KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Sakin ve Kalp Isıtan Bir Yolculuk – Tchia İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Günümüzün bağımsız video oyunları dolup taşan içeriklere yoğunlaşmaya çalışıyor. Kaliteli ve film tadında bir hikaye oluşturmaya çalışmaktan tutun da dopdolu açık dünyalar ve karmaşık kombat sistemlerine dek her bir oynanış mekaniği, deyim yerindeyse dallı budaklı yapılmaya çaba harcanıyor. Buna rağmen sadelik ve oyun severin isteği çoğunlukla üstün gelebiliyor.

Nitekim Awaceb’in geliştirdiği da bu noktada diğer yapımlara kıyasla sade ve oyun severin isteğine göre şekillendirilmiş bir oynanış sunuyor. Görsellerle anlaşılabilen ve duygu yüklü bir hikayenin yanında çoğu oynanış mekaniğini yapmak zorunda olmamanız da oyuncuyu, oyunu kendi ruh haline göre deneyimlemesine izin veriyor.
Tchia ne anlatıyor?


Öncelikle Tchia, dışarıdan gözüktüğü üzere cıvık bir çocuk oyunu değil. Oyuna ismini veren ana karakterimiz Tchia; kimi zaman bir çocuğun yaşamaması, görmemesi veya duymaması gereken olaylara tanıklık ediyor. Büyük Okyanus’un güneydoğusunda yer alan ve Fransa’ya bağlı bir bölge olan Yeni Kaledonya takımadalarından esinlenen yapım, bu bölgenin kültürünü ve yaşayış biçimini hikaye ile birlikte veriyor.

Tchia’nın geleneklere bağlı doğayla iç içe yaşamının kötü karakter Meavora’nın gelip babasını kaçırmasıyla birlikte tersyüz olduğuna tanıklık ediyoruz. İlk oyuna başlanan ada, Tchia ile babasının evi olarak gösteriliyor ve bu adayla birlikte hem Kaledonya kültürüne hem de yaşam biçimine alışmış oluyoruz. Dolayısıyla yapımda tanımlanan sade ana amaç dışında kültür ve gelenek tanıtımının da çok büyük rolü var. Gösterilen ve bahsedeceğim mekaniklerin hepsi, Kaledonya kültüründe yer alıyor ve bir hikayesi bulunuyor.
tchia4.jpg

Eğlenceyi kendiniz yaratıyorsunuz


Oynanış anlamında Tchia’nın kendisine has bir yapıda olduğunun altını çizmem gerekiyor. Özellikle ilk kez başlayanlar, ana karakterimizin tutup fırlatabileceği birçok obje ve hayvanla karşılaşacak (evet, domuz veya kedi gibi hayvanları da havaya tutup atabiliyoruz). İlk bakışta bir hayli şaşırdığım ve nedenini aradığım bu obje yoğunluğunun sebebi ise oyunun ana mekaniği olan “soul jumping'”e yatıyor. Tchia, mistik bir yapıda olan özel gücü sayesinde çevresindeki herhangi bir obje veya hayvanın formuna bürünebiliyor.

Soul jumping’in eğlencesi ise bir zaman veya mekan sınırı bulunmadığından bu form değişimlerini canınızın istediği yerde ve istediği şekilde kullanabiliyor olmanızda yatıyor. Meavora’nın düşmanlarına karşı sadece sapan ve taş yetmeyeceğinden bir fener formuna girip kendinizi fırlatarak onları patlatabilirsiniz. Örneğin takımadaları keşfe çıktığınızda sal yerine bir balık ve ardından da bir kaplumbağa formuna geçerek keşif sürenizi azaltabilirsiniz.

