KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

The Rogue Prince of Persia Ön Bakış

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Ubisoft’un son günlerde yine çokça eleştiriye maruz kaldığını görsek de bence son dönemdeki stratejisi son 2-3 seneye göre çok daha iyi düzeyde. Gerek Shadows’un oynanış videoları olsun gerekse Prince of Persia: Lost Crown olsun, bu son dönemde kendilerini daha iyi yerlere getirmek için çabaladıklarını düşünüyorum. Yine de bu noktada bence stratejik olarak çok yanlış ve erken zamanda ortaya çıkan minik bir ön bakış atacağım.

Yanlış ve erken deme sebeplerimden başlayayım. The Rogue Prince of Persia temelini aşırı Dead Cells’e dayayan bir roguelite oyun. Aslında bu çok doğal çünkü bu tarafta Ubisoft, bu oyunu yapması için zaten Evil Empire ile anlaştı. Evil Empire, eski Motion Twin çalışanları tarafından Dead Cells’e uzun vadeli destek sağlamak için kurulan bir stüdyo. Kısaca buradaki benzerlik çok doğal. Lakin buradaki hata aslında şurada;
  • Prince of Persia markasını uzun zamandır görmemenin yanında Lost Crown gibi müthiş bir metroidvania ile karşımıza yeniden çıktılar. Lakin bundan tam 4-5 ay sonra aynı markanın benzer bir türe sahiplik yapan oyununu çıkarmak ne yazık ki The Rogue Prince of Persia’yı biraz baltalamış.
  • Oyun olması gerektiğinden çok daha erken aşamada öne sürülmüş. 6 Mayıs’ta erken erişime açılan Hades 2’nin verdiği içeriğin çeyreğini veremiyor şu anki haliyle. Bu da yine oyunu öne çıkarmalarında ciddi problemler yaşatmış ekibe.
  • Tabii ki bir eksi olarak Hades 2’nin iki hafta ötesinde çıkmalarını da söyleyebiliriz. Hades 2 hem çok uzun zamandır beklenen hem de erken erişim haliyle herkesin ağzının suyunu akıtan çok başarılı bir iş olarak çıkmışken… The Rogue Prince of Persia’yı erken çıkarmak bir tık oyunun satışlarını etkilemiş.
The Rogue Prince of Persia hikayesi


Pers imparatorluğuna saldırmış Hunlardan kurtulmaya çalışan Prens’i oynuyorsunuz. Bunu yapmaya çalışırken de yolda karşılaştığınız NPC’ler ile yeni bölgeler açıyor, yeni bölgelerdeyse hikayeleri ilerletebiliyorsunuz.

Özellikle bu aşamada hikayeye dair çok bir şey söylemek pek mümkün değil. Spesifik bir karakter gelişimi göremiyoruz erken erişimde. Yine de oyun tam sürümünde Hades benzeri bir iş ortaya koyabilir gibi hissettiriyor bana.
Oynanış


Oynanış kapsamında aşırı çeşitli bir işçilik olmasa da oynarken çok eğlendiren bir yapım var bence karşımızda. Şu anda oyunda yedi adet silah ve altı adet de kullanabildiğiniz 2. eşyanız var. Eşya dediğime bakmayın, ana silahınızın yanındaki 2. silah görevi görüyorlar. Saldırılarınız sonucunda biriktirdiğiniz enerji ile kullanabiliyorsunuz. Oyunun savaş sistemi kendi başına inanılmaz çeşitlilik yaratmıyor dediğim gibi. Her oyunda gördüğümüz benzer komboları yapıp düşmanları alt ediyorsunuz. Lakin Rogue Prince of Persia’da diğerlerinde olmayan bir hava da var.
Dovus.jpg


Hem animasyon hem de görsel tarzı yüzünden oyun size yeni hissini tattırıyor. Oyunun animasyonlarına başlangıçta alışmak biraz farklı hissettiriyor. Ben bu tadı da bayağı sevdim açıkçası. Bu animasyonlar sayesinde oyunun temposu oldukça ilginç bir noktaya taşınmış. Başlangıçta normalden çok daha yavaş bir oyun oynuyormuş hissini yaşadıktan sonra birkaç elde oyunun hızını sanki üç katına çıkarmışsınız gibi oynamaya başlıyorsunuz. Bu da oyunun gelişme hissini çok güçlendiriyor.

Oyunun mekaniklerine baktığımızda klasik düz saldırı, düşmanlara tekme atma, duvarda koşma, yukarıdan aşağıya çarpma, düşmanların üzerinden takla atma gibi hareketler var. Oyunda parkur ile dövüş çok bir arada. Eğer ki oyunun temposuna azıcık bile alışırsınız oyunun savaş sekansları sizi çok eğlendirecek hale gelecektir. çünkü duvarda koşarken attığınız tekmeden sonra aşağı çarpıp düşmanın üzerinden takla atarak saldırdığınızda oyunun temposu sizi ciddi anlamda kendine bağlayacaktır.
parkur-ve-dovus.jpg


Ayrıca dediğim gibi parkur ile savaş birbiriyle çok iç içe. Bu sayede oyunun çevresini de çok kullanarak dövüşüyorsunuz. Mesela bir düşmana tekme atarak diğer düşmanla çarptırıp sersemletebiliyor veya yüksek bir yerden itebiliyorsunuz. Bunun gibi komboları bir araya getirerek çok çılgın şeyler ortaya çıkarabilirsiniz.

