XDefiant İnceleme

[srocenter Can]

Ubisoft‘un ücretsiz oynanabilir (free-to-play) birinci şahıs nişancı (FPS) oyunu XDefiant, hızlı tempolu çatışmalar ve özelleştirilebilir karakterler sunarak FPS türünde bir farklılık yaratmayı hedefliyor. XDefiant ücretsiz olarak ve Türkçe dil desteği ile çıkışını gerçekleştirdi. Peki XDefiant bizlere neler sunuyor? Oyun nasıl olmuş? Tüm detaylarıyla XDefiant inceleme yazımız yayımda!
XDefiant İnceleme




XDefiant’ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, farklı fraksiyonlar ile gelmesi. Bu fraksiyonlar, Ubisoft’un diğer popüler oyun serilerinden ilham alınarak oluşturulmuş. Tom Clancy’s Ghost Recon, Splinter Cell, The Division ve Far Cry gibi oyunlardan esinlenen fraksiyonlar, oyunculara farklı yetenekler ve oyun tarzları sunuyor. Gelecek sezonlar ile bu fraksiyonların (karakter sınıfları) sayısının artacağı Ubisoft tarafından şimdiden onaylandı.

Her fraksiyonun kendine has yetenekleri ve silahları var. Bu yetenekler oynanışa stratejik derinlik katmak konusunda oldukça başarılı dizayn edilmiş. Oyuncular oyun tarzlarına uygun fraksiyonu seçerek özelleştirilmiş deneyimler yaşayabilirler. Fraksiyonların sunduğu bu çeşitlilik, farklı oyun stillerini denemenizi ve sürekli yeni stratejiler geliştirmenize de olanak tanıyor.

Oynanış açısından XDefiant, hızlı tempolu ve akıcı bir deneyim sunuyor. Hareket mekaniği ve silah kullanımı oldukça seri. çatışmaların yoğun temposu ve reflekslere dayalı yapısı, FPS severler için tatmin edici anlar yaratıyor. Ben de oyunun bu hızlı tempolu doğasından oldukça keyif aldım ve sürekli tetikte olma hissi, oyun boyunca yüksek bir adrenalin seviyesi sağladı.

Bu hızlı oynanış, oyuncuları sürekli olarak stratejik düşünmeye ve hızlı kararlar vermeye zorluyor, bu da oyunun dinamik yapısını pekiştiriyor. Yüksek kare hızının bu noktada katkısı da elbette var. Silah ve karakter özelleştirmeleri, XDefiant’ın bir başka güçlü yönü. Oyuncular, karakterlerini ve silahlarını geniş bir yelpazede özelleştirebiliyorlar.

Silahlara uygulanan farklı modifikasyon seçenekleri, benim gibi ayrıntılara önem veren oyuncular için büyük önem arz ediyor. Rengarenk, şekilli şukullu silahları sevmek suç mu?… <3 XDefiant’ın grafikleri, tatmin edici bir görsellik sunuyor. Haritaların dizaynı ve çevresel ışıklandırmaları, oyunun dünyasını daha çekici hale getirmiş. Karakter animasyonları ve silah efektleri de oldukça başarılı.

Yapımın ücretsiz bir oyun olduğunu göz önünde bulundurmakta yarar var. Kimsenin bu oyundan bir Red Dead Redemption 2 kalitesinde grafikler sunmasını beklediğini düşünmüyorum. Buna rağmen stüdyo sunabileceğinin en iyisini sunmaya çalışmış.

Ses tasarımı da oyunun atmosferini güçlendiren unsurlardan biri. çatışma sesleri ve karakter seslendirmeleri, oyunun atmosferini daha gerçekçi hale getiriyor. Özellikle silah seslerinin gerçekçiliği, çatışmaların daha yoğun hissedilmesini sağlıyor. Ses tasarımı, genel oyun deneyimine önemli bir katkı sağlıyor ve sizi oyunun dünyasına daha fazla çekiyor.

