srocenter Can
Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
- Katılım
- 18 Haz 2023
- Mesajlar
- 15,992
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
Eskiden oldukça popüler yaklaşımlardan olarak görülen dizi ve film yapımlarının oyun adaptasyonlarının yapılması günümüzde biraz etkisini azaltsa da halen daha kendini gösteriyor. Özellikle oyun severler, genelde beğenerek izlediği yapımların türü fark etmeksizin oyun versiyonunu görmeyi ve bunu deneyimlemeyi düşlüyor.
Küllerinden doğan ‘in geliştirdiği ve bu yaklaşımın son ürünlerinden biri olan The Expanse: A Telltale Series; sürükleyici, ortalama ve en önemlisi de klasik bir yapım olarak kendisini gösteriyor.
The Expanse ne anlatıyor?
Öncelikle The Expanse izleyen oyun severler varsa üzülmesinler, bu oyun dizinin konu aldıklarından öncesini anlatıyor. Cara Gee’yi tekrardan Camina Drummer olarak gördüğümüz yapımda Cox’un kaptanlığında, Arlen, Raven, Maya, Khan ve Virgil’den oluşan bir mürettebat ile uzay çöplüklerinde gemileri yağmalıyoruz. Cox’un tekrardan mürettebata bu tür bir görev atamasının ardından işlerin tersine gitmesiyle birlikte kendimizi Cox’un kaderine karar verme aşamasında buluyoruz.
The Expanse’in ikilemde bıraktığı seçimler ne olursa olsun Camina ve ekibi, ters giden görevde bulduğu önemli verilerin ne ifade ettiğini bulmalı ve peşlerindeki uzay korsanlarından kurtulmalıdır. Korsanların ne kadar tehlikeli ve gözü dönmüş olduğu da birinci bölümde yağmaladıkları bir gemi ve arkasında bıraktıklarıyla güzelce anlatılmış.
Elbette bu inceleme sadece ilk iki bölümü kapsadığı için hikayenin tümüne yorum yapamıyorum. Buna rağmen oynadığım bölümler için hikayenin oldukça sürükleyici şekilde aktığını söyleyebilirim. Merak unsuru her kısımda canlı tutuluyor ve işlerin daha da sapa sardığı her an oyuncuya hatırlatılıyor. Böylece oyun sever de hikayenin eninde sonunda nereye bağlanacağını merak ediyor.
Hikayenin yanında birbirinden farklı kişiliklere sahip karakterler de olmazsa olmazımız. Olaylar boyunca mürettebatın üyeleriyle diyaloglara girip farklı seçimler seçmek durumunda bırakılıyoruz. Bu seçimler, ana hikaye üzerinde olmasa da Drummer’ın ikili ilişkilerine etki ediyor. Geminin pilotu olan Khan sert ve çetin ceviz biriyken Maya ise daha yumuşak bir şekilde yansıtılıyor.
Telltale oyunlarını oynamış olanlar zorluk çekmez
Önceden herhangi bir Telltale yapımı oynamış olanlar The Expanse’in de geçmiş oyunlar gibi ana hikayeye ve seçim kısmına önem verdiğini ve oynanış kısmını oldukça basit olduğunu tahmin edebilir. Nitekim bu oyunda da aynı yol izlenmiş. Oyunun çoğunluklu kısmı ara sahneler ve bu sahneler içerisine yedirilmiş seçimlerden oluşuyor. Bu seçimlerin bazıları karakterlerin sizlere olan yaklaşımını bazıları da direkt olarak bölüm sonunda verilen hikayenin yönünü değiştirecek şekilde kurgulanmış.
Önceki yapımlara kıyasla seçimlerin daha ucu açık bırakılmasını hoşnutlukla karşıladım. Bunun sebebi önceki yapımlarda seçimlerin birer iyilik veya kötülük abidesi olarak kabak gibi gösterilmesi diyebilirim. İyi bir ilişki getirecek diyalogu ister istemez seçerken buluyordunuz kendinizi. The Expanse’de ise bir diyaloga cevap verirken aslında iyi mi kötü mü bir cevap verdiğinizi tam anlayamıyorsunuz. Bu da size gerçekten içinizden geldiği gibi opsiyon seçmenizi sağlıyor.
Oynanış ağırlıklı olan bölümler ise karakterin serbest bırakıldığı uzay boşluğu alanlarından oluşuyor. Drummer, ana görev dahilinde boşluktaki uzay gemisi çöplüklerini ararken aynı zamanda yan görev olarak lanse edilen belli parça veya objeleri de bulmaya çalışabiliyor. Bu yan görevler elbette belli bir karaktere ait objelerin bulunmasını içeriyor ve bu da karakterler arası ilişkiyi arttırıyor.