Bu bakımdan Tchia, oyunda size tanıtılan ana ve yan mekanikleri de bir araya getirerek kendi oynanış stilinizi yaratmaya yardımcı oluyor. En basitinden bir yerden bir yere yürümek yerine bir kuş formuna geçip istediğiniz yere yaklaştığınızda ise planörünüzü açmak çok büyük kolaylık sağlayabiliyor. Nitekim Tchia, sizi sadece sal sürmek, yürümek, sapan kullanmak ya da bir objeyi envanterinize alıp fırlatmak gibi basit mekaniklerle sınırlandırmıyor.
tchia2.jpg


Soul jumping’in kattığı dinamiklik sadece kombatı şekillendirmekle kalmamakla birlikte takımadaları keşfetmekte ve çeşitli toplanabilir ögeleri almakta da işe yarıyor. Bu sayede böylesine sade bir oynanış mekaniğinin de ne denli esnek koşullarda kullanılabileceğini de görmüş oluyoruz. Elbette etrafta bir obje veya hayvan bulunması da gerekmiyor, karakterimiz çoğu zaman stamina barının yettiği şekilde koşup Zelda vari şekilde her yeretırmanabiliyor.
Görsellik ve Kaledonya’nın resmedilişi


Ortalama sekiz saatlik bir bitirme süresine sahip olan oyunun benim nezdimde yaklaşık on ile on beş saate çıkmasının sebeplerinden biri de açık dünyanın sunulma tarzıdır. Ana hikayeyi takip etmediğim zamanlarda takımadaları keşfetmek için büyük bir heyecan duyduğumu söylemem gerekiyor. Bunun sebebi ise açık dünyada yapılacak tonla aktiviteler olmasından ziyade Kaledonya’yı (gerçeğe yakın) şekilde görmek ve tanımak istememde yatıyor.

Nispeten cartoon olarak diyebileceğim ama eklenen derinlik ve detaycılık ile birlikte ortaya göze hoş ve dolu gelen bir görsellik mevcut. Sık ormanlar, alabildiğince uzanan okyanus ve bunun tatlı bir maviliği, bulanık bataklıklar, kumlu plajlar, kayalık uçurum kenarları ve daha birçok element açık dünyayı görsel olarak dolduruyor. İşin ilginç tarafı ise adada toplanabilir ögeler aramak dışında neredeyse hiç aktivite bulunmuyor. Oyunun keşif tarafı ve bundan çıkan eğlencesi tamamen size ve soul jumping yaratıcılıklarınıza kalıyor.
tchia5.jpg


Nitekim Tchia’yı bu noktada boş bir açık dünyaya sahip olmakla suçlayamam ama bu durumun bir eksisinin de oyun severin duygu durumuna göre oynayış tarzı ve bunların ne kadarını yapmak istemesi olduğunu düşünüyorum. Kimi zaman açık dünyanın geniş ama nispeten boş bir yapıda olması beni sıkarken kimi zaman da bir geyiğe ya da örümceğe dönüşüp gezinmek çok hoşuma gitti. Bu durumun muğlak kalmasının sebebi de bu aslında. çoğunlukla açık dünyadan sıkılabilir ama başka bir zaman (mutlu hissettiğinizde) adada gezinmek de isteyebilirsiniz.

Tabii ki adada dolaşmak dışında belli yerlerde bulunan kamp ateşlerine gidip yemek yiyebilir, uyuyabilir ve ukulele çalabilirsiniz. Bunun yanında kamp ateşlerinde, Tchia’nın giysileri de değiştirilebiliyor. Oldukça geleneksel veya modern kaçan birçok kozmetik eşya var ve bunların yenilerini de adaya saçılmış olan hazine sandıkları, biblolar, heykeller ve midye içlerinde bulunan inciler gibi çeşitli toplanabilir ögeleri alarak açabilirsiniz. Toplanabilir ögeler ve ada haritasında simge halinde gösterilmiş olanların ne denli yapılmasının elzem olduğunu size bırakıyorum…

