KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Resident Evil 4 Remake İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Birçok oyuncuya göre hayatta kalma korku türünün en iyi temsilcisi olan Resident Evil serisi, 2005 yılında Resident Evil 4 adıyla yepyeni bir deneyimi oyuncularla buluşturmuştu. Yılına göre çok ileride olan bölüm tasarımları, vuruş hissi ve oynanışıyla beraber resmen bir devrim yaratmıştı.

Öyle bir devrimdi ki oyunun remake söylentileri çıktığında çok fazla oyuncunun kafasında soru işaretleri çıkmıştı. çünkü Resident Evil 4, hali hazırda hala kendini oynatabilecek bir oyundu ve remake olmasına gerek yoktu. 2023’ün Mart ayına geldiğimizde de Resident Evil 4 Remake versiyonu oyuncularla buluştu ama ben incelemeye geçmeden önce RE oyunlarıyla olan bağlantımı anlatmak istiyorum.

2007 yılında evime Playstation 2 alındığında satıcının bize verdiği üç oyundan biri Resident Evil 4’tü. çok büyük bir heyecanla başına oturduğum oyundan korkuyla kaçmam çok uzun sürmedi. çünkü küçük ben, Dr. Salvador ile karşılaştığında aklını kaybediyordu resmen. Buna rağmen birden fazla denemenin ardından en sonunda korkumu yendim ve Resident Evil bağlılığım da o noktada başlamış oldu.

ü 30’dan fazla bitirmiş biri olmanın yanı sıra Nintendo ve mobil oyunları dışında tüm Resident Evil oyunlarını deneyimledim. Oyunun demosu sayesinde çoğu sorum cevap bulmuş olsa da oyunun çıkışıyla beraber her şey daha da netleşti. Dilerseniz incelemeye hikayeden başlayalım artık.
Hikaye


Öncelikle hikayeyi kısaca özetleyip sonrasında da hikaye anlatımından bahsedeceğim. Resident Evil 4, ikinci oyundaki Racoon City faciasından tam altı sene sonra başlıyor. Ana karakterimiz Leon Scott Kennedy, Racoon City’den canlı çıktığı için hükumet ajanı olması adına çok zorlu eğitimlerden geçiyor. Bu eğitimlerin ardından kapsamlı bir ajana dönüşüyor. Altı yıl geçtikten sonra da Amerika başkanının kızı Ashley Graham gizli bir örgüt tarafından kaçırılıyor ve onu kurtarma görevi Leon’a veriliyor.
Resident_Evil_4_remake_beginners_guide_19.jpg


incelememde de bahsettiğim üzere hayatta kalma korku oyunlarında çoğu zaman hikaye ön planda olmaz. RE4’te de aynı mantık geçerli ne yazık ki. Ancak en azından şunu söyleyebilirim ki Resident Evil 4 Remake, hikayesini çok daha ciddiye alıp daha güzel işlemeyi başarmış. Oyunun hikayesi her ne kadar klişe ve basit olsa da bunu düzgün bir anlatımla izlemek açıkçası benim hoşuma gitti. Oyunun hikayesi çoğu oyunda gördüğümüz gibi hem ara sahne hem oyun içi diyaloglar hem de etrafta bulduğunuz notlarla anlatılıyor.

İlk oyunda olmayan birçok yeni ara sahne yapılmasının yanı sıra hikayede bazı değişiklikler de mevcut ama bunları spoiler vermemek adına anlatmayacağım. Sadece ufak bir şeye değinmek istiyorum o da Osmund Saddler ve Ada Wong. Kendilerini bu oyunda çok daha fazla görüyoruz. Kendilerine daha fazla süre verilmiş, özellikle Saddler sahnelerini oldukça beğendim. Özellikle oyunun sonlarına doğru olan bazı sekansları görmeyi hiç beklemiyordum.

