srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 15,992
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
Dövüş oyunu dendiğinde artık zirvede üç adet oyun serisinden bahsedilir. Bunlardan biri Tekken, biri Mortal Kombat, sonuncusu ise Street Fighter’dır. 2023 yılında bu üç oyunun ikisi çıktıktan sonra gözler Tekken’in nasıl bir cevap vereceğine çevrilmişti. Rahatlıkla söyleyebilirim ki bence Tekken verilebilecek en iyi cevabı vermiş. Bu üç serinin son çıkan oyunları arasında en çok beğendiğim Tekken 8 oldu. Buna rağmen Mortal Kombat 1 için yaptığım incelemeye de buulaşabilirsiniz.
Şimdi her incelemede yaptığım gibi incelemeye başlamadan önce Tekken oyunlarıyla olan bağlantımdan söz etmek istiyorum. Tekken, Mortal Kombat ile beraber küçükken en sevdiğim dövüş oyunuydu. Tekken 4 ile yolculuğuma başladım ve daha sonrasında Tekken 5’i en az 1000 saat oynarken, Tekken 5’in içerisinde olan Tekken 1, 2 ve 3’ü de oynayıp bitirdim. 6’yı kısa deneyim etmiş olsam da Tekken 7’yi de bitirip Tekken 8’e kendimi hazırladım. Şimdi bundan da bahsettiğimize göre artık incelemeye hikaye ile başlayabiliriz.
Tekken 8’in Hikayesi
Tekken diğer rakiplerine kıyasla hikaye olarak hiçbir zaman iyi bir yapım olamadı. Sadece Mishima ailesinin yaptıklarıyla alakalı bir hikaye döngüsüne sahip. Haliyle tek bir ailenin etrafında dönen 8 oyunluk bir seride hikaye bir noktadan sonra ciddi anlamda saçmalaşabiliyor. Öyle ki Tekken belirli noktalarda Mortal Kombat’tan çok daha fantastik noktalara ilerleyebiliyor.
Tekken 8 bana kalırsa bu fantastikleşmenin doruk noktasında. 7. oyunun sonundan sonra başlayan hikayede Kazuya, Azazel isimli şeytanın gücünü ele geçirmek istiyor ve bunu yaparken de dünyayı tehdit ediyor. Ana karakter olan Jin ise Kazuya’yı durdurmaya çalışıyor. Hikayenin en basit özeti bu şekilde. çoğu karakter hikayeye yan karakterler olarak destek olsa da çok önemli yerlere sahip değiller.
Hikaye anlatımına gelmeden önce hikayeyi hiç beğenmediğimi de söylemiş olayım ama bundan çok az puan kıracağım çünkü Tekken’den ben de dahil olmak üzere kimsenin iyi bir hikaye beklentisi olacağını düşünmüyorum. Birçok klişe hikayeden birini anlatıyor Tekken 8. Ana karakter kötü karakterden dayak yer, dayak yedikten sonra güçlerini kaybeder, güçlerini daha iyi bir şekilde kazanmaya çalışır ve hikayenin sonunda güçlerini kazanmış şekilde ana düşmanla savaşır. Olabilecek en basit ve klişe hikayeyi güzel ara sahnelerle anlatmasını takdir ediyorum en azından.
Hikaye tarafında diyaloglar da Shounen (genç erkekler için yapılan animelere Shounen deniyor) animelerden fırlama yazılmış. Tamamen ara sahnelerle yamalanmış bir işçilik var ortada. Grafikleri de şahane gözüktüğü için keşke daha düzgün bir hikaye anlatsaydı dedirtti. Karakterlerin karşılaşmalarına da olabildiğince hikaye yedirmeye çalışmışlar. Bu tarz şeyler hoşuma da gitti.
Genel olarak hikaye kapsamında tatmin edici bir işçiliğe sahip değil ama tamamen keyifsiz bir durum da yok. çünkü görsel açıdan gerçekten çok iyi gözüküyor oyun. Ayrıca belirli oynanış değişiklikleri hoşuma da gitti. Onları da oynanış kısmında konuşacağız.
Spoiler!
