srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 20,135
- Tepkime puanı
- 12
- Puanları
- 38
Prince of Persia hayranları 2024’ün tadını çıkarmaya devam ediyor. Bir süre önce vaat edilen The Sands of Time’ın yeniden yapımına kavuşamamış olsalar da The Lost Crown ile yepyeni bir maceraya atılma fırsatına eriştiler. Açıkçası Ubisoft‘un açık dünya dışında bir oyun yapabileceğine inancım yoktu. Eh, istendiğinde yapılabiliyormuş.
The Lost Crown muhteşem bir yapıya sahipti. Aldığı olumlu yorumlar neticesinde bu yılın en popüler oyunlarından biri olmayı başardı. The Lost Crown inceleme yazımıza hala göz atmadıysanız hemenilgili içeriğimize ulaşabilirsiniz.
Ubisoft, The Rogue Prince of Persia ile PoP hayranlarını roguelite türüyle buluşturmaya hazırlanıyor. Şirket, marka envanterini farklı türlerde geliştirilen yapımlarla genişletmeye devam ediyor. Dead Cells gelişitiricisi Evil Empire’ın geliştirici koltuğunda oturduğu yeni Prince of Persia oyunu The Rogue Prince of Persia, Steam üzerinden erken erişime açıldı.
Peki The Rogue Prince of Persia bizlere mevcut haliyle neler sunuyor? Tüm detaylarıyla The Rogue Prince of Persia inceleme yazımız yayımda!
The Rogue Prince of Persia İnceleme
The Rogue Prince of Persia, eleştirmenlerce beğenilen Dead Cells’i yaratan Evil Empire Studio tarafından geliştirilen, roguelite bir 2D aksiyon platform oyunu olarak bizleri selamladı. Oyun, tempolu ve akıcı dövüşü platformlamayla birleştiriyor. Yanlışlıkla başlattığı Hun istilasını durdurmak zorunda olan bir Prens olarak oynuyorsunuz.
Kendini ölüme karşı korumanın bir yolunu bulan Prens’in krallığı tehlikeden kurtarmaya çalıştığına birinci elden şahit oluyoruz. Prince of Persia zaman döngüleriyle ün yapmış bir seri olduğundan, roguelite türüne fazlasıyla yakıştığı görüşündeyim. Piyasadaki en iyi roguelite’lerden birini yapan (Dead Cells) bir stüdyoyu işin başına geçirtmek akıllıca bir seçim olmuş.
Söz konusu Prens’in diğer oyunlarda yer alan Prens’lerle bir ilgisi olmadığının altını çizmeden geçmeyelim.
Büyülü Bola’nın Prens’i ölümden korumasıyla, olayların özüne inene kadar Hun istilasını yeniden ve yeniden yaşıyoruz. Hikaye boyunca, Hun istilası sırasında meydana gelen belirli olayların parçalarını bir araya getirecek ve her denemeden sonra geçmişe giderek tarihin gidişatını nasıl değiştirebileceğinizi öğreneceksiniz.
Oyun büyük ölçüde tekrar öl, tekrar dene konseptini takip ediyor. Prens, Hunları durdurmak için yaptığı her girişimde başarısız olduğunda zamanı geri alıp hatalarını düzeltebilir. Bazı roguelite oyunlarda olduğu gibi hikaye de arka planda kalıyor.
Evil Empire’ın önceki roguelike oyununu oynadıysanız, kendinizi evinizdeymiş gibi hissedebilirsiniz. Ancak Dead Cells’e aşina olmasanız bile oyun anlaşılabilir yapısıyla kendisine direkt çekiyor. Evet, oyunun zorluk açısından çocuk oyuncağı olduğu söylenemez ancak öğrenilmesi ve hızla adapte olunması oldukça kolay. Dövüş mekanikleri kesinlikle oyunun en iyi kısmını oluşturuyor.
Düşmanlarınızı biçmenin, afallatmanın ve tekmelemenin verdiği keyif, oyunu tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.
