srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 20,117
- Tepkime puanı
- 12
- Puanları
- 38
Orijinal Resident Evil 4, bir İspanyol kültüne sızmak ve Başkan’ın kızını kurtarmak için aksiyon dolu ve destansı bir macera olarak aklıma kazınmış. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda, bir zamanlar düşündüğüm kadar havalı, destansı olmayabileceğini fark ediyorum. Capcom‘ın en popüler serilerinden biri olan Resident Evil’ın merakla beklenen oyunu RE4 Remake çıkışını gerçekleştirdi. Tüm detaylarıyla Resident Evil 4 Remake inceleme yazımız yayımda!
Resident Evil 4 Remake İnceleme
Resident Evil 4 Remake, günü kurtarmak için özel ajan Ada Wong edasıyla hayatımıza girmiş bulunuyor. Hikaye açıklarını yamalamak, ucuz seslendirmeleri düzeltmek ve savaş mekaniklerinin o hantallığı üzerine beton dökmek… 18 yıl sonra, Resident Evil 4’ün düşündüğümden daha fazla bir yeniden yapıma ihtiyacı olduğu ortaya çıktı.
Resident Evil 7 Biohazard’ı tüm dehşetiyle son derece beğenmiş olsam da, her fırsatta avlanmak hoş karşılanacak kadar korkutucu ama yorucuydu. Burada durum biraz daha farklı. Resident Evil 4’te asıl tehdit biziz ve bunun hissiyatı çok iyi bir şekilde oyuna yedirilmiş. Los Illuminados kültünün derinliklerine tepeden tırnağa silahlanmış bir şekilde dalmak bana mutluluk veriyor.
Ortamlar, mide bulandırıcı, parıldayan kan izlerinden yağlı boya tablolardaki fırça darbesi dokularına kadar dünyayı canlı hissettiren küçük detaylarla dolu. Dehşet saçan köylülerden yoksun noktalarda, atmosfere dalmak ve sadece etrafa bakınmak huzur verici. Daha gerçekçi görseller doğal olarak, özellikle düşman tasarımları söz konusu olduğunda, işleri çok daha korkutucu hale getiriyor.
Devler veya sinir bozucu böcekler gibi klasik yaratıklar artık daha korkutucu bir görünüme sahip.
Standart köylüler ve tarikat üyeleri bile yer yer ödünüzü koparacak davranışlar sergileyerek heyecan dozunu arttırabiliyorlar. Resident Evil 4’teki hızlı aksiyon kombinasyonları, çoklu silahlar ve yakın dövüş seçenekleri size savaşta muazzam bir özgürlük sunuyor. Görevinizde ilerledikçe, tarikatçılar yeni taktikler ve farklı beceriler geliştirdikleri için oyun sizin oynanış tarzınızı aralıklarla değiştirmeye itiyor. Köylüler saldırılarda vasıfsızken, keşişler sizi bir köşeye sıkıştırmak için kalkanlar, zırhlar ve tatar yayları kullanarak daha metodik bir yaklaşım tercih ediyorlar.
Son olarak, madenciler ile olan çatışmalar canınızı biraz sıkabiliyor. Nedenini kendiniz oyunu deneyimlerken öğrenirsiniz. Sürpriz bozan olmak istemem. En tehlikeli sekanslardan biri kale kuşatmasıydı. Ashley’i korurken, mutasyona uğramış keşişlerin saldırısı karşısında kendimi savunuyordum. Neyse ki, tarikat üyeleriyle yaptığım her karşılaşmadan zevk aldım. Düşman varyasyonları dikkat çekici, beğendim.
Bölüm sonu canavarlarıyla çarpışmak heyecan verici ve görkemli. Orijinal oyunu oynayanların unutamadığı isimler arasında yer alan Verdugo ve Garrador, zorlu olmalarına rağmen, eşsiz bir deneyim vaat ediyorlar. Verdugo’nun tasarımı beni fazlasıyla büyüledi. Peki ya Garrador? Küçük bir odada sıkışıp kalmış, saklanacak hiçbir yerinizin olmadığını düşünün. Her atış yaptığınızda veya yanlışlıkla asılı bir zincire değdiğinizde, Garrador konumunuzu belirliyor ve adeta bıçakla kaplı bir boğa gibi size tam hızda saldırıya geçiyor.
Bu, iki devin kanlı savaşından çok bir strateji savaşıydı; düşmanlarınızı alt ederken güçlü ve akıllı hissetmek gibisi yok…
Gizlilik bile heyecan verici ve pürüzsüz işliyor. Kendimi bir kez bile görünmez bir çıkıntıya yakalanmış halde bulmadım. Suikast girişimlerim için oyunun beni özgür hissettirmesi harika bir şey. Her öldüğümde, bu çoğunlukla benim hatamdan kaynaklıyordu. İlk başta zor olsa da, Resident Evil 4’ün katı bir davranış kuralı var ve onu anladığınız ve kurallarına göre oynadığınız sürece, oyun sizi sırtınızdan bıçaklamıyor.