Bu kısımlarda serbestlik veren mekanik ise boşlukta uçarken Camina’nın 360 derecedönebilmesi ve çoğu düz alana botlarıyla iniş yapabilmesi oldu. Böylelikle uzay, gerçekten de uçsuz bucaksız bir alana dönüşüyor ve devasa gemi parçalarının her yerine gitmek zorunda olduğunuzu hissediyorsunuz. Bunun dışında toplanabilir ögeler ve karakterler arası ek diyaloglar açan objeler de bu boşluk içerisinde bulunuyor.
Gidilmesi gereken elzem yerler yanıp sönen ışıklarla belli edilmiş ama yine de uzay tam anlamıyla bir labirente dönüşebiliyor. Ana görevden önce yan görevi halletmek isteyenler mutlaka 360 derece dönüş yapabildiğiniz için geldikleri rotayı da unutacak ve yolunu şaşıracaktır. Uzay işte, ne yapacaksınız… Bunun yanında görselliği de es geçmemek gerekiyor. Devasa gemi parçaları, uçsuz bucaksız boşluk ve parlayan yıldızlar ve bütün bunlarında yalnızlık ve endişeyle birlikte gelen atmosfer de var. Telltale, bu noktada atmosferi detaylı bir şekilde yansıtabilmiş.
Oynanış mekaniğinin en beğendiğim kısmı ise kapalı alanlar içerisinde bazı engelleri aşabilmek için uçmak yerine dümdüz yürüyebilmek oldu. Örneğin Camina’nın önünde birkaç geçilemeyen parça var ve uçacak alan da bulunmuyor. Camina, direkt olarak duvara doğru yürüdüğünde duvar boyunca hareket edebiliyor ve buna bağlı olarak ortam da önünüzde dönmeye başlıyor. Tavanda yürüyüş yapıyorsunuz yani! Tabii ki bütün bu uzay oynanış mekaniklerinin en can sıkıcı kısmı bir süre sonra mide bulantısının baş göstermesi diyebilirim.
The Expanse… basit bir oyun
Evet, The Expanse’ten çok büyük beklentilere girmemek gerekiyor çünkü özünde Telltale yapımlarının seçimlere dayalı olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bu tür yapımların artık kendi içinde heyecanlarını kaybettiğini de düşünüyorum. Seçimler yapıyor ve ana hikayenin gidişatını değiştiriyoruz ama oynanış kısmında da bu tarz yenilikler pek göremiyoruz. Bu yüzden de çoğu Telltale yapımı bir kere oynandığında kenara kaldırılacak düzeye geliyor. Dolayısıyla bu noktada The Expanse’ten hem hikaye hem de oynanış düzeyinde 2023 yılı standartlarında daha yenilikçi yaklaşımlar beklerdim.
Öteki taraftan da hikaye, ara sahnelerde bile sıkmayacak şekilde ilerlemeyi başarıyor. Karakterler arası diyaloglar kimi zaman seçmesi eğlenceli cevaplar da içeriyor. Bunun yanında karakterleri kendi etrafınızda bırakacak tarzda seçimler yapmak da önemli. Öbür yandan da The Expanse’in en uç senaryoları bile tetikleyeceğini düşündüğüm opsiyonları da diyaloglarda oyuncuya sunmasını takdirle karşıladım. Kim bilir, belki de Drummer işin ucunda yapayalnız kalacak… Kıssadan hisse, Telltale kapanmadan önce neyi iyi yaptıysa aynı şekilde yapmaya devam ediyor.
The Expanse: A Telltale Series; Xbox One, Xbox Series, PC, PS5 ve PS4 için 27 Temmuz tarihinde çıkış yaptı. Altı bölümden oluşan ve hikaye aksiyon türündeki oyun, her hafta yeni bir bölümle karşınıza çıkıyor. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız Point Blank Gamesâin geliştirdiği indie keşif türündeki yapımıÂ Â bakmanızıÂ öneririz.
The Expanse: A Telltale Series
7
İnceleme7
ArtılarAna hikaye oldukça sürükleyici ve merak unsurunu tetikliyor.İkilemde bıraktığı seçimlerin ucu açık olduğundan iyi ve kötü sonuçlar hemen ortaya çıkmıyor.
EksilerOynanış oldukça basite indirgenmiş.Telltale kapanmadan önceki gibi aynı çizgide yürümeye devam ediyor. Yenilik gerektiğini düşünmüyor değilim.
Özet2018'de kapanmasının ardından tekrardan doğan Telltale Games'in ilk oyunlarından olmasa da yenilikçi düşünceyle doğan yapımlarından biri olan The Expanse, dizisini izlemesem bile en az dizisi kadar heyecan verdiğini düşündüğüm hikaye ağırlıklı bir oyun oldu. Hikaye ve seçimler konusunda kalburüstü bir iş çıkaran ama oynanış kısmında ortalama seviyeyi geçemeyen (veya geçmek istemeyen) bir yaklaşımla her ne kadar hayal kırsa da heyecana kapılıp film tadında izlettiren bir hikayeyle beğenimi toplayabildi.