Hikayedeki son fight’ı da çok beğendim. Normal insan hallerinden bahsediyorum yoksa Angel Jin vs Devil Kazuya fight’ı hard modda çekilmez bir çileye dönüşüyor. Hikayenin bu noktada ilerlediği nokta beni keyiflendirdi çünkü Jin ve Kazuya da şeytan güçlerini kaybediyorlar. Bu sayede oyunun fantastik tarafının azalıp daha fazla fiziksel güce dönüşeceğini düşünüyorum.Bu da bence Tekken tarafında daha iyi hikayelerin yazılma şansını yükseltecektir.
Oynanış
Oynanış tarafında önce hikaye modundan başlayıp daha sonrasında diğer kısımlara girişeceğim. Hikaye modunda 2 farklı ilerleme söz konusu. Birincisi klasik 1’e1 dövüşler iken ikincisiyse biraz daha Musou türüne benzer dövüşlerdi. Klasik tarafta çeşitlilik yakalamak için bazen Rage Art’ları dövüşe koymamışlar, direkt Heat ile başlatmışlar veya direkt full canken Rage Art kullanabilir hale getirmişler. Bu noktada da stratejiyi kurmak tamamen size kalıyor.
Musou tarafıysa oldukça farklı. Bir sürü düşman üstünüze gelirken bunları ölmeden dövmeye çalışıyorsunuz. Musou türündeki gibi tek hareketle 500 kişiyi indiremeseniz bile Heat Burst ve Rage Art ile beraber çok fazla düşmanı aynı anda dövebiliyorsunuz. Ben maksimum 57 combo yaptım ama zorlasanız 100’lere dahi çıkmanız mümkün. Güzel bir çeşitlilik kattığını düşünüyorum sadece ardı ardına Hard’da 5-6 farklı karakterle oynayınca hafif boğdu beni. Muhtemelen normal zorlukta oynasaydım beş dakika içinde herkesi döver rahat rahat ilerlemeye devam ederdim.
Şimdiyse hikayeden bağımsız direkt olarak oyunun genel oynanışından bahsedelim. İlk olarak şunu söylemek istiyorum, Tekken 8 son dönemde oynadığım açık ara en keyifli dövüş sistemine sahip. Hatta o kadar eğlendim ki, şu anda bu incelemeyi yazarken açıp oynayasım geliyor.
Tekken, Mortal Kombat’tan da Street Fighter’dan da çok daha hızlı bir oynanış sunuyor. Tekken’in de bu iki oyundan ayrışmasındaki en büyük sebep bu. O hızlı oynanışı tok bir dövüş hissiyle birleştirmeyi çok iyi yapıyor. Yeni oyuncu dostu olduğundan bilmeyen biriyle dövüşürken bile dikkat etmeniz gereken bir oyun oluyor Tekken. çünkü Tekken’de diğer oyunlarda olan Combo Breaker veya parry mekaniği yok. Bu da bir kez yakalandınız mı karşınızdaki insanın kombosu bitene kadar dayak yemeniz demek desek yanlış olmaz.
Buna karşılık olarak da korunma sistemi oldukça hayat kurtaran bir şekilde yapılmıştır Tekken’de. Ancak uzun süredir sadece korunma bence yeterli bir seviyeye getirmiyordu oyunu. O sebepten dolayı oyunun oynanışında bazı değişikliklere gidilmiş. Bunların bazıları geçen oyundan bildiğimiz şeylerin daha iyi versiyonlarıyken bazısı ise yepyeni şeyler.
Rage Art ve Heat Burst Mekaniği
Mortal Kombat 9 ile beraber X-ray isimli bir mekanik ortaya atıldıktan sonra diğer dövüş oyunları da buna karşılık kendi X-ray sistemlerini getirmişlerdi. Tekken 8’de de Rage Art ve Heat Burst mekanikleri var. Zaten 7. oyunda oyuna Rage Art’lar eklenmişti ama bu oyundakiler mükemmel olmuşlar. Öncelikle animasyonlar ve efektler çok iyi olmuş. Rage Art attığına değecek hareketler yapmanız mümkün. Özellikle Raven, Devil Jin ve Yoshimitsu’nun Rage Art’larını çok beğendim.
