srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 20,135
- Tepkime puanı
- 12
- Puanları
- 38
Dünyanın farklı bölgelerinde yer alan bağımsız geliştiricilerin seslerini rahatlıkla duyurabildiği bir dönemde yaşıyoruz. Yapılan iş kaliteliyse, pazarlama süreci doğru ve etkili bir şekilde yürütülmüşse ürününüzün dünya çapında ses getirmemesi için hiç bir neden yok demektir.
Chernobylite ve Atomic Hearts gibi oyunlar sektöre yeni bakış açıları getiren projeler arasında yer almakta. Bu yapımların arasına şimdi Indika da hakkıyla katılmış durumda. Tüm detaylarıyla INDIKA inceleme yazımız yayımda!
INDIKA İnceleme
Indika, başka hiçbir yerde bulamayacağınız, benzersiz bir deneyim sunuyor. Oyunu bitirdikten sonra tüm samimiyetimle söylüyorum ki Indika, merak uyandırıcı ve büyüleyici anlarıyla hafızamda yer edindi. İnternette Indika için “daha önce Indika gibi bir oyun oynamadım” şeklinde yorumlarla karşılaşmanız olası.
Bozuk plak gibi tekrarlamış olacağım ama evet, ben de daha önce Indika gibi bir oyun oynamadım sevgili geek.com.tr okuyucuları. İlk olarak, piyasadaki pek çok oyunda bir manastır bile bulunmuyor. İkincisi, sizi ana karakter olarak bir rahibenin yerine koyan bir oyun düşünemiyorum. Üçüncüsü, yol boyunca meydana gelen tüm tuhaf şeyler var olmayı sorgulatacak kadar iyi kurgulanmış.
Değerlerine rağmen tüm manastır Indika’yı aşağılık biri olarak görüyor. Nedenini çok daha sonrasında öğreniyoruz. Oyunun birçok kavrama meydan okumasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Nedir bu kavramlar? İnsanlık ve onun gerçek kutsallık kapasitesi, günahın tanımlanması ve kötü olmadan iyiliğin nasıl var olamayacağı ve diğer pek çok konu…
Indika’nın yaptığı her şey aynı zamanda kendisine bağlı olan Şeytan’ın bir tür etkisini de içeriyor. Bu, oyunda karşılaştığınız her şeyle biraz çelişkili bir unsur yaratıyor ancak etki, oyunun deneyimlemenizi istediği şeyle çok güzel bir şekilde örtüşüyor. Örneğin tehlikede olduğunuzda, oyun hem merak uyandırıcı hem de biraz gülünç parçalar çalıyor.
Bunu ilk yaşadığımda oyunun durumu hafifletmeye çalıştığını hissettim. İşler ilerledikçe ve kavramlar derinleştikçe, oyunun önüme koyduğu yan yanalığı kavramsal olarak daha çok yakaladım. Müziğin neşeli doğası kulağınızda çınlamaya ve sürükleyici seslerin yanında rahatsız edici olmaya başlıyor.
Oyuna çeşitlilik katmak için, iblisinizin monolog yaptığı ve etrafınızdaki gerçekliği çarpıttığı farklı bulmacalarla karşılaşacaksınız. Buna karşı koymak için her şeyin normale dönmesi için dua etmeniz gerekecek. Gerçek anlamda dua etmeniz gerekecek, mecali değil. Tahmin edebileceğiniz gibi bu bulmacalar doğal ve organik olarak oyunun temalarıyla bağlantılı. Hiçbiri doğası gereği zorlu değil. Etrafı biraz turlamanız, keşfetmenizle kolayca aşılabilirler.
Oyunda beni oldukça etkilemeyi başaran bir bulmaca var. Ayrıntılara girmeyeceğim ama bu bulmaca, önceden hiçbir ipucu vermeden, perspektif ve mekansal farkındalığın yanı sıra içsel benlikteki değişimlerle de sizi şaşırtmayı başarıyor. Oyunun yapmayı amaçladığı her şeyle mükemmel bir şekilde uyum sağlayan bir bulmacadan bahsediyoruz.
Indika, bazı garip ara sahneleri olan bir yürüme simülatörü gibi görünse de, yol boyunca daha büyük bütüne katkıda bulunan birkaç mini oyun da içermesiyle oynanışı çeşitlendiriyor. Bunların hepsi 8-bit sekanslar şeklinde bizlere sunuluyor. Bazıları side-scroller, bazıları yarış odaklı ve hatta bir tanesi Pac-Man tarzında. Tüm bunlar Indika’nın gençliğine ve oyunun başladığı yere nasıl geldiğine dokunuşlar sağlayarak hikayeye hizmet ediyor.
