeni büyüler elde ediyor.

Bu büyüleri yapmak için Frey’in destek yeteneklerinin her biri ayrı bir bekleme süresine sahipken, ana saldırı büyüleri etkin bir şekilde sınırsız kullanılabiliyor. Daha büyük veya daha güçlü büyülerin doğal olarak daha uzun bir bekleme süresi var. Büyüleri yükseltmenin ötesinde, Frey’in istatistiklerini yükseltmek için pelerinleri, kolyeleri ve ojeleri de var. Buna ek olarak toplanacak düzinelerce farklı kaynak var, bitkilerden kayalara ve diğer çeşitli küçük parçalara kadar…

PS5 konsoluna özel bir özellik olarak, Forspoken’da bazı DualSense özellikleri kullanılmakta. Cuff’ın sesleri kontrol cihazının hoparlöründen gelirken, Frey’in ayak sesleri, patlamalar ve diğer daha geleneksel eylemler gibi ince şeyler için dokunsal geri bildirimden yararlanılıyor. Bu haliyle oyun deneyiminizi daha etkileyici kılıyor. Grafiksel olarak, Forspoken harika görseller sunuyor oyunculara.

Aralarından seçim yapabileceğiniz üç, daha yeni bir TV veya monitörde oynuyorsanız altı grafik modu sizlerin beğenisine sunulmuş durumda. Her halükarda, oyunu hangi modda çalıştırırsanız çalıştırın, oyunu gerçekten oynadığınızda ayrıntılardaki farklılıkları tespit etmek FPS dışında zor olacaktır çünkü genel olarak harika görünen bir yapım ile karşı karşıyayız sevgili Geek okuyucuları.

İnternette Forspoken’ın yetersiz optimize edildiğine dair bazı endişeler olsa da, PS5’te durumun böyle olmadığını mutlulukla söyleyebilirim. Grafik motoru Luminous Engine, seçilen grafik modu tarafından belirlenen kare hızı hedefi ne olursa olsun bunu tutturmak konusunda oldukça başarılı bir iş ortaya koyuyor.

Forspoken’da yükleme süreleri de etkileyici bir şekilde hızlı. Kaydedilmiş bir oyuna devam etmek ortalama olarak iki saniyeden az sürüyor ve oyunun oldukça büyük haritasındaki herhangi bir yere hızlı seyahat etmek de yaklaşık aynı süreyi almakta.

Hatta Frey ve Cuff, hızlı seyahati bitirdikten sonra çoğu zaman dördüncü duvarı küstahça kırarak bizleri anlık eğlendiriyor. Forspoken eksiksiz bir deneyim vaat ediyor. Sadece ana hikaye üzerinden ilerlemek istiyorsanız 30 saatlik bir yapım sizleri bekliyor. Buna ek olarak Forspoken’da çevrimiçi seçenekler veya baş belası mikro ödemeler yok.

Forspoken, içinde kaybolmak için harika bir oyun çünkü dikkat dağıtıcı hiçbir unsuru bünyesinde (açık dünya) barındırmıyor. Forspoken, Luminous Productions tarafından alınan büyük bir riski temsil ediyordu. Hikaye zaman zaman biraz yapmacık gelse de, oynanışın zevkli olması ve büyü çeşitliliği bunu fazlasıyla telafi ediyor.İlginizi çekebilir:Â

Sonuç olarak, Athia halkına yardım ederken geçirdiğim zamanın tadını çıkararak Forspoken’dan ayrıldım. Peki sizinceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunu satın almayı planlıyor musunuz Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.