Diğer yenilik ise Heat Burst mekaniği. Aslında Tekken 7’de “heat dash” isimli bir mekanik mevcuttu ama bu oyunda birazcık daha farklı hale getirmişler. RB tuşuna basıp veya heat’i açacak komboyu yapıp heat modunu açıyorsunuz. Bu moddayken savunmalara karşı da hasar verebiliyor, yeni kombolar yapabiliyorsunuz. Ekstra olarak da RB tuşuna bir kez daha basıp Heat Burst saldırısı yapabiliyorsunuz. Bu saldırı Rage Art kadar güçlü değil ama iyi kullandığınızda çok işinize yarayabilen bir saldırı.
Bu iki özellik sayesinde özellikle online dövüşlerde ciddi bir geri dönüş yapma şansınız oluyor. Bu sayede kaybettiğinizi düşündüğünüz rauntları geri çevirebilmek oldukça keyifli yapıyor oyunu. çünkü oyuncunun kendini sürekli yarışın içinde hissetmesine ve pes etmemesine yol açıp daha eğlenceli dövüşlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Tekken oyunları genel anlamda bu bağlamda biraz dengesiz oyunlar olabiliyordu ama bu oyun denge kapsamında bence çok iyi bir iş çıkarmış.
Oyundaki dövüş sahnelerini daha eğlenceli hale getirmek için belirli hareketlerde oyuna slow-motion eklemişler. Mesela öyle bir kaçınma yapıyorsunuz ki ağır çekimde oyun size bunu gösteriyor. Ben abimle oynadığım maçların birinde bunu yaptığımda ikimiz de ciddi anlamda aşırı keyiflenmiştik. Tabii ki Heat açılışlarında da slow-motion efektler sayesinde iyi bir hareket yaptığınızı anlamak mümkün. Bu noktada Tekken 8, sizin iyi oynadığınızı düşündürmek ve keyiflendirmek için elinden geleni yapmış.
Bunlar dışında klasik Tekken oynanışında ilerleyen bir oyun var. Sadece belirli karakterlerin hareketlerinde değişiklikler olmuş. Oyunda oynanabilir 32 farklı karakter var. Bence bu mükemmel bir artı çünkü artık çoğu dövüş oyunu serinin sevilen karakterlerini DLC’ler ile getirmeye çalışıp can sıkıyorlar ve az karakter koyuyorlar. Lakin Tekken gönlü bol bir şekilde bize karakter dağıtmaya devam ediyor. Her karakterin doğal olarak birbirinden bağımsız oynanışı var. Birkaç tane de yeni karakter var. Benim en sevdiğim yeni karakter Azucena oldu. Lakin eklenen karakterlerin hiçbirinden rahatsız olmadım, hepsi oldukça keyifli oynanış sunuyordu.
Son olarak oyunda dövüştükçe karakterlerin vücutlarında oluşan kirler, izler oldukça gerçekçilik katmış. Hatta yanlış görmediysem karakterlerin kıyafetleri de zarar görüyor. Bunlara ek olarak Stage’lerin yine belirli özellikleri var. Duvarın kırılması, yerin patlaması, duvardaki bir şeyin patlaması gibi şeyler çeşitlilik katıyor. Özellikle kırılabilen duvarların olduğu Stage’lerde birini yakaladığınızda çok iyi kombolar yapabiliyorsunuz.
Grafik ve Atmosfer
Öncelikle grafiklerin şahane olduğunu söylemem gerekir. Oyun gerçekten çok güzel gözüküyor. Son çıkan dövüş oyunlarının neredeyse hepsi gerçekten bu konuda çok iyi işler çıkarmaya başladılar. Lakin ben özellikle Tekken’in fantastik tarafındaki çizimlere, animasyonlara ve efektlere bayıldım. Stage tasarımları da oldukça şık ve hoştu bunları da güzel dokular ile görmek oldukça keyifliydi.