Bu mini oyunların hiçbiri çok zorlayıcı değil ve başarısız olduğunuzda herhangi bir sonuçla karşılaşmıyorsunuz. Sadece yeniden başlamanız gerekiyor. Mükemmel olmasa da Indika çarpıcı derecede canlı grafiklere ev sahipliği yapıyor. Her küçük kulübe ve katedral ayrıntı ve gerçekçilikle dolup taşıyor. Oyunun hiç mi eksiği yok? Elbette var!
Birkaç yerde oyun, nesnelerin birbirinin içinden geçtiğini veya suyun bir kovadan tam olarak dökülmediğini göstererek bu sürükleyiciliğe balta vuruyor olsa da hala etkileyici olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bunlar en çok aksiyon sahnelerinde göze çarpıyor. Ayrıca bu sekansların çoğu oyunun başlarında gerçekleşiyor. Bununla birlikte, oyundan ara sahnelere geçişler arasında bir senkronizasyon sorunu mevcut.
Örneğin oyun bir binanın hemen dışında ara sahneye geçiş yapıyor ancak ara sahne Indika zaten binanın içinde konumlanmışken başlıyor. Söz konusu sorunların gelecek güncellemelerle çözümleneceği görüşündeyim. Indika’nın güçlü konseptleri ve güzel görselleri bir araya getirdiğine şüphe yok; temaları ve detayları şimşek gibi bir mükemmellikle iç içe geçiriyor.
Geliştirici ekip, güçlü temaları fantastik görsel ve düşünceli bir sunumla birleştirerek tamamen benzersiz ve değerli bir yapım ortaya koymuş.
Indika rahatlıkla 4 saatte tamamlanabilecek bir yapım. Indika içten içe kim olduğuyla mücadele ederken, dıştan çöküşün eşiğinde olan Rusya’yı görüyoruz. Elbette bu Rusya’nın alternatif bir versiyonu ama yine de durum ortada. Büyüleyici ve bir o kadar da tuhaf olan INDIKA, deneysel anlarıyla aykırılığını taçlandırıyor.
Oyunların pek çok farklı insan için pek çok şey olabileceğini hatırlatıyor. Indika herkese hitap eden bir oyun değil ve bu iyi bir şey. Her kesime hitap etmek gibi bir çabası yok. Amacı ve odağı belli olan bir proje. Geliştirici Odd Meter’ın bundan sonra ne geliştireceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Aynı şekilde, Indika özel bir yapım ve uzaktan bile olsa merak eden herkes için satın alınmaya değer.İlginizi çekebilir:Â
Peki siz INDIKA inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunu satın almayı planlıyor musunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.
Chernobylite ve Atomic Hearts gibi oyunlar sektöre yeni bakış açıları getiren projeler arasında yer almakta. Bu yapımların arasına şimdi Indika da hakkıyla katılmış durumda. Tüm detaylarıyla INDIKA inceleme yazımız yayımda!
INDIKA İnceleme
Indika, başka hiçbir yerde bulamayacağınız, benzersiz bir deneyim sunuyor. Oyunu bitirdikten sonra tüm samimiyetimle söylüyorum ki Indika, merak uyandırıcı ve büyüleyici anlarıyla hafızamda yer edindi. İnternette Indika için “daha önce Indika gibi bir oyun oynamadım” şeklinde yorumlarla karşılaşmanız olası.
Bozuk plak gibi tekrarlamış olacağım ama evet, ben de daha önce Indika gibi bir oyun oynamadım sevgili geek.com.tr okuyucuları. İlk olarak, piyasadaki pek çok oyunda bir manastır bile bulunmuyor. İkincisi, sizi ana karakter olarak bir rahibenin yerine koyan bir oyun düşünemiyorum. Üçüncüsü, yol boyunca meydana gelen tüm tuhaf şeyler var olmayı sorgulatacak kadar iyi kurgulanmış.
Değerlerine rağmen tüm manastır Indika’yı aşağılık biri olarak görüyor. Nedenini çok daha sonrasında öğreniyoruz. Oyunun birçok kavrama meydan okumasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Nedir bu kavramlar? İnsanlık ve onun gerçek kutsallık kapasitesi, günahın tanımlanması ve kötü olmadan iyiliğin nasıl var olamayacağı ve diğer pek çok konu…
Indika’nın yaptığı her şey aynı zamanda kendisine bağlı olan Şeytan’ın bir tür etkisini de içeriyor. Bu, oyunda karşılaştığınız her şeyle biraz çelişkili bir unsur yaratıyor ancak etki, oyunun deneyimlemenizi istediği şeyle çok güzel bir şekilde örtüşüyor. Örneğin tehlikede olduğunuzda, oyun hem merak uyandırıcı hem de biraz gülünç parçalar çalıyor.