Ayrıca oyunda 2 adet boss savaşı da bulunuyor. Bu boss savaşlarının ikisi de birbirinden çok bağımsız savaşlar. O yüzden bence bu tarafta oyun kendi içinde iyi çeşitlilik sunabilir gibi geliyor. Genel olarak bossların 3-4 hareketi var ve bunları yapıp sizi öldürmeye çalışıyorlar. Bossları öldürürken de en azından minik bir plan yaptırmaya çalışıyor oyun. Mesela ilk bossun kalkanını kırmanın belirli kolay yönleri var ve bunları bulmak sizin elinizde oluyor.
Boss-1.jpg


Tabii ki oyun sadece bunlardan ibaret değil. Oyunun asıl farklılaşan mekaniğinden bahsetmedim: Madalyon sistemi. Madalyon sistemi aslında oyunun “perkleri” diyebiliriz. Oyunda dört adet madalyon takabiliyorsunuz ve bu madalyonların hepsinin farklı bir etkisi var. Örneğin, biri takla attığınızda yeri yakabileceğiniz bir yağ ile yeri kaplarken başka bir tanesi o yere attığınız yağı yakmanıza yarayacak başka bir özellik verebiliyor. Kendi içerisinde çokça dallanıp budaklanan bir sistem var.

Ayrıca bu madalyonları koyacağınız slotları doğru seçmek çok önemli bir yere sahip. çünkü madalyonlar seçtiğiniz slota bağlı diğer slotların seviyelerini arttırıyorlar. Yani sizin elinizdeki madalyon 2. ve 4. slottaki madalyonların seviyesini arttırıyorsa onu 1. slota koyup daha sonra bulacağınız bir madalyonu 2. veya 4. sıraya koyabilirsiniz. Bu sayede madalyonların da seviyesini arttırarak daha güçlü bir build yapabiliyorsunuz. Her madalyonun da üç seviyesi oluyor. Bunlar da kendi içerisinde çeşitlenebiliyor tabi ki.
Bölüm Tasarımları ve İçerikler


The Rogue Prince of Persia’nın bölümleri klasik bir Metroidvania’dan hallice. Yukarı ve aşağı gitmeli parkurlar yaptığınız, belirli dar, geniş veya açık alanlarda dövüştüğünüz bir sisteme sahip. Buna ek olarak oyunun içerisinde özel parkur bölümleri de bulabiliyorsunuz. Burada parkur challengelarını tamamlarsanız güzel ödüller kazanabiliyorsunuz. Onun dışında oyunda altın ve ruh sistemi var. Altınlar öldüğünüzde kaybolsa da ruhlar öldüğünüzde sizinle beraber gelebiliyor. Ruhları belirli Altarlarda güvenceye almanız gerekiyor. Eğer ki öyle yapmazsanız topladığınız tüm ruhlarla başlangıca geri dönemiyorsunuz. O yüzden Altarlara ne zaman gideceğinizi iyi ayarlamak tamamen size kalıyor.
Grafik ve Atmosfer


The Rogue Prince of Persia, çizgi filmimsi tarzıyla gerçekten çok göz dolduran bir oyun. Oyun hiç Prince of Persia etiketiyle çıkmamış olsaydı dahi bu görselliği sayesinde birçok kişinin ilgisini çekebilirdi.
Atmosfer.jpg


Renkler, ışıklar ve ortamlar da atmosferi inanılmaz güçlendiriyor. Tabi ki müzikleri de unutmamak lazım. Atmosfer ve grafik kapsamında çok güzel bir oyun var karşımızda. Erken erişimden çıktıktan sonra nasıl farklı bölgeler yapacaklarını dört gözle bekliyorum.
Müzik ve Ses


Müzik kapsamında doğu esintilerini modernize ile birleştiren müthiş bir liste var karşımızda. Her farklı bölüme girdiğinizde dinlemekten keyif alacağınız, atmosferi kuvvetlendiren oldukça fazla müzikle karşılaşacaksınız. Ses noktasındaysa yine gayet iyi bir işçilik var. Saldırılarınızın ağırlığını ve gücünü sonuna kadar hissediyorsunuz. Düşmanların hareketlerini ve seslerini rahatça ayırt edebildiğiniz için, refleks olarak direkt olarak karşılık verebiliyorsunuz. Bunlar gayet hoş durumlar, o yüzden takdir ediyorum bu noktada ekibi.
Bug ve Optimizasyon


Oyun erken erişimde olmasının yanında ben sanıyorum ki neredeyse hiç bug veya optimizasyon problemiyle karşılaşmadım. Genel olarak stabil ve rahat bir oyun deneyimi yaşadım.

Evil Empire tarafından geliştirilen ve Ubisoft tarafından yayınlanan The Rogue Prince of Persia, 27 Mayıs 2024 itibariyle erken erişime çıktı. Eğer okuyacak farklı bir inceleme arıyorsanız  incelememize göz atabilirsiniz.
rogueprince.jpg

The Rogue Prince of Persia




ArtılarGörsel açıdan oyun çok güzel gözüküyor.Oyunun oynanışına alışınca tempo çok eğlenceli bir hale geliyor.Müzikler ve sesler çok iyi yapılmış.

EksilerŞu anda savaşlarda çok fazla çeşitlilik yok.çok erken aşamada yayınlanmış bir oyun olduğunu her yönden hissettiriyor.



ÖzetThe Rogue Prince of Persia, gereğinden fazla erken çıkmanın, Hades 2'nin çıkışının ve aynı markanın benzer türde yapılmış yeni oyununun varlığı sebebiyle çıkışında bir tık sorunlar yaşamış bir oyun. Yine de oynanış döngüsü, mekanikleri ve grafikleriyle gerçekten çok umut vaat eden bir yapım. Tam sürüme ulaştığında muhtemelen birçok oyuncuyu kendine bağlayabilecek keyifli bir yapımla karşı karşıya olacağız. Ubisoft ve Evil Empire'ı bu noktada tebrik etmek gerekir.
 
Üst