Need for Speed Unbound İnceleme

[srocenter Can]

Anime sanat tarzına sahip yeni bir Need for Speed ââoyununun geliştirilmekte olduğu söylentileri su yüzüne çıkmaya başladıktan sonra, serinin görünüşte gittiği yön konusunda şüpheliydim. Buna ek olarak yayıncı Electronic Arts‘ın Need for Speed ââUnbound’u 6 Ekim’de duyurması ve iki aydan kısa bir süre sonra piyasaya sürmeyi planlaması iyice endişelerimin artmasına sebebiyet vermişti. Bu, bir AAA video oyunu için kısa bir pazarlama süreciydi. Peki sonuç ne oldu? Başarılı bir NFS oyunu ile mi karşı karşıyayız?

Tüm detaylarıyla Need for Speed Unbound inceleme yazımız yayımda!
Need for Speed Unbound İnceleme


Unbound’u oynarken dikkatimi çeken ilk şey, oyunun damarlarında dolaşan stil bolluğu oldu. Unbound’u sokak yarışı, sanatı ve hip-hop müziğinin kültürel kesişim noktası olarak tanımlamak pek yanlış olmaz. Müziklerden kıyafetlere ve karakterlere kadar her şey mükemmel bir şekilde iç içe geçmiş durumda. Peki endişelendiğim sanat tarzı? Evet, bu konuda tamamen yanılmışım.



Gölgeli karakter modellerinin foto-gerçekçi araçlar ve ortamlarla kombinasyonu çarpıcı bir şekilde muhteşem duruyor. Araba modellemeleri, bugüne kadar bir video oyununda gördüğüm en iyi grafiklere sahip arabalar olmasa da en iyiler arasında ve ayrıntı miktarı etkileyici. Need for Speed ââoyunlarına karşı tuhaf bir sevgim var.

Her anlamda eleştirecek bir nokta buluyorum ama bu oynamama veya silip süpürmeme engel olmuyor. Need for Speed ââUnbound’daki riskler ve aksiyon tanıdık gelebilir ancak 25 yıllık bir seri için yapılan geliştirmeler bu oyuna yeni bir soluk getiriyor. Dahası, sırf bir sonraki etkinliğe geçmek için çabalamak yerine, gerçekten yarışıyormuşum hissine kapılmak huzur verici.

Need for Speed ââUnbound’un temel oynanışı, gece ve gündüz döngüsüne göre çeşitleniyor. Gündüzleri daha legal yarışlar gerçekleştirirken geceleri illegal yarışlar yaparak daha fazla para kazanabilirsiniz. Need for Speed Heat havası verebilir ancak kesinlikle alakası yok.

Unbound’da, ilerleyişiniz çok daha yavaş olacak. Gece yarışları, yalnızca nakit olarak karşılığını veriyor ve bir yarıştan sonra polis sizi kovalayıp yakalarsa hepsini kaybedebilirsiniz. Lüks arabaların ve özelleştirmelerin kilidini açmak için yardımınıza koşacak bir mağaza sizleri beklemiyor olacak.

Buna ek olarak temel etkinliklere para ödeyerek giriyor ve kendi risk-ödül havuzunu oluşturmuş oluyorsunuz. Risk alıp almamak tamamen sizin vereceğiniz bir karar. Ücretsiz yarışlar yapmanın getirdiği eziyet aşikar (çok az para kazanıyorsunuz) ancak aracınızı test etmek adına gayet iyi bir yol olmuş. Polisler oldukça çetin olabilir, özellikle de sayıca üstün oldukları zaman.

Görüş hattını kırmanın neredeyse imkansız olduğu yüzey caddeler bekliyor sizleri. Haliyle harita yapısı polislerin sizi kaybetmesini de zorlaştırıyor. Yakalandınız mı kaçış yok! Neyse ki, mini harita size polislerin konumları hakkında bilgi veriyor, böylece onlar sizi fark etmeden ara sokaklara sızabiliyorsunuz.

Maalesef tam bir kovalamaca için tespit süresi çok kısa; çoğu zaman tespit edilmemek için tam gaz onları geçmek zorundasınız. Otobana giden bir rotayı bilmek size kaçış açısından fayda sağlayacaktır. Bu biraz ironik, çünkü aslında paramı daha hızlı bir araba satın alıp daha fazla yarış yapmaya başlamak için biriktirmeyi umuyordum.

Bir düzine olaydan sonra, yarışlar için kendimi 1969 Dodge Charger gibi bir şey isterken buldum. Geçmişteki Need for Speed oyunları, sürekli birinci bitirmek için daha pahalı arabalara yönelmeyi bana aşıladı ancak Need for Speed ââUnbound’da, işler bu şekilde ilerlemiyor. Yarış rotanızın neleri kapsayacağını iyi analiz etmeniz gerekiyor.

Hız sizi başarıya götüren tek etken olmayacak. Aracınıza yapacağınız geliştirmelerin önemi oldukça büyük. Tüm bunları bilerek anlatıyorum çünkü Need for Speed ââUnbound’un kaputunun altında çok keyifli bir oynanış olduğunu ve oyuncuların oyunun lansmanından önce yetersiz tanıtımında görmüş olabilecekleri şeyin sadece “anime Need for Speed” olmadığını bilmenizi istiyorum.

Oyunun tek dezavantajı, yapay zekanın her zaman adil oynamaması. Diğer sürücülerin, nitroyu her kullandığınızda, kendilerinde güçlendirici olsun veya olmasın, hızınıza ayak uydurma eğilimi var, bu da nitroyu etkinleştirmenin vereceği hazzı azaltıyor. Önünüzdeki aracın sizin öne geçmenize olanak sunmaması ve bazen yarışları yarım dakika önde bitirmesini saymıyorum bile. Ufak bir dengesizliğin olduğu açık ve net bir şekilde hissedilebiliyor.

çevrimdışı harita tamamlandıktan sonra da açık kalarak para kazanmaya ve yeni arabalar satın almaya, bunları modifiye etmeye ve özel çıkartmalar yapmaya devam etmenize izin vererek temelde istediğiniz kadar sokak yarışçısı yaşam tarzını yaşamanıza izin veriyor. Online mod bu sefer hikaye modundan ayrı tutulmuş. Arkadaşlarınızla beraber yarışmak ve daha fazla para kazanmak için online modu tercih edebilirsiniz.

Online moda giriş için hikaye modunu bitirmenize de gerek yok ancak sürüş dinamiklerine alışmadan direkt online moda atılmanızı önermem. İçerisi canavar dolu! Sizi yerler… Ne yazık ki, polis kovalamacaları oyunun çevrimiçi modunda yok. Bununla birlikte, hikayedeki garaj ilerlememin online moda aktarılmaması beni biraz hayal kırıklığına uğrattı çünkü hikaye modundan edindiğim yükseltilmiş araçlardan mahrum bırakılmış oldum.

ââUnbound, serinin bu noktada nereye evrilebileceğine dair bizlere güzel ipuçları veriyor. Unbound bu yılın en büyük hitleri arasında olsa da olmasa da, her yarışı daha heyecanlı hale getiren ve her yükseltmeyi daha değerli kılan, harika fikirlere sahip bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.İlginizi çekebilir:Â

Peki siz Need for Speed Unbound inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.