Prosedürel olarak oluşturulmuş 2 boyutlu ortamlarda koşacak, zıplayacak, kesecek, kaçacak ve hatta duvarlarda akrobatik hareketler sergileyeceksiniz. Oyunun genel oynanışı akıcı ve bana sürekli olarak Prens’in ne kadar hızlı ve çevik olabildiğini hatırlatıyor.
Oyun erken erişimde olmasına rağmen oynanış mükemmelliyete yakın işliyor.
Silah ve gereç çeşitliliği beraberinde farklı oyun tarzlarını da getiriyor. Silah çeşitliliğinin şu an için yeterli olduğu görüşündeyim. Kilidini açabileceğiniz, menzilli ve yakın dövüş gibi birkaç silahın yanı sıra, her denemede rastgele madalyonlar kazandıkça çeşitli güçlendirmeler sağlayan bir rozet sistemi de sizleri bekliyor olacak. Bu madalyonlar, vuruş hasarınıza veya can seviyenize doğrudan etki edecek türde etkiler içerebiliyor.
The Rogue Prince of Persia dokuz bölgeden oluşuyor. Her bölgenin kendine özgü biyomları var. Zagros Village engebeli, dağlık bir havaya sahipken Academy bir kütüphane hissiyatı sağlıyor. Her ortam aynı zamanda farklı düşman ve çevre yerleşimlerine sahip. Düşmanlarınız sürekli hareket halinde olduğu için bu durum heyecanı daha da arttırıyor.
Ayrıca farklı bulmacalara göz atmak veya ödül sandıklarını açmak için alternatif yollara da yönelme özgürlüğünüz var. Oyun, düşmanlara karşı şansınızı artırmak için sizi madalyonlar ve daha iyi silahlarla ödüllendirdiğinden keşiflere de büyük ölçüde teşvik etmiş oluyor.
Grafikler, hareketli bir çizgi roman olarak tanımlayabileceğimiz türden. Animasyonlardan sanat tarzına, karakter tasarımından sahne tasarımlarına kadar adeta görsel bir şölen sunuluyor. Özellikle fragmanlardan o kadar etkilenmediğim halde, oynarken oyunun sanat tarzına hayran kalmama gerçekten şaşırdım.
Oyunun renk şemasıyla ilgili bazı kullanıcılar sorun yaşama potansiyeline sahip. Bazı alanlarda renklerin birbirine karışması nedeniyle platform öğelerinin ayırt edilmesi zorlaşabiliyor. Haliyle bu uzun soluklu bölümlerde sinir bozucu anlara vesile olabiliyor. Seslendirme yapılmadığından yalnızca ses efektleri ve müzikle tempo ayakta tutuluyor. Ses tasarımının ağırlığı daha ilk bölümlerden rahatlıkla hissedilebiliyor.
Hip hop benzeri ritimlerin kullanımı hoş bir dokunuş sağlamış.
Bir yıl boyunca erken erişimde kalacak yüksek kaliteli bir oyuna sahip olmanın bedeli ise sadece 19.99 dolar (Steam). Hem türü sevenler hem de denemek isteyenler için The Rogue Prince of Persia değerli bir yatırım olarak düşünülebilir. Teknik açıdan herhangi bir sorun ile karşılaşmadım. Oyun oldukça iyi cilalanmış durumda.
The Rogue Prince of Persia’yı yaklaşık 10 saat kadar deneyimledim. Bu süre dahilinde hemen hemen oyunun sunduğu tüm nimetlerden yararlandığımı düşünüyorum. The Rogue Prince of Persia henüz sizi Hades 2’den uzaklaştırmaya yetecek içeriğe sahip olmayabilir ancak türün hayranıysanız kesinlikle göz önünde bulundurmanız gereken bir oyun.
İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; The Rogue Prince of Persia, Sands of Time Remake heyecanımı körüklemeye yardımcı oldu. Bu nedenle, oyunun erken erişim çerçevesinde nasıl şekilleneceğini görmek için sabırsızlanıyorum. The Rogue PoP; hızlı, akıcı ve tekrar oynanabilir yapısıyla sizi sonuna kadar büyüleyecek bir yapım.Söz konusu oyun erken erişim dahilinde değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Tam sürümün piyasaya sürülmesiyle ilgili içerik yer yer (puan dahil) güncellenecektir.