Karakter detayları şahane, zaten bu incelemeye eklediğim ekran görüntülerinden de anlayabilirsiniz. Atmosfer tarafında da işi batırmayıp grafiğin kalitesini destekler nitelikte bir işçilik çıkarmışlar. Sadece bazı Stage’lerdeki parçalanma efektlerini çok beğenmedim ama bunun dışında herhangi bir problem göremedim. Tekken grafik ve atmosfer kısmında benden tam puan aldı.
Müzik ve Ses Tasarımı
Tekken 8’in müziklerini bayağı beğendim. Arcade müziği, hikaye modundaki son müzik, açılış müziği… Bunların hepsi kafamın bir kenarında hazır şekilde yerlerine ayrıldılar. Oldukça akılda kalıcı ve güzel müzikleri var. Tür olarak isimlendirmekte çok zorlansam da sanıyorum ki bu müziklere tekno diyorlar.
Ses tasarımıysa bir dövüş oyununun olmazsa olmazıdır. Tekken bence bunu yıllardır enfes yapıyor. O korunmada çıkan tok ”PUF” sesleri, vurduğunuzda gerçekten vurduğunuzu hissettiren ses efektleri; bu oyun size gerçekten iyi hareketler yaptığınızı ve ciddi sert darbeler vurduğunuzu çok iyi hissettiriyor. Özellikle yukarıda bahsettiğim slow-motion sahnelerdeki sesler, duvarların yıkılması, patlaması gibi sahnelerde aşırı keyif alacağınıza eminim. Tekken bu tarafta da elinden geleni ardına koymamış.
Optimizasyon ve Buglar
Açıkçası ne optimizasyon tarafında ne de bug tarafında hiçbir sorun yaşamadım. AMD Radeon Rx 7600 ekran kartlı, AMD Ryzen 5 5500 işlemcili bilgisayarımda Ultra ayarlarda kasma olmadan rahatlıkla oynadım. Herhangi bir çökme veya sorunla karşılaşmadım. Bug diyebileceğim tek şey online tarafta adamı dövdükten sonra menüye geri döndüğümde adam çıkmasına rağmen bir şey seçememem oldu. Sonrasında bir şeyler seçebildim ama bug olarak bunu sayabilirsiniz.
Arika ve Bandai Namco’nun geliştirdiği Tekken 8; Xbox Series, PC ve PS5 için 26 Ocak 2024 tarihinde çıkış yaptı. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız RGG Studio’nun geliştirdiği bakabilirsiniz.
Şimdi her incelemede yaptığım gibi incelemeye başlamadan önce Tekken oyunlarıyla olan bağlantımdan söz etmek istiyorum. Tekken, Mortal Kombat ile beraber küçükken en sevdiğim dövüş oyunuydu. Tekken 4 ile yolculuğuma başladım ve daha sonrasında Tekken 5’i en az 1000 saat oynarken, Tekken 5’in içerisinde olan Tekken 1, 2 ve 3’ü de oynayıp bitirdim. 6’yı kısa deneyim etmiş olsam da Tekken 7’yi de bitirip Tekken 8’e kendimi hazırladım. Şimdi bundan da bahsettiğimize göre artık incelemeye hikaye ile başlayabiliriz.
Tekken 8’in Hikayesi
Tekken diğer rakiplerine kıyasla hikaye olarak hiçbir zaman iyi bir yapım olamadı. Sadece Mishima ailesinin yaptıklarıyla alakalı bir hikaye döngüsüne sahip. Haliyle tek bir ailenin etrafında dönen 8 oyunluk bir seride hikaye bir noktadan sonra ciddi anlamda saçmalaşabiliyor. Öyle ki Tekken belirli noktalarda Mortal Kombat’tan çok daha fantastik noktalara ilerleyebiliyor.
Tekken 8 bana kalırsa bu fantastikleşmenin doruk noktasında. 7. oyunun sonundan sonra başlayan hikayede Kazuya, Azazel isimli şeytanın gücünü ele geçirmek istiyor ve bunu yaparken de dünyayı tehdit ediyor. Ana karakter olan Jin ise Kazuya’yı durdurmaya çalışıyor. Hikayenin en basit özeti bu şekilde. çoğu karakter hikayeye yan karakterler olarak destek olsa da çok önemli yerlere sahip değiller.