Aynı zamanda oyunun hikaye anlatımında sevdiğim şeylerden biri karakterlere daha çok önem veriyor olmalarıydı. Leon ve Ashley her ne kadar aynı karakterler gibi olsalar da ikili arasında cutscenelerde ve oyun içi diyaloglarda daha iyi bir uyum yakalanmış. Luis Sera hakkında ilk oyunda görmediğimiz bilmediğimiz şeyler öğrenmemiz ve ilk oyuna göre daha fazla vakit ayırılıp daha iyi bir karakter gelişimi sağlanmış. Ek olarak da Krauser ile Leon’un geçmişini bu oyunda net bir biçimde görüyoruz bu da Krauser boss fightını iki kat daha etkili kılmış diyebilirim. Zaten bosslara oynanış kısmında ekstra değineceğim.
Oynanış


Yeniliklere değinmeden önce Resident Evil 4’ün oynanışından bahsetmek istiyorum. Resident Evil 4, omuz kamerasından oynanan bir hayatta kalma korku oyunu. Oyundaki amacımız ise mermilerimizi kontrolsüz harcamamaya dikkat ederek düşmanlarımızın üstesinden gelmek diyebiliriz. Böyle basit bir şekilde anlattığımızda nasıl bir devrim yarattığını anlamak zor olabilir ki o yüzden örneklerle açıklamak en mantıklısı olacaktır.

Örnek vermem gerekirse oyunun belirli kısmında siper almak, makineyle düşmanları boşluğa atmak, düşmanları düşürüp bıçaklamak, tekmelemek, suplex çekmek, shotgun ile kalabalığı dağıtmak, Ashley yüzünden gerilimin artması, nereden ne zaman çıkacağı belli olmadığı için daha da geren düşmanlar, elindeki bombayı size doğru attığında eğer ki doğru zamanda bombayı vurursanız kendi avantajınızı yaratabileceğiniz sekanslar, göldeki canavar, vurup düşürebileceğiniz yanıcı maddeler, patlayıcılar vs. gibi birçok şeyi oyunun içine harika yedirmişti Resident Evil 4. İşte bu sekansların bütünü sayesinde de oyunda asla sıkılmıyor ve her girdiğiniz savaşta farklı şeyler yapıyor oluyor ve kendinizce strateji kurmak zorunda kalıyordunuz. Bu yüzden de Resident Evil 4 2005’in en iyi oyunu ödülünü almakla kalmayıp, üstüne birçok seriye de ilham kaynağı oldu. Özellikle getirdikleri omuz kamerası modeli sayesinde TPS türünde de bir devrim yaratmıştı.
Resident-Evil-Quien-es-Osmund-Saddler-min.jpg

Peki Remake bunların kaçını içinde bulunduruyor?


Remake, ana oyunun yapmak istediği her şeyi geliştirmiş ve çok daha iyi bir şekilde sunmuş. Ancak bunları yaparken kesinlikle tamamen aynı kalmamışlar ve hatta bazı sekansları direkt oyundan kaldırmayı tercih etmişler. Spoiler olabileceği için hangi sekansların kaldırıldığıyla alakalı pek bir şey söylemek istemiyorum. Sadece tek bir çıkarılan sekans söyleyeceğim o da U-3 Boss Fight’ı. Kendileri, ana oyunun çeşitlilik yaratan sekanslarından biridir ve o sebepten dolayı verdiği gerilimi her zaman sevmişimdir. Ne yazık ki bu oyunda kendisini göremiyoruz. Kimi oyuncu kaldırılan sekanslardan hoşlanmayabilir ama açıkçası ben bu noktada oyuna hak veren taraftayım (U-3 dışında). çünkü oyunun kaldırılan sekanslarının çoğu oyunun süresini gereksiz uzatan ve tempoyu öldüren kısımlardan oluşuyor. Ekstra olarak oyundaki bazı bölümlerin kaldırılmasına rağmen oyunun süresi ana oyuna kıyasla bence daha uzun. Ben ana oyunu normal şartlar altında 8-12 saat arası bitirirken bu oyunu 15 saatte bitirebildim. Yani bir şeylerin kaldırılması demek yerine bir şeyler eklenmediği demek değil. Bu noktada oyuna gerçekten emek verilmiş. Benden de bu artı puan almayı başarıyor açıkçası.
Remake’de Neler Değişmiş? Yenilikler Neler?


