KONU AÇ !

Topluluğumuzda Konular Açın ve Bize Ulaşın !

Yeni Konular !

Konulara Yorum Yapın ve Konunuzu Öne Çıkarın !

Bize Ulaşın !

Yöneticilerimiz Size 7/24 Yardımcı Olmak İçin Hazır !

SİLKROAD TÜRKİYE'NİN EN YENİ SİSTEMLİ VE MÜŞTERİ SEVGİSİYLE EN İYİ REKLAM PLATFORMLARINDAN BİTANESİ SROCENTER SEN YOKSAN Bİ KİŞİ EKSİK !

Vikingler Olarak Kendi Şehrinizi Yaratın – Land of the Vikings Erken Erişim İncelemesi

srocenter Can

Forum Admin
Moderatör
Center Üyesi
Bilişim Sahibi
Çevirmen
Coder
Grafiker
Guild Master
Guild Üyesi
Reklamcı
Server Sahibi
Supporter
V.i.P
Katılım
18 Haz 2023
Mesajlar
15,992
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Günümüzde strateji türünün sağlam bir alt alanı olan şehir kurma oyunları, şüphesiz hayatta kalma temasını da bir araya getirerek oyun severlere sürükleyici ve gerçekçi bir deneyim sunuyor. Özellikle farklı tarihi dönemlerin oynanışa entegre edilmesi olumlu bir artı katıyor.

Nitekim bu türde gittikçe artan oyunlar bir yana bunların içinden bir Türk yapımının çıkması mutlu ediyor. Türk sınırları içerisinde olmayıp tam tersine globale seslenen bir şehir kurma oyunu olan, Laps Games’in geliştirip Iceberg Interactive’ın yayınladığı Land of the Vikings de bu sebeple radarımıza girdi ve erken erişim sürecinde olsa bile incelememize vesile oldu.
Land of the Vikings bizlere neler sunuyor?


Öncelikle , Viking tarihi dönemi içerisinde bir şehir kurma maceramızı anlatıyor. Benim gibi bu türün sevdalıları olmayanlar için takip edilebilir bir öğretici içeriyor. Kullanıcı arayüzünün tanıtılmasından sonra ve hangi butonun ne işler için kullanıldığını öğrendikten sonra anında maceraya atılabiliyoruz ki öğrenme süreci oldukça yumuşak geçiyor.

Evet, bir şehir kurucu olarak ilk işimiz tabii ki de hangi kaynakları nasıl elde edebildiğimiz oluyor. Odun ve taş, doğadan direkt olarak elde edebileceğimiz kaynaklar iken binalar inşa ettikten sonra bunları işleyip kereste ve işlenmiş (yontma) taşa dönüştürebiliyoruz. Bu dört ana bileşen, şehrimize inşa etmek istediğimiz diğer binalar için ana kaynaklar olarak öne çıkıyor. Tabii ki de bu kaynaklar, şehirde yer alan vatandaş ve işçiler tarafından toplanılıyor.

Kaynakları topladıktan sonra ilk resimde görüleceği üzere alttaki menüden kesmek istediğimiz ağaçları, kazmak istediğimiz taşları veya yıkmak istediğimiz binaları kolayca seçip uygulayabiliyoruz. Ortadaki buton bize inşa etmek istediğimiz binaların bir listesini veriyor. Elbette her binayı saymak mümkün değil ama kötü ile iyi evlerden tutun da (basitçe tabirle kalabilecek aile sayısının giderek arttığı evler) tarlalar, depolar, balıkçı kulübeleri, dekoratif eşyalar, avlanma ve toplama kulübeleri gibi çeşitli kullanışlı yapılar inşa edebiliyoruz.
landof.jpg


Nitekim bu noktada diyebileceğim bir artı yön ise yol ve yapı inşa etme noktasında basit ama çok etkili bir özelliğin oyun severe sunuluşuydu. Land of the Vikings, oyuncuya her yapıyı neredeyse istediği her şekilde şehre yerleştirme özgürlüğü tanıyor. Bir binayı sadece dört yöne bakacak şekilde değil ama açılı biçimlerde de yerleştirebiliyorsunuz. Dolayısıyla altıgen sistem yerine bu tür bir yol belirlenmesi şehrin estetik olarak görünümüne katkıda bulunmuş.
Bu şehir neyle geçinecek? Micromanaging (en ufak ayrıntıya dek yönetmek) bu oyunun kalbi desek…