Hikaye anlatımına gelmeden önce hikayeyi hiç beğenmediğimi de söylemiş olayım ama bundan çok az puan kıracağım çünkü Tekken’den ben de dahil olmak üzere kimsenin iyi bir hikaye beklentisi olacağını düşünmüyorum. Birçok klişe hikayeden birini anlatıyor Tekken 8. Ana karakter kötü karakterden dayak yer, dayak yedikten sonra güçlerini kaybeder, güçlerini daha iyi bir şekilde kazanmaya çalışır ve hikayenin sonunda güçlerini kazanmış şekilde ana düşmanla savaşır. Olabilecek en basit ve klişe hikayeyi güzel ara sahnelerle anlatmasını takdir ediyorum en azından.
Hikaye tarafında diyaloglar da Shounen (genç erkekler için yapılan animelere Shounen deniyor) animelerden fırlama yazılmış. Tamamen ara sahnelerle yamalanmış bir işçilik var ortada. Grafikleri de şahane gözüktüğü için keşke daha düzgün bir hikaye anlatsaydı dedirtti. Karakterlerin karşılaşmalarına da olabildiğince hikaye yedirmeye çalışmışlar. Bu tarz şeyler hoşuma da gitti.
Genel olarak hikaye kapsamında tatmin edici bir işçiliğe sahip değil ama tamamen keyifsiz bir durum da yok. çünkü görsel açıdan gerçekten çok iyi gözüküyor oyun. Ayrıca belirli oynanış değişiklikleri hoşuma da gitti. Onları da oynanış kısmında konuşacağız.
Spoiler!
Hikayedeki son fight’ı da çok beğendim. Normal insan hallerinden bahsediyorum yoksa Angel Jin vs Devil Kazuya fight’ı hard modda çekilmez bir çileye dönüşüyor. Hikayenin bu noktada ilerlediği nokta beni keyiflendirdi çünkü Jin ve Kazuya da şeytan güçlerini kaybediyorlar. Bu sayede oyunun fantastik tarafının azalıp daha fazla fiziksel güce dönüşeceğini düşünüyorum.Bu da bence Tekken tarafında daha iyi hikayelerin yazılma şansını yükseltecektir.
Oynanış
Oynanış tarafında önce hikaye modundan başlayıp daha sonrasında diğer kısımlara girişeceğim. Hikaye modunda 2 farklı ilerleme söz konusu. Birincisi klasik 1’e1 dövüşler iken ikincisiyse biraz daha Musou türüne benzer dövüşlerdi. Klasik tarafta çeşitlilik yakalamak için bazen Rage Art’ları dövüşe koymamışlar, direkt Heat ile başlatmışlar veya direkt full canken Rage Art kullanabilir hale getirmişler. Bu noktada da stratejiyi kurmak tamamen size kalıyor.
Musou tarafıysa oldukça farklı. Bir sürü düşman üstünüze gelirken bunları ölmeden dövmeye çalışıyorsunuz. Musou türündeki gibi tek hareketle 500 kişiyi indiremeseniz bile Heat Burst ve Rage Art ile beraber çok fazla düşmanı aynı anda dövebiliyorsunuz. Ben maksimum 57 combo yaptım ama zorlasanız 100’lere dahi çıkmanız mümkün. Güzel bir çeşitlilik kattığını düşünüyorum sadece ardı ardına Hard’da 5-6 farklı karakterle oynayınca hafif boğdu beni. Muhtemelen normal zorlukta oynasaydım beş dakika içinde herkesi döver rahat rahat ilerlemeye devam ederdim.
Şimdiyse hikayeden bağımsız direkt olarak oyunun genel oynanışından bahsedelim. İlk olarak şunu söylemek istiyorum, Tekken 8 son dönemde oynadığım açık ara en keyifli dövüş sistemine sahip. Hatta o kadar eğlendim ki, şu anda bu incelemeyi yazarken açıp oynayasım geliyor.