Bu kadar övgü yeter. Gelelim XDefiant’ın en can sıkıcı noktasına. Denge! Bazı fraksiyonlar ve yetenekler diğer sınıflara göre garip bir şekilde daha güçlü kılınmış ve bu da rekabetçi ortamda adaletsizliklere yol açabiliyor. Oynadığım süre boyunca bazı fraksiyonların belirgin bir şekilde daha baskın olduğunu fark ettim ve bu durum, zaman zaman oyun deneyimimi olumsuz etkiledi.

Ubisoft’un bu denge sorunlarını çözmesi, oyunun uzun vadeli başarısı için kritik önem taşıyor. Denge sorunları, rekabetçi oyun deneyimini zedeleyebileceği için, Ubisoft’un bu konuda yapacağı güncellemeler önemli. Oyun modları açısından XDefiant, klasik FPS modlarını beraberinde getirmiş. Team Deathmatch, Domination ve Zone Control gibi modlar, oyunculara belli bir süreliğine farklı oynanış deneyimleri sunuyor.

İlk bakışta çeşitli haritalar ve oyun modları sunulsa da, uzun vadede içerik tekrarı problemi ortaya çıkabilir. Maalesef online oyunların en büyük sorunlarından biri modlar. Bu hemen hemen her online oyunda karşılaştığımız bir sorun. Aynı haritalarda ve modlarda oynamaktan sıkılmak, oyuncuların oyuna olan ilgisini azaltabilir.

Teknik açıdan, XDefiant’ın bazı sorunlarla mücadele ettiği de bir gerçek. Bağlantı sorunları, sunucu hataları ve performans düşüşleri gibi teknik aksaklıklar, oyun deneyiminizi olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle yoğun saatlerde yaşanan bağlantı problemleri, oyun keyfinizi kaçırabilir. Karşılaştığım bağlantı sorunları ve oyun içi kare hızı düşüşleri, zaman zaman dişlerimi sıkmama sebebiyet vermedi değil.

Oluşan lag yüzünden vurulmanın verdiği sinir tarif edilemez…

Oyun içi ekonomisi ve mikro ödeme sistemi de değerlendirilmesi gereken bir diğer önemli konu. Oyun içi satın alımlar ve kozmetik ögelere erişim, özellikle Türk lirası üzerinden biraz tuzlu bir fiyatlandırmaya sahip. Düşür şu fiyatları ey Ubi! XDefiant’ın gelecekteki güncellemeleri ve genişlemeleri, oyunun başarısını belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.

Oyunun sürekli olarak güncellenmesi ve yeni özelliklerle zenginleştirilmesi, XDefiant’ın uzun vadeli başarısını garanti altına alabilir gibi geliyor. İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; XDefiant, Ubisoft’un FPS türüne getirdiği ilginç ve yenilikçi bir deneme olarak dikkat çekiyor. çeşitli fraksiyonlar ve hızlı tempolu oynanış, oyunu ilk başta çekici kılarken, denge ve içerik konusundaki eksiklikler uzun vadede oyuncu kitlesini oyundan uzaklaştırabilir.

Teknik sorunların da eklenmesiyle, XDefiant’ın başarısı, Ubisoft’un bu sorunlara nasıl çözümler getireceğine bağlı olacak gibi duruyor. Oyunun, gelecekte yapılacak güncellemeler ve iyileştirmelerle daha dengeli ve zengin bir deneyim sunma potansiyeli taşıdığı da unutulmamalı. Aşılması güç sorunlar değil. Yukarıda bahsettiğim olumsuzluklar dışında XDefiant ile geçirdiğim 32 saatlik deneyimimden oldukça keyif aldım.

Son olarak buradan bir Tom Clancy’s Rainbow Six: Siege 2 çıkar mı?… Mmm bu soruya cevap vermek için henüz daha çok erken olduğu görüşündeyim.İlginizi çekebilir:Â

Peki siz XDefiant inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunu oynamayı planlıyor musunuz? Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.