Şehre inşa edilebilecek tarım ve hayvancılık odaklı yapılar bulunuyor. Örneğin bariz şekilde tarlalar, çeşitli ekinler ekmek için bulunurken toplama kulübeleri doğadan bitki ve meyve toplamak adına iş yapıyor. Avcılık kulübeleri direkt olarak etraftaki hayvanlardan besin çıkartırken inek, keçi ve tavukların bulunabileceği çiftlikler de yapılabiliyor. Bu besinler, market alanı binasında satılarak hem gümüş hem de ailelere yemek olarak dönüyor.

Dolayısıyla şehir içerisinde (ve dışarısında) ticaret gerçekten önem taşıyor. Öte yandan besin kazanma noktası, erken erişim sürecinde mutlaka düzeltilmesi gereken bir yer olarak öne çıkıyor. Tarlalar ve bu tür işleyişe katkı veren binalara manuel olarak işgücü atamanız gerekiyor. Kimi zaman atanan insanlar, direkt olarak oyun içinde görülmeyebiliyor ve aslında orada kimse çalışmamış oluyor (yahut binanın üretimi uzun süreçte de bir hayli düşük oluyor). Kaybolan insanlar, depoya gitmesi gerekirken kaybolan hasatlar ve bir işçi öldüğünde habersiz olarak atanan ama o yapıya uygun olmayan insanlar oyunun en büyük eksisini oluşturuyor. Bu yüzden besin toplamaya ve yemek üretimine ket vurulmuş oluyor.

Erken erişim sürecinde bug ve hataların olması normaldir ama özellikle şehir kurma oyunlarında elzem olan besin kaynağının toplanması ve bunun vatandaşlara gitmesi problemli olduğunda oyuncu da deneyime adeta eksi puanla başlıyor. Dolayısıyla bu sistemin erken erişim sürecine girilmeden oturtulmuş olmasını beklemekteydim.
lv2.jpg


Tamamlanan hedeflerle birlikte gümüş ve ün kazanarak oynanışı derinleştiren özelliklere de açılabiliyorsunuz. Gümüş, vatandaşların mutluluğunu arttıran dekoratif ürünler almanızı ya da yürüme bonusu sağlayan yollar yapmanızı sağlarken ün ise “Tree of Life” ismindeki yetenek ağacında bonuslar elde etmenizi sağlıyor. Geldiğim noktaya kadar ise yetenek ağacının yeni yapılar açmak dışında çok derin bir etkisini göremedim. Genellikle %1-5 arasındaki artış bonuslarını, bu noktada şehrime katkı sağlama düşüncesinden çok puan harcamak isteğimden elde ettim diyebilirim.

Land of the Vikings’in bir olumlu noktası da mikro yönetim ve vatandaş/işçi atamada çıkıyor. Bebekler dışında her vatandaşın bir mesleği ve dört ana özelliği (şans, akıl, güç, hız) oluyor. Vatandaşlar, özelliklerine göre bazı işlere daha yatkın oluyor ve dolayısıyla örneğin toplama kulübesine eli yatkın ve hızlı insanları, avcılık kulübesine ise güçlü insanları koymanız gerekiyor. Rimworld gibi stratejik türdeki yapımlarda gördüğümüz bu sistem, bir o kadar karmaşık olsa da bu tür bir yapımda görmek hoşuma gitti. 20’den fazla meslek, sürüsüne bereket vatandaş, çeşitlilik diz boyu!