Tekken, Mortal Kombat’tan da Street Fighter’dan da çok daha hızlı bir oynanış sunuyor. Tekken’in de bu iki oyundan ayrışmasındaki en büyük sebep bu. O hızlı oynanışı tok bir dövüş hissiyle birleştirmeyi çok iyi yapıyor. Yeni oyuncu dostu olduğundan bilmeyen biriyle dövüşürken bile dikkat etmeniz gereken bir oyun oluyor Tekken. çünkü Tekken’de diğer oyunlarda olan Combo Breaker veya parry mekaniği yok. Bu da bir kez yakalandınız mı karşınızdaki insanın kombosu bitene kadar dayak yemeniz demek desek yanlış olmaz.
Buna karşılık olarak da korunma sistemi oldukça hayat kurtaran bir şekilde yapılmıştır Tekken’de. Ancak uzun süredir sadece korunma bence yeterli bir seviyeye getirmiyordu oyunu. O sebepten dolayı oyunun oynanışında bazı değişikliklere gidilmiş. Bunların bazıları geçen oyundan bildiğimiz şeylerin daha iyi versiyonlarıyken bazısı ise yepyeni şeyler.
Rage Art ve Heat Burst Mekaniği
Mortal Kombat 9 ile beraber X-ray isimli bir mekanik ortaya atıldıktan sonra diğer dövüş oyunları da buna karşılık kendi X-ray sistemlerini getirmişlerdi. Tekken 8’de de Rage Art ve Heat Burst mekanikleri var. Zaten 7. oyunda oyuna Rage Art’lar eklenmişti ama bu oyundakiler mükemmel olmuşlar. Öncelikle animasyonlar ve efektler çok iyi olmuş. Rage Art attığına değecek hareketler yapmanız mümkün. Özellikle Raven, Devil Jin ve Yoshimitsu’nun Rage Art’larını çok beğendim.
Diğer yenilik ise Heat Burst mekaniği. Aslında Tekken 7’de “heat dash” isimli bir mekanik mevcuttu ama bu oyunda birazcık daha farklı hale getirmişler. RB tuşuna basıp veya heat’i açacak komboyu yapıp heat modunu açıyorsunuz. Bu moddayken savunmalara karşı da hasar verebiliyor, yeni kombolar yapabiliyorsunuz. Ekstra olarak da RB tuşuna bir kez daha basıp Heat Burst saldırısı yapabiliyorsunuz. Bu saldırı Rage Art kadar güçlü değil ama iyi kullandığınızda çok işinize yarayabilen bir saldırı.
Bu iki özellik sayesinde özellikle online dövüşlerde ciddi bir geri dönüş yapma şansınız oluyor. Bu sayede kaybettiğinizi düşündüğünüz rauntları geri çevirebilmek oldukça keyifli yapıyor oyunu. çünkü oyuncunun kendini sürekli yarışın içinde hissetmesine ve pes etmemesine yol açıp daha eğlenceli dövüşlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Tekken oyunları genel anlamda bu bağlamda biraz dengesiz oyunlar olabiliyordu ama bu oyun denge kapsamında bence çok iyi bir iş çıkarmış.
Oyundaki dövüş sahnelerini daha eğlenceli hale getirmek için belirli hareketlerde oyuna slow-motion eklemişler. Mesela öyle bir kaçınma yapıyorsunuz ki ağır çekimde oyun size bunu gösteriyor. Ben abimle oynadığım maçların birinde bunu yaptığımda ikimiz de ciddi anlamda aşırı keyiflenmiştik. Tabii ki Heat açılışlarında da slow-motion efektler sayesinde iyi bir hareket yaptığınızı anlamak mümkün. Bu noktada Tekken 8, sizin iyi oynadığınızı düşündürmek ve keyiflendirmek için elinden geleni yapmış.