Küllerinden doğan ‘in geliştirdiği ve bu yaklaşımın son ürünlerinden biri olan The Expanse: A Telltale Series; sürükleyici, ortalama ve en önemlisi de klasik bir yapım olarak kendisini gösteriyor.
The Expanse ne anlatıyor?
Öncelikle The Expanse izleyen oyun severler varsa üzülmesinler, bu oyun dizinin konu aldıklarından öncesini anlatıyor. Cara Gee’yi tekrardan Camina Drummer olarak gördüğümüz yapımda Cox’un kaptanlığında, Arlen, Raven, Maya, Khan ve Virgil’den oluşan bir mürettebat ile uzay çöplüklerinde gemileri yağmalıyoruz. Cox’un tekrardan mürettebata bu tür bir görev atamasının ardından işlerin tersine gitmesiyle birlikte kendimizi Cox’un kaderine karar verme aşamasında buluyoruz.
The Expanse’in ikilemde bıraktığı seçimler ne olursa olsun Camina ve ekibi, ters giden görevde bulduğu önemli verilerin ne ifade ettiğini bulmalı ve peşlerindeki uzay korsanlarından kurtulmalıdır. Korsanların ne kadar tehlikeli ve gözü dönmüş olduğu da birinci bölümde yağmaladıkları bir gemi ve arkasında bıraktıklarıyla güzelce anlatılmış.
Elbette bu inceleme sadece ilk iki bölümü kapsadığı için hikayenin tümüne yorum yapamıyorum. Buna rağmen oynadığım bölümler için hikayenin oldukça sürükleyici şekilde aktığını söyleyebilirim. Merak unsuru her kısımda canlı tutuluyor ve işlerin daha da sapa sardığı her an oyuncuya hatırlatılıyor. Böylece oyun sever de hikayenin eninde sonunda nereye bağlanacağını merak ediyor.
Hikayenin yanında birbirinden farklı kişiliklere sahip karakterler de olmazsa olmazımız. Olaylar boyunca mürettebatın üyeleriyle diyaloglara girip farklı seçimler seçmek durumunda bırakılıyoruz. Bu seçimler, ana hikaye üzerinde olmasa da Drummer’ın ikili ilişkilerine etki ediyor. Geminin pilotu olan Khan sert ve çetin ceviz biriyken Maya ise daha yumuşak bir şekilde yansıtılıyor.
Telltale oyunlarını oynamış olanlar zorluk çekmez
Önceden herhangi bir Telltale yapımı oynamış olanlar The Expanse’in de geçmiş oyunlar gibi ana hikayeye ve seçim kısmına önem verdiğini ve oynanış kısmını oldukça basit olduğunu tahmin edebilir. Nitekim bu oyunda da aynı yol izlenmiş. Oyunun çoğunluklu kısmı ara sahneler ve bu sahneler içerisine yedirilmiş seçimlerden oluşuyor. Bu seçimlerin bazıları karakterlerin sizlere olan yaklaşımını bazıları da direkt olarak bölüm sonunda verilen hikayenin yönünü değiştirecek şekilde kurgulanmış.
Önceki yapımlara kıyasla seçimlerin daha ucu açık bırakılmasını hoşnutlukla karşıladım. Bunun sebebi önceki yapımlarda seçimlerin birer iyilik veya kötülük abidesi olarak kabak gibi gösterilmesi diyebilirim. İyi bir ilişki getirecek diyalogu ister istemez seçerken buluyordunuz kendinizi. The Expanse’de ise bir diyaloga cevap verirken aslında iyi mi kötü mü bir cevap verdiğinizi tam anlayamıyorsunuz. Bu da size gerçekten içinizden geldiği gibi opsiyon seçmenizi sağlıyor.
Oynanış ağırlıklı olan bölümler ise karakterin serbest bırakıldığı uzay boşluğu alanlarından oluşuyor. Drummer, ana görev dahilinde boşluktaki uzay gemisi çöplüklerini ararken aynı zamanda yan görev olarak lanse edilen belli parça veya objeleri de bulmaya çalışabiliyor. Bu yan görevler elbette belli bir karaktere ait objelerin bulunmasını içeriyor ve bu da karakterler arası ilişkiyi arttırıyor.
Bu kısımlarda serbestlik veren mekanik ise boşlukta uçarken Camina’nın 360 derecedönebilmesi ve çoğu düz alana botlarıyla iniş yapabilmesi oldu. Böylelikle uzay, gerçekten de uçsuz bucaksız bir alana dönüşüyor ve devasa gemi parçalarının her yerine gitmek zorunda olduğunuzu hissediyorsunuz. Bunun dışında toplanabilir ögeler ve karakterler arası ek diyaloglar açan objeler de bu boşluk içerisinde bulunuyor.