Destansı kapışmaların yanı sıra, bu yeniden yapım, orijinal hikaye anlatısını da pürüzsüzleştirerek harika bir işçilik ortaya koyuyor. Oyun, tarikat lideri Saddler ve sağ kolu Lord Salazar’ın aslında korkutucu birer figür olabileceklerini bana hissettirdi. Ayrıca artık Ashley karakterine olan gıcıklığım geçmiş durumda. (zamanında keşke şunu alıp götürseler, yeter derdim.) Eşlik etme görevlerinin hayranı değilim ancak Ashley’nin varlığı çaresiz ancak akıllı bir yavru kediyi korumak gibi hissettirdiğinden ister istemez koruma içgüdünüz devreye giriyor.
Ashley artık uzun bir çıkıntıdan her atladığında attığı nefret ettirici çığlıkları geçmişte bırakmış gibi duruyor; bunun yerine karakterimiz, tehlike anlarında cesaretini ortaya koyarak orijinal hikayeye aşina olanları hareketleriyle şaşırtıyor.
Ashley’nin en sevdiğim anlarından biri, beton bir duvarı kırmak için bir vinç operatörü olarak görev yapmasıydı. O duvarı kırmaya çalışırken, ben madenci ordusuyla savaşmakla meşguldüm. Ona olan güvenimi fazlasıyla arttırmıştı o an… Resident Evil 4, günümüzde giderek daha nadir hale gelen çizgisel bir yapıya sahip. Açık dünya unsurları yok denecek kadar az. (çoğunlukla orijinal oyundan taşınan bazı isteğe bağlı görevler var ancak fareleri öldürmek ve mavi hedefleri vurmak gibi basit şeylerden oluşuyor bu görevler.)
Dünyası hala büyük ve karmaşık hissettiriyor ama içinde kaybolduğunuz türden bir harita yapısı beklemeyin.
Resident Evil’in ana amacı her zaman oyuncunun hikayeye bağlı hissetmesini sağlamak olmuştur. Village, daha geniş anlatımıyla gerçekçi bağlantıları olan sempatik bir karakter yaratmada harika bir iş çıkarmış olsa da, Resident Evil 4 Remake… Son 20 yılın en ses getiren yapımlarından birinin yeniden uyarlamasıyla karşı karşıyayız! Ve bunun yapılabilecek en iyi şekilde yapıldığını düşünün. Başka ne denilebilir? Oynayın, oynattırın.
Resident Evil 4’ün Capcom’un sürekli büyüyen yeniden yapım (remake) listesine katıldığını görmekten mutluluk duyuyorum. Capcom’un ileride Resident Evil markası için başka neler planladığını öğrenmek için de sabırsızlanıyorum. Peki siz4 Remake inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyun için heyecanlı mısınız?İlginizi çekebilir:Â
Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Resident Evil 4 Remake İnceleme
Resident Evil 4 Remake, günü kurtarmak için özel ajan Ada Wong edasıyla hayatımıza girmiş bulunuyor. Hikaye açıklarını yamalamak, ucuz seslendirmeleri düzeltmek ve savaş mekaniklerinin o hantallığı üzerine beton dökmek… 18 yıl sonra, Resident Evil 4’ün düşündüğümden daha fazla bir yeniden yapıma ihtiyacı olduğu ortaya çıktı.
Resident Evil 7 Biohazard’ı tüm dehşetiyle son derece beğenmiş olsam da, her fırsatta avlanmak hoş karşılanacak kadar korkutucu ama yorucuydu. Burada durum biraz daha farklı. Resident Evil 4’te asıl tehdit biziz ve bunun hissiyatı çok iyi bir şekilde oyuna yedirilmiş. Los Illuminados kültünün derinliklerine tepeden tırnağa silahlanmış bir şekilde dalmak bana mutluluk veriyor.
Ortamlar, mide bulandırıcı, parıldayan kan izlerinden yağlı boya tablolardaki fırça darbesi dokularına kadar dünyayı canlı hissettiren küçük detaylarla dolu. Dehşet saçan köylülerden yoksun noktalarda, atmosfere dalmak ve sadece etrafa bakınmak huzur verici. Daha gerçekçi görseller doğal olarak, özellikle düşman tasarımları söz konusu olduğunda, işleri çok daha korkutucu hale getiriyor.
Devler veya sinir bozucu böcekler gibi klasik yaratıklar artık daha korkutucu bir görünüme sahip.

Standart köylüler ve tarikat üyeleri bile yer yer ödünüzü koparacak davranışlar sergileyerek heyecan dozunu arttırabiliyorlar. Resident Evil 4’teki hızlı aksiyon kombinasyonları, çoklu silahlar ve yakın dövüş seçenekleri size savaşta muazzam bir özgürlük sunuyor. Görevinizde ilerledikçe, tarikatçılar yeni taktikler ve farklı beceriler geliştirdikleri için oyun sizin oynanış tarzınızı aralıklarla değiştirmeye itiyor. Köylüler saldırılarda vasıfsızken, keşişler sizi bir köşeye sıkıştırmak için kalkanlar, zırhlar ve tatar yayları kullanarak daha metodik bir yaklaşım tercih ediyorlar.