Bunlar dışında klasik Tekken oynanışında ilerleyen bir oyun var. Sadece belirli karakterlerin hareketlerinde değişiklikler olmuş. Oyunda oynanabilir 32 farklı karakter var. Bence bu mükemmel bir artı çünkü artık çoğu dövüş oyunu serinin sevilen karakterlerini DLC’ler ile getirmeye çalışıp can sıkıyorlar ve az karakter koyuyorlar. Lakin Tekken gönlü bol bir şekilde bize karakter dağıtmaya devam ediyor. Her karakterin doğal olarak birbirinden bağımsız oynanışı var. Birkaç tane de yeni karakter var. Benim en sevdiğim yeni karakter Azucena oldu. Lakin eklenen karakterlerin hiçbirinden rahatsız olmadım, hepsi oldukça keyifli oynanış sunuyordu.
Son olarak oyunda dövüştükçe karakterlerin vücutlarında oluşan kirler, izler oldukça gerçekçilik katmış. Hatta yanlış görmediysem karakterlerin kıyafetleri de zarar görüyor. Bunlara ek olarak Stage’lerin yine belirli özellikleri var. Duvarın kırılması, yerin patlaması, duvardaki bir şeyin patlaması gibi şeyler çeşitlilik katıyor. Özellikle kırılabilen duvarların olduğu Stage’lerde birini yakaladığınızda çok iyi kombolar yapabiliyorsunuz.
Grafik ve Atmosfer
Öncelikle grafiklerin şahane olduğunu söylemem gerekir. Oyun gerçekten çok güzel gözüküyor. Son çıkan dövüş oyunlarının neredeyse hepsi gerçekten bu konuda çok iyi işler çıkarmaya başladılar. Lakin ben özellikle Tekken’in fantastik tarafındaki çizimlere, animasyonlara ve efektlere bayıldım. Stage tasarımları da oldukça şık ve hoştu bunları da güzel dokular ile görmek oldukça keyifliydi.
Karakter detayları şahane, zaten bu incelemeye eklediğim ekran görüntülerinden de anlayabilirsiniz. Atmosfer tarafında da işi batırmayıp grafiğin kalitesini destekler nitelikte bir işçilik çıkarmışlar. Sadece bazı Stage’lerdeki parçalanma efektlerini çok beğenmedim ama bunun dışında herhangi bir problem göremedim. Tekken grafik ve atmosfer kısmında benden tam puan aldı.
Müzik ve Ses Tasarımı
Tekken 8’in müziklerini bayağı beğendim. Arcade müziği, hikaye modundaki son müzik, açılış müziği… Bunların hepsi kafamın bir kenarında hazır şekilde yerlerine ayrıldılar. Oldukça akılda kalıcı ve güzel müzikleri var. Tür olarak isimlendirmekte çok zorlansam da sanıyorum ki bu müziklere tekno diyorlar.
Ses tasarımıysa bir dövüş oyununun olmazsa olmazıdır. Tekken bence bunu yıllardır enfes yapıyor. O korunmada çıkan tok ”PUF” sesleri, vurduğunuzda gerçekten vurduğunuzu hissettiren ses efektleri; bu oyun size gerçekten iyi hareketler yaptığınızı ve ciddi sert darbeler vurduğunuzu çok iyi hissettiriyor. Özellikle yukarıda bahsettiğim slow-motion sahnelerdeki sesler, duvarların yıkılması, patlaması gibi sahnelerde aşırı keyif alacağınıza eminim. Tekken bu tarafta da elinden geleni ardına koymamış.
Optimizasyon ve Buglar
Açıkçası ne optimizasyon tarafında ne de bug tarafında hiçbir sorun yaşamadım. AMD Radeon Rx 7600 ekran kartlı, AMD Ryzen 5 5500 işlemcili bilgisayarımda Ultra ayarlarda kasma olmadan rahatlıkla oynadım. Herhangi bir çökme veya sorunla karşılaşmadım. Bug diyebileceğim tek şey online tarafta adamı dövdükten sonra menüye geri döndüğümde adam çıkmasına rağmen bir şey seçememem oldu. Sonrasında bir şeyler seçebildim ama bug olarak bunu sayabilirsiniz.
Arika ve Bandai Namco’nun geliştirdiği Tekken 8; Xbox Series, PC ve PS5 için 26 Ocak 2024 tarihinde çıkış yaptı. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız RGG Studio’nun geliştirdiği bakabilirsiniz.