Bunu ilk yaşadığımda oyunun durumu hafifletmeye çalıştığını hissettim. İşler ilerledikçe ve kavramlar derinleştikçe, oyunun önüme koyduğu yan yanalığı kavramsal olarak daha çok yakaladım. Müziğin neşeli doğası kulağınızda çınlamaya ve sürükleyici seslerin yanında rahatsız edici olmaya başlıyor.
Oyuna çeşitlilik katmak için, iblisinizin monolog yaptığı ve etrafınızdaki gerçekliği çarpıttığı farklı bulmacalarla karşılaşacaksınız. Buna karşı koymak için her şeyin normale dönmesi için dua etmeniz gerekecek. Gerçek anlamda dua etmeniz gerekecek, mecali değil. Tahmin edebileceğiniz gibi bu bulmacalar doğal ve organik olarak oyunun temalarıyla bağlantılı. Hiçbiri doğası gereği zorlu değil. Etrafı biraz turlamanız, keşfetmenizle kolayca aşılabilirler.
Oyunda beni oldukça etkilemeyi başaran bir bulmaca var. Ayrıntılara girmeyeceğim ama bu bulmaca, önceden hiçbir ipucu vermeden, perspektif ve mekansal farkındalığın yanı sıra içsel benlikteki değişimlerle de sizi şaşırtmayı başarıyor. Oyunun yapmayı amaçladığı her şeyle mükemmel bir şekilde uyum sağlayan bir bulmacadan bahsediyoruz.
Indika, bazı garip ara sahneleri olan bir yürüme simülatörü gibi görünse de, yol boyunca daha büyük bütüne katkıda bulunan birkaç mini oyun da içermesiyle oynanışı çeşitlendiriyor. Bunların hepsi 8-bit sekanslar şeklinde bizlere sunuluyor. Bazıları side-scroller, bazıları yarış odaklı ve hatta bir tanesi Pac-Man tarzında. Tüm bunlar Indika’nın gençliğine ve oyunun başladığı yere nasıl geldiğine dokunuşlar sağlayarak hikayeye hizmet ediyor.
Bu mini oyunların hiçbiri çok zorlayıcı değil ve başarısız olduğunuzda herhangi bir sonuçla karşılaşmıyorsunuz. Sadece yeniden başlamanız gerekiyor. Mükemmel olmasa da Indika çarpıcı derecede canlı grafiklere ev sahipliği yapıyor. Her küçük kulübe ve katedral ayrıntı ve gerçekçilikle dolup taşıyor. Oyunun hiç mi eksiği yok? Elbette var!
Birkaç yerde oyun, nesnelerin birbirinin içinden geçtiğini veya suyun bir kovadan tam olarak dökülmediğini göstererek bu sürükleyiciliğe balta vuruyor olsa da hala etkileyici olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bunlar en çok aksiyon sahnelerinde göze çarpıyor. Ayrıca bu sekansların çoğu oyunun başlarında gerçekleşiyor. Bununla birlikte, oyundan ara sahnelere geçişler arasında bir senkronizasyon sorunu mevcut.
Örneğin oyun bir binanın hemen dışında ara sahneye geçiş yapıyor ancak ara sahne Indika zaten binanın içinde konumlanmışken başlıyor. Söz konusu sorunların gelecek güncellemelerle çözümleneceği görüşündeyim. Indika’nın güçlü konseptleri ve güzel görselleri bir araya getirdiğine şüphe yok; temaları ve detayları şimşek gibi bir mükemmellikle iç içe geçiriyor.
Geliştirici ekip, güçlü temaları fantastik görsel ve düşünceli bir sunumla birleştirerek tamamen benzersiz ve değerli bir yapım ortaya koymuş.
Indika rahatlıkla 4 saatte tamamlanabilecek bir yapım. Indika içten içe kim olduğuyla mücadele ederken, dıştan çöküşün eşiğinde olan Rusya’yı görüyoruz. Elbette bu Rusya’nın alternatif bir versiyonu ama yine de durum ortada. Büyüleyici ve bir o kadar da tuhaf olan INDIKA, deneysel anlarıyla aykırılığını taçlandırıyor.
Oyunların pek çok farklı insan için pek çok şey olabileceğini hatırlatıyor. Indika herkese hitap eden bir oyun değil ve bu iyi bir şey. Her kesime hitap etmek gibi bir çabası yok. Amacı ve odağı belli olan bir proje. Geliştirici Odd Meter’ın bundan sonra ne geliştireceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Aynı şekilde, Indika özel bir yapım ve uzaktan bile olsa merak eden herkes için satın alınmaya değer.İlginizi çekebilir:Â
Peki siz INDIKA inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunu satın almayı planlıyor musunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.