Gidilmesi gereken elzem yerler yanıp sönen ışıklarla belli edilmiş ama yine de uzay tam anlamıyla bir labirente dönüşebiliyor. Ana görevden önce yan görevi halletmek isteyenler mutlaka 360 derece dönüş yapabildiğiniz için geldikleri rotayı da unutacak ve yolunu şaşıracaktır. Uzay işte, ne yapacaksınız… Bunun yanında görselliği de es geçmemek gerekiyor. Devasa gemi parçaları, uçsuz bucaksız boşluk ve parlayan yıldızlar ve bütün bunlarında yalnızlık ve endişeyle birlikte gelen atmosfer de var. Telltale, bu noktada atmosferi detaylı bir şekilde yansıtabilmiş.
Oynanış mekaniğinin en beğendiğim kısmı ise kapalı alanlar içerisinde bazı engelleri aşabilmek için uçmak yerine dümdüz yürüyebilmek oldu. Örneğin Camina’nın önünde birkaç geçilemeyen parça var ve uçacak alan da bulunmuyor. Camina, direkt olarak duvara doğru yürüdüğünde duvar boyunca hareket edebiliyor ve buna bağlı olarak ortam da önünüzde dönmeye başlıyor. Tavanda yürüyüş yapıyorsunuz yani! Tabii ki bütün bu uzay oynanış mekaniklerinin en can sıkıcı kısmı bir süre sonra mide bulantısının baş göstermesi diyebilirim.
The Expanse… basit bir oyun
Evet, The Expanse’ten çok büyük beklentilere girmemek gerekiyor çünkü özünde Telltale yapımlarının seçimlere dayalı olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bu tür yapımların artık kendi içinde heyecanlarını kaybettiğini de düşünüyorum. Seçimler yapıyor ve ana hikayenin gidişatını değiştiriyoruz ama oynanış kısmında da bu tarz yenilikler pek göremiyoruz. Bu yüzden de çoğu Telltale yapımı bir kere oynandığında kenara kaldırılacak düzeye geliyor. Dolayısıyla bu noktada The Expanse’ten hem hikaye hem de oynanış düzeyinde 2023 yılı standartlarında daha yenilikçi yaklaşımlar beklerdim.
Öteki taraftan da hikaye, ara sahnelerde bile sıkmayacak şekilde ilerlemeyi başarıyor. Karakterler arası diyaloglar kimi zaman seçmesi eğlenceli cevaplar da içeriyor. Bunun yanında karakterleri kendi etrafınızda bırakacak tarzda seçimler yapmak da önemli. Öbür yandan da The Expanse’in en uç senaryoları bile tetikleyeceğini düşündüğüm opsiyonları da diyaloglarda oyuncuya sunmasını takdirle karşıladım. Kim bilir, belki de Drummer işin ucunda yapayalnız kalacak… Kıssadan hisse, Telltale kapanmadan önce neyi iyi yaptıysa aynı şekilde yapmaya devam ediyor.
The Expanse: A Telltale Series; Xbox One, Xbox Series, PC, PS5 ve PS4 için 27 Temmuz tarihinde çıkış yaptı. Altı bölümden oluşan ve hikaye aksiyon türündeki oyun, her hafta yeni bir bölümle karşınıza çıkıyor. Okuyacak başka bir inceleme arıyorsanız Point Blank Gamesâin geliştirdiği indie keşif türündeki yapımıÂ Â bakmanızıÂ öneririz.
The Expanse: A Telltale Series
7
İnceleme7
ArtılarAna hikaye oldukça sürükleyici ve merak unsurunu tetikliyor.İkilemde bıraktığı seçimlerin ucu açık olduğundan iyi ve kötü sonuçlar hemen ortaya çıkmıyor.
EksilerOynanış oldukça basite indirgenmiş.Telltale kapanmadan önceki gibi aynı çizgide yürümeye devam ediyor. Yenilik gerektiğini düşünmüyor değilim.
Özet2018'de kapanmasının ardından tekrardan doğan Telltale Games'in ilk oyunlarından olmasa da yenilikçi düşünceyle doğan yapımlarından biri olan The Expanse, dizisini izlemesem bile en az dizisi kadar heyecan verdiğini düşündüğüm hikaye ağırlıklı bir oyun oldu. Hikaye ve seçimler konusunda kalburüstü bir iş çıkaran ama oynanış kısmında ortalama seviyeyi geçemeyen (veya geçmek istemeyen) bir yaklaşımla her ne kadar hayal kırsa da heyecana kapılıp film tadında izlettiren bir hikayeyle beğenimi toplayabildi.