İlginizi çekebilir:Â
Peki siz The Rogue Prince of Persia inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.
The Lost Crown muhteşem bir yapıya sahipti. Aldığı olumlu yorumlar neticesinde bu yılın en popüler oyunlarından biri olmayı başardı. The Lost Crown inceleme yazımıza hala göz atmadıysanız hemenilgili içeriğimize ulaşabilirsiniz.
Ubisoft, The Rogue Prince of Persia ile PoP hayranlarını roguelite türüyle buluşturmaya hazırlanıyor. Şirket, marka envanterini farklı türlerde geliştirilen yapımlarla genişletmeye devam ediyor. Dead Cells gelişitiricisi Evil Empire’ın geliştirici koltuğunda oturduğu yeni Prince of Persia oyunu The Rogue Prince of Persia, Steam üzerinden erken erişime açıldı.
Peki The Rogue Prince of Persia bizlere mevcut haliyle neler sunuyor? Tüm detaylarıyla The Rogue Prince of Persia inceleme yazımız yayımda!
The Rogue Prince of Persia İnceleme
The Rogue Prince of Persia, eleştirmenlerce beğenilen Dead Cells’i yaratan Evil Empire Studio tarafından geliştirilen, roguelite bir 2D aksiyon platform oyunu olarak bizleri selamladı. Oyun, tempolu ve akıcı dövüşü platformlamayla birleştiriyor. Yanlışlıkla başlattığı Hun istilasını durdurmak zorunda olan bir Prens olarak oynuyorsunuz.
Kendini ölüme karşı korumanın bir yolunu bulan Prens’in krallığı tehlikeden kurtarmaya çalıştığına birinci elden şahit oluyoruz. Prince of Persia zaman döngüleriyle ün yapmış bir seri olduğundan, roguelite türüne fazlasıyla yakıştığı görüşündeyim. Piyasadaki en iyi roguelite’lerden birini yapan (Dead Cells) bir stüdyoyu işin başına geçirtmek akıllıca bir seçim olmuş.
Söz konusu Prens’in diğer oyunlarda yer alan Prens’lerle bir ilgisi olmadığının altını çizmeden geçmeyelim.
Büyülü Bola’nın Prens’i ölümden korumasıyla, olayların özüne inene kadar Hun istilasını yeniden ve yeniden yaşıyoruz. Hikaye boyunca, Hun istilası sırasında meydana gelen belirli olayların parçalarını bir araya getirecek ve her denemeden sonra geçmişe giderek tarihin gidişatını nasıl değiştirebileceğinizi öğreneceksiniz.
Oyun büyük ölçüde tekrar öl, tekrar dene konseptini takip ediyor. Prens, Hunları durdurmak için yaptığı her girişimde başarısız olduğunda zamanı geri alıp hatalarını düzeltebilir. Bazı roguelite oyunlarda olduğu gibi hikaye de arka planda kalıyor.
Evil Empire’ın önceki roguelike oyununu oynadıysanız, kendinizi evinizdeymiş gibi hissedebilirsiniz. Ancak Dead Cells’e aşina olmasanız bile oyun anlaşılabilir yapısıyla kendisine direkt çekiyor. Evet, oyunun zorluk açısından çocuk oyuncağı olduğu söylenemez ancak öğrenilmesi ve hızla adapte olunması oldukça kolay. Dövüş mekanikleri kesinlikle oyunun en iyi kısmını oluşturuyor.
Düşmanlarınızı biçmenin, afallatmanın ve tekmelemenin verdiği keyif, oyunu tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.
Prosedürel olarak oluşturulmuş 2 boyutlu ortamlarda koşacak, zıplayacak, kesecek, kaçacak ve hatta duvarlarda akrobatik hareketler sergileyeceksiniz. Oyunun genel oynanışı akıcı ve bana sürekli olarak Prens’in ne kadar hızlı ve çevik olabildiğini hatırlatıyor.