Oynanışı derinleştiren olan bu sistem, tabii ki bug ve hatalar yüzünden aksayabiliyor. Bu yüzden neredeyse her binaya sürekli olarak bakmak ve yerleştirdiğiniz kişilerin aynı olup olmadığına dikkat etmeniz gerekiyor. Doğal olarak bu da bir yerden sonra can sıkıyor. İşçiler, şehri yönetme kabiliyetinize göre aç veya yorgun olabiliyor ve onları Age of Empires’taki işçilerden daha takip edilesi ve derinlikli kılıyor.
Şehri bol bol konuştuk, bir de atmosferi ve diğer oynanış elementlerini tartalım


Her şehir kurma oyununda olduğu gibi gece-gündüz ile mevsim döngüsü bulunuyor. Kış mevsimi, benim gibi hazırlıklı girmeyen kişilere ve dolaylı olarak vatandaşlara acılar çektirebiliyor. Mevsimlerin bir ağırlığının olmasının, oynanışa olan etkileri görülebiliyor. Günler dilediğiniz hız seçeneğine göre geçerken hatalar burada da karşımıza çıkıyor. Özellikle oyunda geçen bir veya iki günde vatandaşların belki de altı-dokuz yıl kadar yaşlanmaları ve ölüme daha da yaklaşmaları fark edildiğinde oldukça sinir bozucu.

Şehir atmosferi olabildiğince iyi verilmiş olsa da bina tasarımları, gemiler ve dekoratif özellikler dışında Viking dönemine çok da ısınamadım. Nitekim Viking isimleri veya evlerin o bildiğimiz ikonik çatılarının olması dışında Viking atmosferi daha da iyi hissettirilebilirdi.
lv4.jpg


Doğal afetler ve oynanış esnasında çıkan rastgele olaylar deneyime kısmen olumlu özellikler katsa da bunların derinleştirilmesi gerekiyor. Ayarlardan kapatılabilen doğal afetlerin şayet olması durumunda vermiş olduğu hasarlar korkunç boyutta. Absürtlük adına örnek vermek gerekirse bir yıldırım çarpması, sekiz evi birden yok edebiliyor. Rastgele olaylar da oynadığım süre içerisinde dışarıdan gelen insanları kabul edip etmeme veya bir vatandaşın zorbalığa uğradığında alacağı teselliden ibaretti. Tabii bu noktada haritaya da farklı objeler veya binalar eklenip keşif hissiyatı da arttırılabilirdi.
Kontroller ve diğer teknik özellikler nasıl?


Genel olarak oyunun teknik kapasitede iyi bir iş çıkarttığını düşünüyorum. Optimizasyon konusunda bir sıkıntı çıkarmayan yapım, mouse ve WASDQE tuşlarıyla kamera kontrollerine sahip. Kamera çevirme hızı ayarlardan ayarlanabiliyor. Ancak bazı binalara tıkladığınızda kamera otomatik olarak yaklaştırıyor ve bu ayar başka bir yere tıkladığınızda geriye alınmıyor. Dolayısıyla bu da can sıkıcı olabiliyor. Bu yüzden yaklaşma ve uzaklaştırma için bir bar eklemenin de daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Oyunun NVIDIA DLSS teknolojisini sunduğunu da belirtelim ki yapım “High” ayarda görsel anlamda tatmin sağlıyor (Epic isimli High’ın da üstü grafik ayarı mevcut).
Vikinglere son bir yorum yapalım ve Valhalla’yı bekleyelim


Land of the Vikings, özünde ciddi bir potansiyel barındıran şehir kurma oyunlarından biri olarak öne çıkıyor. Türk bir geliştirici stüdyosu olan Laps Games’in geliştirilip Iceberg Interactive’in yayınladığı yapım, erken erişim sürecinde bile güzel bir oynanış deneyimi vaat ediyor.

Türk yapımı oyunları sıkça gördüğümüz bu aralarda her ne kadar mutlu olsak da ortaya çıkan ürünün en iyi derecede sunulması gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla oyun, bu erken erişim sürecini kaliteli değerlendirip oynanışı derinleştirecek elementler eklemeye ve en önemlisi bug ile hataları temizlemeye yoğunlaşmalıdır. Land of the Vikings, erken erişim sürecinden çıktığında inanıyorum ki sunduklarının çok daha üstüne koyacaktır.
 
Üst