Remake’de birçok şey değişmiş, açıkçası değişen şeyleri düşünürken hangi sırayla anlatacağımı bilemedim ama sanırım en mantıklısı bölüm tasarımlarıyla başlamak olacaktır. Resident Evil 4, 2005’te bölüm tasarımlarıyla gerçekten çığır açan bir oyundu. Birbirinden bağımsız üç farklı bölge (Köy, Kale, Askeri Mekan), bu bölgelerin kendi içinde birbirine bağlanan backtracking’e uygun yolları, tasarımlara uygun şekilde düşman konumlandırılması (sürekli oyuncuyu geren, diken üstünde tutan düşmanlar ve sürekli oyuncuyu sıkıştırmaya çalışmaları), çevreyi savaşta kullanabilme gibi birçok etkenle gerçekten harika bölüm tasarımlarına sahipti.

Capcom, bu sürümde de aynı bölüm tasarımlarını değiştirmeden kullansa da olurdu pekala ama kendileri yine de bunları yenilemeyi tercih etmiş. 30’dan fazla bitirdiğim oyunda birden fazla kez “Ya ben şu an oyunun neresindeyim acaba?” sorusunu sordurtmayı başardı. Görsel ve atmosfer açısından çok daha iyi bir iş çıkarılmış. Özellikle yarı açık dünyaya dönüşen kısımların olması sayesinde bölümler arası dolaşmak çok daha keyifli ve zevkli. Tabii ki sadece bununla kalmayıp çevre kullanımını en üst seviyeye çıkarmışlar. Etrafta patlatabileceğiniz variller, yanıcı maddelerin yanı sıra patlamalar yüzünden çöken köprüler vs. gibi birçok ekstra detay da eklenmiş. Açık konuşmak gerekirse çöken köprüyü gördüğümde inanılmaz şaşırdım. çünkü yıllardır oyunlardaki tembelliklere maruz kaldıktan sonra köprünün yıkılmasına uğraşmalarına gerçekten saygı duydum.
20230318141051_1.jpg


Savaş mekaniklerinde de değişen bazı minik şeyler var. Örnek vermek gerekirse her kafadan vurduğunuzda veya ayaklarına sıktığınızda düşmanları yakın saldırı hareketi yapacağınız şekilde sersemletemiyorsunuz. Aynı zamanda artık nişan alırken hareket edebiliyorsunuz ancak bunu yapabildiğiniz için zombiler de ekstra hızlı hareket ediyor.

Yeniliklere bakacak olursak da oyunun içerisine eklenen yeni bir parry sistemi var. Eski oyunda bıçak çok önemli bir yere sahipti ve bıçağı kullanmak sizi gerçekten çoğu noktada kurtarıyordu. Bu oyunda bıçak çok daha önemli bir yere sahip desem yanlış olmaz. Bıçaklar düşmanların saldırılarından kurtulmak için nerdeyse tek çözüm diyebiliriz. Bazı noktalarda ilk oyunda olduğu gibi ekranda çıkan tuşa basarak kaçındığımız anlar olsa da genel olarak saldırıların çoğunu bıçakla engelliyorsunuz. Aynı zamanda yere düşen düşmanlara ve gizli ilerlerken zombilere “stealth saldırı” yapmak için de kullanıyorsunuz. Bu kadar işlevi olup da dezavantajı olmasaydı oyunu aşırı kolaylaştıracağını düşünmüşler ki bu bıçaklara bir dayanıklılık eklemişler. Bıçağın dayanıklılığı bittiğinde ise ne saldırıları parry yapabiliyor ne de gizli ilerleyebiliyorsunuz. O sebepten dolayı bıçak çok önemli bir yer taşıyor ve bu taşıdığı önem sayesinde oyunun oynanışında ciddi bir strateji oluşturmanızı sağlıyor. Peki bu bıçakların dayanıklılığı nasıl düzeliyor diye sorarsanız da ana bıçağınızı Merchant tamir ederken bir yandan etrafta ana bıçağınızdan daha güçsüz bıçaklar da bulabiliyorsunuz.
resident-evil-4-remake-chainsaw-parry.jpg


Gizliliğe çok minik bir pencere de açmak istiyorum. Oyunda gizlilik olacağını söylediklerinde aklıma çok yatmamıştı ve oyunu çok kolaylaştıracağını düşünmüştüm. Capcom’un bu noktada oyunun dengesini çok iyi sağladığını düşünüyorum. Gizlilik yapabileceğiniz şekilde bölümler oluşturulmuş ama gizlilik yapmak çok da kolay değil. Ben oynarken genelde ilk iki üç zombiyi gizlilikle öldürüp sonrasında ana aksiyona dalmak zorunda kaldım. Bu sayede de gizlilik size süper bir avantaj sağlamamış oluyor ama yaptığınıza da değiyor.

Yeniliklerden biri de oyuna eklenen yeni silahlar ve zombiler. Yeni eklenen silahların bazılarını merchant’tan satın alırken bazılarını da oyunun kısıtlı açık dünyasında buluyorsunuz. Benim oyunda bulduğum ana oyundan farklı olan üç silah vardı.
  • Bunlardan biri yeni bir rifle olan CQBR Assault Rifle. Normal rifle sınıfı silahlara göre tam otomatik olan bu silah daha az hasar vurmasına rağmen kullanımı oldukça eğlenceliydi. Ancak çok mermi yediği için benim ana tercihim olmadı.
resident-evil-4-remake-cqbr-location-3-1.jpg
  • Bir diğeri LE-5 bu silah bildiğimiz TMP Smg’sinin bir tık gelişmiş versiyonu gibi geldi bana. Açık konuşmak gerekirse oyunda bunu bulduktan sonra TMP’nin yüzüne bakmadım bir daha.
edp22isl6e871.jpg
  • Son yeni silah da Bolt Thrower. Açıkçası benim kullanıp kullanmama arasında çok arada kaldığım bir silah oldu. Normalde gizlilik için kullanılan bir silah olarak konulmuş ama ne yazık ki düşmanlara tek atmadığı için kendi adıma çok mantıklı bulmadığım bir silah oldu. Ancak boltlara patlayıcı mayın yerleştirebildiğiniz için aksiyon anında belirli noktalarda çok ciddi işe yaradığını söyleyebilirim. Stealth için iyi olmasa da yüksek sayıda düşmanla karşılaştığınızda takabileceğiniz mayınınız varsa oldukça işe yarayan bir silah olmuş.
https___editors.dexerto.com_wp-content_uploads_2023_03_23_Resident-Evil-4-remake-Bolt-Thrower-1024x576-1.jpg


Yeni düşmanlar kapsamında da oyuna çok yeni düşman eklememişler. Brute adında kafasında büyükbaş hayvan kafası olan bir düşman dışında herhangi bir yenilik göremedim. Bu brutelar, iki farklı şekilde karşımıza çıkıyorlar. Biri elinde balyozlu ve ciddi anlamda yüksek seviyelerde hasar vuran haliyken bir diğeri de elinde makineli bir crossbow olan hali. Öldürmesi ne aşırı zor ne de aşırı kolay. Tam tadında kullanmışlar bu yeni düşmanı. Bunun dışında iki tane düşmanı da biraz değiştirmişler. Değişikliğe uğrayan düşmanlardan biri Asalı Zealotlar. Bunlar genelde ekranınızı bulanıklaştırıp etraftaki zombilerin içinden parazit çıkmasını sağlıyorlar. Bir diğer değişikliğe uğrayan düşman ise Novistadorlar. Bunlar asıl oyunda görünmez olan hem uçabilen hem normal saldıran düşmanlardı. Bu oyunda görünmez olmak yerine kamuflaj oluyorlar ve eskisine göre çok daha kolay düşmanlar olduklarını söyleyebilirim.

Bir diğer yenilik de crafting sistemi. Oyuna oldukça güzel bir stratejik boyut kazandırdığını söyleyebilirim. Başta oyunu kolaylaştıracak korkusuyla ön yargıyla yaklaşmıştım ama Capcom, bu noktada da mantıklı bir çözüm bulmayı başarmış. Crafting yapacağınız materyaller sizin envanterinizde yer kapladığı için sonsuz bir crafting materyaline sahip olamıyorsunuz (Resident Evil Village’da oyunun son düzlüğüne girdiğimde 30 a 30 gunpowder ve rusted scrapim vardı). Bu da sizin bu mekaniği suistimal edemediğiniz anlamına geliyor. Bu da nerede crafting materyalini envanterinize alacağınızı veya ne zaman kullanacağınızı düşünmeniz gerektiği anlamına geliyor. Crafting’de silah mermileri, bombalar, boltlar vs. gibi birçok şey yapabiliyorsunuz.

Aynı zamanda oyundaki bosslarda da değişiklikler var. Ana oyundaki tüm bosslar az biraz revize edilmiş durumda. Hatta Ramon Salazar boss savaşı tamamen değişmiş durumda ki bence zaten bir remake bunu yapmalı. Ekstra olarak da oyuna yeni mini bosslar eklenmiş diyebiliriz bu mini bosslarla da tabi ki yan görevler aracılığıyla ulaşıyorsunuz. Bu vesileyle de biraz yan görev ve oyunun hafif açık dünyasından bahsetmek istiyorum.
resident-evil-4-the-brute-image-221bab56.jpg


Resident Evil 4 bir hayatta kalma korku oyunu olmasından dolayı kendi içerisinde birçok backtracking kısmı bulunduruyor. Capcom, remake’i yaparken bunu biraz daha değiştirerek oyuna yarı bir açık dünya eklemeyi tercih etmiş ve bence bu noktada harika bir seçim yapmışlar. Göl canavarını öldürdükten sonra köyün etrafında hazine aramak ve Castle’da trenle geriye dönmek inanılmaz keyifli olmuş. Oyunun bölüm tasarımını da buna göre tasarladıkları için asla oyunun haritasından kopmuyorsunuz.

Tabii bu kısmi açık dünyayı sadece etrafı gezelim diye yapmamışlar. Etrafta bulduğunuz yan görev kağıtları sayesinde de kendinize gezmek için ek bir amaç buluyorsunuz. Ancak yan görev deyince inanılmaz kaliteli şeyler bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Bu yan görevler açıkçası tatmin edici içerikler değiller. Mavi madalyonları vurmak, fareleri öldürmek, altın yumurta bulmak ve etrafta normale göre daha güçlü olan düşmanları öldürmek üzerine kurulu. Normal bir oyunda bu tarz yan görevlere ciddi anlamda laf ederdim ancak Resident Evil 4 Remake buna odaklanan bir oyun olmadığından dolayı çok da laf etmiyorum. Açık dünyayı gezerken spinel kazanmak için bahaneniz oluyorlar.

Bu noktada da Merchant’a bir parantez açmak istiyorum. Nedir bu hazineler ve Spinel muhabbeti? Resident Evil 4’te merchant’a gittiğinizde silahlar satın alabilir, hazineler satabilir ve silahları geliştirebilirdiniz. Bu oyundaysa yine aynı şekilde silah satın alabiliyor, hazine satabiliyor, silah geliştirebiliyorsunuz ama bunlara ek olarak yeni bir trade sistemi getirilmiş. Normal oyunda 2000 pesetas’a satılan spineller bu oyunda trade eşyası olarak kullanılmış. Peki nedir bu trade diye sorarsanız da spineller karşılığında belirli eşyaları alabiliyorsunuz. Mesela 10 spinel’e ana oyundaki lazer nişangahını, hazine haritalarını, bazı silahları veya eklentileri alabiliyorsunuz. Spinel’leri kazanmanın en kolay yolu yan görev yapmak ama bunlar ara sıra düşmanlardan düşebiliyor veya etrafta dolanırken bulabiliyorsunuz. Son olarak da ana oyunda olan hazinelere taşlar ekleme özelliği bu oyunda da var. Eğer ki elinize değerli bir taş gelirse hemen satmamanızı öneririm.
033ac5ae3eb785b1f0b8ae3e5121ee62.jpg


Merchant’ın ekstralarından biri de shooting ground eklentisi. Ana oyunun içerisinde bir mini game vardı ve bu mini game, lunaparklardaki hedef vurma oyunlarıyla aynıydı. İstenilen skoru yapmayı başarırsanız bottle cap kazanıyordunuz ve tüm bottle capleri kazanırsanız size bir miktar para ödülü veriyordu. Bu oyunda bunu değiştirip token sistemine gitmeye karar vermişler. Klasik hedef vurma görevlerinde yaptığınız puana göre silver ve gold token kazanıyorsunuz. Bu tokenları charmlara dönüştürüyorsunuz ve charmlarda size oyun içerisinde belirli pasif özellikler veriyor. Açıkçası ben bu shooting ground eklentisini ana oyuna göre daha çok sevdim. çünkü charmlardan gelen pasif özellikler gerçekten çok işinize yarayabiliyor. Mesela benim oyunumda Luis Sera’nın bir charmı vardı ve bu charm sayesinde sattığım silahları %20 daha fazla paraya satabiliyordum.
RE4-Customise-Case-Menu.jpg


Son oynanış değişikliği ise Ashley ve Luis Sera bölümleriyle alakalı. Öncelikle Ashley’den bahsetmek istiyorum. Ashley çoğu oyuncuya göre ana oyunun baş ağrılarından biriydi ve çoğu oyuncu Ashley’den çok da haz etmezdi. Bu oyunda bunu nasıl kurtaracaklarını veya yapamayacaklarını kendime sorup durdum ve cevabım ise.. kurtarmış oldukları yönünde. Ana oyunda olduğu gibi Ashley’e iki farklı komut verebiliyorsunuz. Ancak bu iki komut ana oyundakiyle tamamen aynı değil. Birinde Ashley’e çok yakın olmasını, diğerinde ise uzak durmasını ama hala takip etmesini söylüyorsunuz. Ana oyunda normalde yerinde bekle veya takip et komutları vardı. Bu iki komutun arasındaki farka bakacak olursak da eğer ki Ashley ile beraber zombilerin arasından sıyrılıp kaçmak istiyorsanız yakın dur diyor, eğer ki zombilerle savaşacaksanız ve Ashley’nin onlara yakalanmamasını istiyorsanız uzak durun diyorsunuz. Bu noktada Ashley gerçekten aptal bir yapay zeka olmaktan çıkıp mantıklı hareketler sergileyebildiği için Ashley ile alakalı hiçbir sorun yaşamadım bu oyunda ve hala bu duruma şaşkınım. Ashley gerektiğinde düşman saldırılarından kaçınıyor veya size yakın durduğu için gerçekten kaçabiliyorsunuz. Aynı zamanda Ashley’nin bir can barı olmamasından kaynaklı düşmanlarla olan savaşta her şeyin çok daha rahat olduğunu söyleyebilirim. Bu yeni mekanikte Ashley bir kez hasar alırsa yere düşüyor ve bir kez daha hasar alırsa ölüyor. Böyle anlatınca kötü bir mekanik gibi geliyor olabilir ama Ashley’i kaldırmak çok basit ve kendi oyunumda hiç ölmedi Ashley. O yüzden Ashley noktasında bir şüpheniz olmasın.