Oyun erken erişimde olmasına rağmen oynanış mükemmelliyete yakın işliyor.
Silah ve gereç çeşitliliği beraberinde farklı oyun tarzlarını da getiriyor. Silah çeşitliliğinin şu an için yeterli olduğu görüşündeyim. Kilidini açabileceğiniz, menzilli ve yakın dövüş gibi birkaç silahın yanı sıra, her denemede rastgele madalyonlar kazandıkça çeşitli güçlendirmeler sağlayan bir rozet sistemi de sizleri bekliyor olacak. Bu madalyonlar, vuruş hasarınıza veya can seviyenize doğrudan etki edecek türde etkiler içerebiliyor.
The Rogue Prince of Persia dokuz bölgeden oluşuyor. Her bölgenin kendine özgü biyomları var. Zagros Village engebeli, dağlık bir havaya sahipken Academy bir kütüphane hissiyatı sağlıyor. Her ortam aynı zamanda farklı düşman ve çevre yerleşimlerine sahip. Düşmanlarınız sürekli hareket halinde olduğu için bu durum heyecanı daha da arttırıyor.
Ayrıca farklı bulmacalara göz atmak veya ödül sandıklarını açmak için alternatif yollara da yönelme özgürlüğünüz var. Oyun, düşmanlara karşı şansınızı artırmak için sizi madalyonlar ve daha iyi silahlarla ödüllendirdiğinden keşiflere de büyük ölçüde teşvik etmiş oluyor.
Grafikler, hareketli bir çizgi roman olarak tanımlayabileceğimiz türden. Animasyonlardan sanat tarzına, karakter tasarımından sahne tasarımlarına kadar adeta görsel bir şölen sunuluyor. Özellikle fragmanlardan o kadar etkilenmediğim halde, oynarken oyunun sanat tarzına hayran kalmama gerçekten şaşırdım.
Oyunun renk şemasıyla ilgili bazı kullanıcılar sorun yaşama potansiyeline sahip. Bazı alanlarda renklerin birbirine karışması nedeniyle platform öğelerinin ayırt edilmesi zorlaşabiliyor. Haliyle bu uzun soluklu bölümlerde sinir bozucu anlara vesile olabiliyor. Seslendirme yapılmadığından yalnızca ses efektleri ve müzikle tempo ayakta tutuluyor. Ses tasarımının ağırlığı daha ilk bölümlerden rahatlıkla hissedilebiliyor.
Hip hop benzeri ritimlerin kullanımı hoş bir dokunuş sağlamış.
Bir yıl boyunca erken erişimde kalacak yüksek kaliteli bir oyuna sahip olmanın bedeli ise sadece 19.99 dolar (Steam). Hem türü sevenler hem de denemek isteyenler için The Rogue Prince of Persia değerli bir yatırım olarak düşünülebilir. Teknik açıdan herhangi bir sorun ile karşılaşmadım. Oyun oldukça iyi cilalanmış durumda.
The Rogue Prince of Persia’yı yaklaşık 10 saat kadar deneyimledim. Bu süre dahilinde hemen hemen oyunun sunduğu tüm nimetlerden yararlandığımı düşünüyorum. The Rogue Prince of Persia henüz sizi Hades 2’den uzaklaştırmaya yetecek içeriğe sahip olmayabilir ancak türün hayranıysanız kesinlikle göz önünde bulundurmanız gereken bir oyun.
İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; The Rogue Prince of Persia, Sands of Time Remake heyecanımı körüklemeye yardımcı oldu. Bu nedenle, oyunun erken erişim çerçevesinde nasıl şekilleneceğini görmek için sabırsızlanıyorum. The Rogue PoP; hızlı, akıcı ve tekrar oynanabilir yapısıyla sizi sonuna kadar büyüleyecek bir yapım.Söz konusu oyun erken erişim dahilinde değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Tam sürümün piyasaya sürülmesiyle ilgili içerik yer yer (puan dahil) güncellenecektir.
İlginizi çekebilir:Â
Peki siz The Rogue Prince of Persia inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.
