Salt and Sanctuary – Karanlığa Hoş Geldin

[srocenter Can]

Başlıklar

Salt and Sanctuary nereden geliyor biliyor musunuz ? Demon Souls oyunu ile başlayan bir seri var. Hepimizi biliyoruz neredeyse. O topladığımız soullar kaybolacak diye soğuk terler döktürdüğümüz oyun serisi. Zorluğu gerçekten herkesin üstesinden gelebileceği tarzda değil. Tabii ki bu oyunların kalitesini herhangi bir şekilde değiştirmez. Dünyanın en iyi oyunları listesine girebiliyorsa bu oyunlar, sağlam oldukları belli demektir.



Souls like türü olarak ta başka oyunlara örnek oldular. Bu türün esas oynanış mekaniği, stamina ve ölünce belli başlı şeyleri kaybetme üzerine. Bugünkü konumuz olan Salt and Sanctuary oyunu da işte bu tür esas alınarak ortaya çıkartılmış bir oyun. 2 boyuta taşınmış ve oldukça kaliteli!


İLGİLİ İçERİK






HİKAYE


Derin bir lore ‘u var bundan emin olabilirsiniz. Ancak lore başlı başına bir içerik olabilir bu yüzden şöyle gelişi güzel oyunu oynarken anladığımız hikayeden size biraz bahsedelim. Oyunun başında bir gemideyiz ve bu gemiye birileri saldırır durumda. Kendimizi onlara karşı savunuyoruz.

Aynı zamanda geminin içinde önemli biri olduğunu görüyoruz. Değişik bir varlık onu kaçırmaya çalışıyor. Güverteye kadar savaşarak çıkıyoruz ve güvertede bizi devasa bir yaratık karşılıyor. Yaratıkla savaşmaya çalışsak ta bir iki darbede bizi yere seriyor. Bir deniz kıyısına vurmuş şekilde uyanıyoruz ve maceramız böylelikle başlamış oluyor.

Klasik bir Souls oyununda olduğu gibi ne olduğunu başlangıçta kolay kolay anlayamadığımız bir hikayesi var. Sonradan biraz daha aydınlansa da yine çok kriptik ve tamamen oyuncunun çözmesi için bırakılmış bir hikaye.


OYNANIŞ


Souls Like terimi tam oturuyor üzerine. İlk başta kendimize bir karakter oluşturuyoruz. Standart karakter oluşturma ekranında oyuna başlarken seçebileceğimiz 9 sınıf bulunuyor. Bunlar klasik RPG oyunlarından aşikar olduğumuz isimlere sahip sınıflar. Bir tanesi hariç olabilir. Oda Şef. Baya bildiğimiz şu yemek yapan şeflerden. Oyuna en zayıf başlayabileceğiniz karakter diyebilirim. Mücadele istiyorsanız seçebilirsiniz.

Karakterimizi oluşturduktan sonra başlıyoruz maceramıza. İlk başlangıçta belirttiğim gibi bu türde oyunların iki önemli özelliği vardır. Birincisi stamina odaklı savaş sistemi. Karakterinizin belirli bir staminası var.

Koştuğunuz da veya saldırı yaptığınızda bu staminanızdan harcarsınız. Eğer sıfırlanırsa karakteriniz yavaşlar ve saldırıları çok yavaş şekilde gerçekleştirir. Hareketsiz kalmazsınız ama neredeyse o konuma kadar gelirsiniz.

Bu oyunda düşmanlarımızı öldürdüğümüz zaman onların ruhlarını toplamıyoruz. Onların “tuzlarını” topluyoruz. Tuzlar bu oyundaki level atlamamız için gerekli olan malzeme. Tuzlarınızı kullanarak karakterinizi geliştiriyorsunuz. Karakterinizi geliştirmek için harcadığınız puanlar ekipman kullanma becerilerinizi de geliştiriyor.

Örnek vermek gerekirse aldığınız geliştirme size hem çift Elli Silah seviye 2 güçlendirmesini hemde Stamina güçlendirmesini aynı anda veriyor olabilir. Bunu dikkate alarak seviye atlamayı sakın unutmayın!



Vuruş hissiyatı cidden çok hoş. Ben çok beğendim. Düşmanların vuruşlarımıza verdiği tepki tam olması gerektiği gibi. Ses efekti ile de desteklenince oldukça güzel olmuş.


SON


Atmosferi ile sizi etkilemeyi başaracaktır eminim. Oldukça gotik bir atmosfer hakim. 2 boyutlu grafikleri olması hiçbir şeyi değiştirmiyor emin olabilirsiniz. Oldukça kaliteli ve sizi uzun süre boyunca başına kitleyecek bir oyun kesinlikle. Biz tavsiye ediyoruz!