Ekstra olarak Ashley bölümü eskisine göre çok daha güzel olmuş. Bu sefer etrafta zırhlı şövalyeler var ve Ashley onlardan kurtularak puzzlelar çözmeye çalışıyor. Daha çok korku oyunu havası veren bu sekanslar kısa ve keyifli olmuş. Puzzle demişken de oyunun içerisinde her zamanki gibi puzzlelar da var ama genelde yan etkinliklere konu olmuşlar. Puzzlelar genel anlamda oldukça basit.

Luis Sera’nın yanımızda olduğu bölümlerden de söz edip oynanış kısmını bitirmek istiyorum. Normal oyunda Luis Sera bir sekansta bizimle beraber olmasına karşın bu oyunda bir bölümü tamamen Luis yanımızdayken oynuyoruz. Luis yanımızda takıldığı süreçte hikaye olarak ve oynanış açısından daha güzel vakitler geçiriyoruz. Luis sayesinde oyun kolaylaşıyor ama tüm işi ona yaptıramıyorsunuz.

Genel olarak ana oyunun temel oynanışını koruyup üstüne birçok şey eklemişler ve çok güzel olmuş. Oyunun oynanışına baktıkça Remake işte böyle olmalı deyip duruyorum kendime. Tabi ki bilerek anlatmadığım bazı sahneler de var. Onları da oynadığınızda görürsünüz çünkü oyunda gerçekten güzel yenilikler var.
Grafik ve Atmosfer


Resident Evil 4 Remake, Capcom’un RE Engine motorunu kullanıyor ve bu motorun daha önce neler yapabildiğini gördük. Bizi yine şaşırtmayan bir iş çıkarmışlar grafik anlamında. Remake belki en iyi grafikli oyun değil ama bir bütün olarak göze gerçekten güzel geliyor. Sadece belirli durumlarda kaplamaların kalitesi baya düşüyor ve pikselleşebiliyor. Bunlar dışında grafikleri low ayarlarda bile oldukça iyi gözüküyor. Ben oyunu yüksek grafik ayarında oynadım ve belirli durumlar dışında grafiğe takıldığım herhangi bir an olmadı o takıldığım anlar ise dediğim gibi kaplamaların kalitesinin düşmesi ve pikselleşmesi yüzünden oldu. Özellikle castle bölümleri harika gözüküyor oyunun.
25e5c6611e381aaf95fa2412bf26cfaa.jpg


RE4 Remake bu noktada bir şaheser diyebilirim. Oyununuza farklı farklı mekanlar ekleyip bunlara uygun atmosferi uygulamak kolay bir şey değil ve Remake bunu net bir biçimde başarıyor. Köy atmosferinde köylülerin hal ve hareketleri, bulunduğun ortamın yalnızlığı derken bir anda castle bölümüne geçiyorsunuz. Tarikatın ellerine düşmüş hissi yaşarken bir anda askeri üs olarak adlandırdığım Krauser’ın mekanına gidiyorsunuz ve orada bambaşka bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. Etrafta asker zombiler ve binaların içindeki araştırmaları vs. görüyorsunuz. Bu noktada taş gibi bir iş çıkarmış Capcom. Kesinlikle ayakta alkışlamak lazım. Ayrıca yağmura da ufak bir parantez açmak istiyorum. Oyunun yayınlanan videolarında yağmuru neredeyse herkes eleştirmişti ve Capcom bu eleştirileri ciddiye alıp yağmuru düzeltmiş. Oyun genel olarak karanlık tonları kullanıyor ve gece atmosferi çok güzel verilmiş. Özellikle oyunun bir bölümünde fırtına çıkıyor ve bu fırtınada oyunun başında girdiğiniz köye geri dönüyorsunuz. Bunun dışında da Asalı Zealot’u ilk gördüğümüz sahne oldukça iyiydi.
Ses Tasarımı Ve Müzik


Capcom ses tasarımı noktasında Resident Evil oyunlarında her zaman çok iyi bir iş çıkarır. Bu oyunda da aksi bir şey söyleyemeyiz. Özellikle Verdugo ile karşılaştığımız sekanstaki ses tasarımı oldukça iyiydi. Verdugo’nun nereden geleceğini tahmin edememenin getirdiği stresle beraber çok yakınımda olduğu hissini yaşamanın getirdiği heyecan oldukça tatmin ediciydi. Lakin oyunun genel olarak silah sesleri, düşman sesleri gibi detaylar harika yapılmış. Düşmanın embesil demesinden bile zevk aldım yine. Yine aynı şekilde köpeklerin olduğu hafif labirentimsi kısımda köpeklerin nereden geleceğini anlayamamak oldukça zevkli kısımlardı.

Müziğe gelecek olursak da klasik aksiyon müzikleri eşliğinde oynuyorsunuz. Ne iyi ne kötü diyebileceğim herhangi bir iş yoktu ortada. Sadece save etme noktalarında ikonikleşmiş müziği bu oyunda yeniden duymak beni mutlu etti. Hala ara ara açıp o sakin müziği dinlerim. çünkü o öyle bir müziktir ki onu duyduğunuzda gerçekten güvende olduğunuzu anlıyorsunuz.
Buglar ve Optimizasyon


Oyunda sadece bir tane bug gördüm onun dışında herhangi bir bugla karşılaşmadım. Gördüğüm bugda bir inek çite doğru yürüyordu ve ilerlememesine rağmen yürümeye devam ediyordu. Onun dışında herhangi bir bugla karşılaşmadım.

Optimizasyon noktasındaysa erken erişim kodu olmasına rağmen herhalde bugüne kadar oynadığım en optimize oyundu. Sadece fırtınanın olduğu bölümde köye girerken FPS’im 100’den 70’e falan düştü. Onun dışında oyunun çıkışından itibaren herhangi bir FPS problemi görmedim.

Not: Mercenaries ve Seperate Ways modları şu an için kullanılabilir değil. Bu sebepten dolayı onlar hakkında herhangi bir şey yazmadım. Mercenaries Nisan’da oyuna eklenecek, Seperate Ways’in ise ekleneceği belli olmamakla beraber DLC olarak oyuna eklenecektir.

re4.jpg

Resident Evil 4 Remake
9.2


İnceleme9.2


ArtılarSadece yenilemekle kalınmayıp birçok yeni bölüm eklenmiş.Oynanışı oldukça oturaklı. Yarı açık dünyada araştırma yapmak için birçok sebep sunuyor. Savaşlar kendi içinde çok çeşitleniyor. Hayatta kalma korku deneyimini oldukça iyi bir şekilde yaşatıyor.Optimizasyonu oldukça iyi.

EksilerYan görevler oldukça basit bir şekilde yapılmış.Kaplamalarda bazen sorunlar çıkıyor.



ÖzetSon yıllardaki oyunların gereksiz uzun olması ve içerik anlamında aşırı kısıtlı olmasından bıkmış olan birçok oyuncudan biriyim. Şu oyunun 15 saatte yaptıklarının yarısını 20-30 saatte yapamayan oyunlar olduğu için anlayacağınız üzere Resident Evil 4 Remake'i ben oldukça beğendim. RE4 Remake; içerisinde bulundurduğu oynanış elementleriyle, içerikleriyle, bölüm tasarımlarıyla bugüne kadar çıkmış en iyi hayatta kalma korku oyunlarından biri olmayı başarmış.




 
Üst