Emin olun Kaledonya kültürünü yansıtmak adına çok büyük bir çaba harcanmış. Öyle ki oyundaki minigame’ler ve toplanabilir ögelerin hepsi gerçekten de yerel halkın aşina olduğu veya mitlerinde, folklorlarında geçen aktiviteler olarak sunuluyor. Örneğin bazı mekanlarda Points of View adı verilen yerler mevcut ve buralara geldiğinizde bağırarak (bayrak dikerek gibi değil) çevredeki gidilebilecek yerleri haritada işaretleyebiliyorsunuz. Başka bir örnek ise taşları üst üste dizerek kuleler yapabiliyor ve ukulele için yeni notalar açabiliyorsunuz. Tchia, kültürel olarak anlamlı ama oyun perspektifinden oyun severi çok içine çekemeyecek birçok yan oynanış mekaniğine sahip ama bunlar oyun severin isteğine bırakılmış durumda bulunuyor.
Kamp ateşlerinde ukulele çalıp, geceyi gündüz yapalım


Ukulele, oyunun ilk çıkan fragmanlarından itibaren ciddi şekilde bir mekanik olarak sunulmuştu. Kaledonya geleneklerinde ukulele çalıp kamp ateşlerinde şarkı söylemek veya hikaye anlatmanın önemi bir yana ukulele mekaniğine gerçekten de kafa yorulmuş. çeşitli mouse ve klavye hareketleriyle istediğiniz nota ve sesi çıkarabiliyorsunuz. İnce, kalın, tiz ve bas şekilde notaları da şarkı deneyimlerinizde yapabiliyorsunuz. Geliştiriciler, bu noktada müzik aleti çalmayan ya da müzikle ilgisi olmayan (benim gibi) birinin bile ukulele ile hiç olmazsa tıngırdatma yapabileceğini istemiş.
tchia.jpg


Hikaye sırasında birçok kişiyle kamp ateşlerinde bir araya gelip ukulele çalıyoruz ve bunun için de doğru zamanda doğru notalara basmak gerekiyor. Bu oyunun hiçbir şeye katkısı yok ve tamamen otomatik ayara da alınabiliyor ama geliştiriciler, hiç olmazsa denememizi ve gerçekten zevk alıp almayacağımızı merak ediyor olmalılar. Dediğim gibi hiç ukulele çalmasam ve notaları bilmesem bile birkaç kez denedim ve şarkı ve müziklerle bağ kurmaya çalıştım. Oyunda geçen dilin de İngilizce yerine yerel dil olan Drehu ve Fransızca’nın bir karışımı olduğunu belirtelim.

Ukulele çalarak soul jump mekaniğine katkı yapacak yeni özellikler açabilir ya da gündüzü gece yapabiliriz. Birçok farklı nota şeması, oyunun döngüsünü etkileyecek bir biçimde kurgulanmış. Bunları denemek de tamamen oyuncuya kalıyor.

Tchia; PS4, PS5 (ilk günden PS+, Extra ve Premium) ve PC için 21 Mart tarihinde çıkış yaptı. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız Airo Gamesâin geliştirdiği indie bulmaca türündeki yapımıÂ bakmanızıÂ öneririz.


tchia1.jpg

Tchia
8


İnceleme8


ArtılarYalın ama ilgi çekici bir hikayesi var.Açık dünyasında gezinmek oldukça eğlenceli.Soul jumping özelliği hem kombat hem keşif için çok yararlı.Basit bir eğlence sunan tematik minigame'ler mevcut.

EksilerKimi zaman açık dünya, kültürü bir kenara bıraktığınızda sıkıcılaşabiliyor.çeşitli bug ve hatalar var.



ÖzetAwaceb'in ortak kurucularının Yeni Kaledonya'da doğduğu göz önüne alındığında Tchia'nın bir gönül işi olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Birçok kişi tarafından tanınmayan bir ülkeyi ve bu ülkenin kültürünü video oyunu ile yansıtmak oldukça güzel bir yol olmuş. Ayrıyeten yapımın verdiği ılıman ve keyifli hava da eklenince Tchia, oynaması elzem olmayan ama kafa dinlendirebilecek bir macera haline gelmiş.




 
Üst