Son olarak, madenciler ile olan çatışmalar canınızı biraz sıkabiliyor. Nedenini kendiniz oyunu deneyimlerken öğrenirsiniz. Sürpriz bozan olmak istemem. En tehlikeli sekanslardan biri kale kuşatmasıydı. Ashley’i korurken, mutasyona uğramış keşişlerin saldırısı karşısında kendimi savunuyordum. Neyse ki, tarikat üyeleriyle yaptığım her karşılaşmadan zevk aldım. Düşman varyasyonları dikkat çekici, beğendim.

Bölüm sonu canavarlarıyla çarpışmak heyecan verici ve görkemli. Orijinal oyunu oynayanların unutamadığı isimler arasında yer alan Verdugo ve Garrador, zorlu olmalarına rağmen, eşsiz bir deneyim vaat ediyorlar. Verdugo’nun tasarımı beni fazlasıyla büyüledi. Peki ya Garrador? Küçük bir odada sıkışıp kalmış, saklanacak hiçbir yerinizin olmadığını düşünün. Her atış yaptığınızda veya yanlışlıkla asılı bir zincire değdiğinizde, Garrador konumunuzu belirliyor ve adeta bıçakla kaplı bir boğa gibi size tam hızda saldırıya geçiyor.
Bu, iki devin kanlı savaşından çok bir strateji savaşıydı; düşmanlarınızı alt ederken güçlü ve akıllı hissetmek gibisi yok…
Gizlilik bile heyecan verici ve pürüzsüz işliyor. Kendimi bir kez bile görünmez bir çıkıntıya yakalanmış halde bulmadım. Suikast girişimlerim için oyunun beni özgür hissettirmesi harika bir şey. Her öldüğümde, bu çoğunlukla benim hatamdan kaynaklıyordu. İlk başta zor olsa da, Resident Evil 4’ün katı bir davranış kuralı var ve onu anladığınız ve kurallarına göre oynadığınız sürece, oyun sizi sırtınızdan bıçaklamıyor.

Destansı kapışmaların yanı sıra, bu yeniden yapım, orijinal hikaye anlatısını da pürüzsüzleştirerek harika bir işçilik ortaya koyuyor. Oyun, tarikat lideri Saddler ve sağ kolu Lord Salazar’ın aslında korkutucu birer figür olabileceklerini bana hissettirdi. Ayrıca artık Ashley karakterine olan gıcıklığım geçmiş durumda. (zamanında keşke şunu alıp götürseler, yeter derdim.) Eşlik etme görevlerinin hayranı değilim ancak Ashley’nin varlığı çaresiz ancak akıllı bir yavru kediyi korumak gibi hissettirdiğinden ister istemez koruma içgüdünüz devreye giriyor.
Ashley artık uzun bir çıkıntıdan her atladığında attığı nefret ettirici çığlıkları geçmişte bırakmış gibi duruyor; bunun yerine karakterimiz, tehlike anlarında cesaretini ortaya koyarak orijinal hikayeye aşina olanları hareketleriyle şaşırtıyor.
Ashley’nin en sevdiğim anlarından biri, beton bir duvarı kırmak için bir vinç operatörü olarak görev yapmasıydı. O duvarı kırmaya çalışırken, ben madenci ordusuyla savaşmakla meşguldüm. Ona olan güvenimi fazlasıyla arttırmıştı o an… Resident Evil 4, günümüzde giderek daha nadir hale gelen çizgisel bir yapıya sahip. Açık dünya unsurları yok denecek kadar az. (çoğunlukla orijinal oyundan taşınan bazı isteğe bağlı görevler var ancak fareleri öldürmek ve mavi hedefleri vurmak gibi basit şeylerden oluşuyor bu görevler.)
Dünyası hala büyük ve karmaşık hissettiriyor ama içinde kaybolduğunuz türden bir harita yapısı beklemeyin.

Resident Evil’in ana amacı her zaman oyuncunun hikayeye bağlı hissetmesini sağlamak olmuştur. Village, daha geniş anlatımıyla gerçekçi bağlantıları olan sempatik bir karakter yaratmada harika bir iş çıkarmış olsa da, Resident Evil 4 Remake… Son 20 yılın en ses getiren yapımlarından birinin yeniden uyarlamasıyla karşı karşıyayız! Ve bunun yapılabilecek en iyi şekilde yapıldığını düşünün. Başka ne denilebilir? Oynayın, oynattırın.
Resident Evil 4’ün Capcom’un sürekli büyüyen yeniden yapım (remake) listesine katıldığını görmekten mutluluk duyuyorum. Capcom’un ileride Resident Evil markası için başka neler planladığını öğrenmek için de sabırsızlanıyorum. Peki siz4 Remake inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyun için heyecanlı mısınız?İlginizi çekebilir:Â
Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın.