Police Simulator: Patrol Officers İnceleme

[srocenter Can]

Şapkanızı, rozetinizi ve devriye aracınızın anahtarlarını alın; polislik taslamaya gidiyoruz! Police Simulator: Patrol Officers, tipik bir Amerikan şehrinde bir polis memuru olarak suçla mücadele etmemize olanak sağlıyor. Aesir Interactive’in geliştirdiği ve astragon Entertainment‘ın yayıncılığını üstlendiği Police Simulator: Patrol Officers çıkışını gerçekleştirdi.

Peki Police Simulator: Patrol Officers, simülatör oyunların yayıncılığını üstlenmesiyle ünlü astragon Entertainment’ın envanterine yakışacak nitelikte bir yapım mı? Bizlere neler sunuyor? İşte tüm detaylarıyla Police Simulator: Patrol Officers inceleme yazımız yayımda!
Police Simulator: Patrol Officers İnceleme




Oyunumuz, yemyeşil parklar ve ilginç reklam panolarıyla dolu bir kentsel manzaraya sahip olan Brighton şehrinde geçiyor. Farklı cinsiyetleri, ırkları ve medeni durumları temsil eden sekiz farklı polis memurundan biri olarak oynamayı seçebilirsiniz. Konuyla ilgili olması ihtimaline karşı evli bir kadın olarak oynamayı tercih ettim.

Bu seçimimin oyuna en ufak bir etkisinin olmadığını keşfettiğim an ise biraz hayal kırıklığına uğramadım değil. Bildiğiniz dulum ben!? Karakterinizi seçtikten sonra, bir hafta boyunca hangi vardiyaları üstleneceğinizi seçebileceğiniz bir haritaya yönlendiriliyorsunuz. Her yetki alanı araç devriyeleri veya gece vardiyaları gibi belirli vardiya türlerine sahip.

Vardiya puanları kazandıkça farklı vardiya türlerinin ve Brighton’da devriye gezmek için daha fazla bölgenin kilidini açtığınızı fark edeceksiniz. Bu, polis işlerine yönelik farklı araç ve gereçlerin her vardiyadan sonra kademeli olarak size verileceği anlamına geliyor. Haritadan bir vardiya seçtiğinizde gerçek zamanlı olarak ne kadar süre çalışmak istediğinizi de seçmekte özgürsünüz.

En uzun vardiya doksan dakika. Uzun vardiyalar size vardiya puanı kazanmak için daha fazla şans vereceğinden, çalışma saatlerinizi uygunluk durumunuza göre ayarlamakta yarar var. Bu süreçte alacağınız yanlış kararların size puan kaybı olarak geri döneceğini de belirtmeden geçmeyelim. Yanlışlıkla bir sivili sorguya çekmek veya silahla vurmak bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Eğitim kelimesinin fısıltısı bile duyulmadan ilk vardiyanıza atılıyorsunuz, ki bu da şüphesiz hata riskinizi arttırıyor. E peki püf noktaları nereden öğreneceğim dediğinizi duyar gibiyim. Brighton vatandaşlarına polislik yapmak için bilmeniz gereken her şeyi açıklayan uzun bir el kitabı incelenmek üzere size verilecek. Tuhaf bir şekilde, el kitabını okumak için durduğunuzda bile zaman akıyor…

El kitabı ara yüzü felaket şekilde dizayn edilmiş. Beyaz bir arka plan üzerindeki tonlarca küçük, ince metin okumayı inanılmaz derecede zorlaştırıyor. Neyse ki, oyunun ilk birkaç saati ceza hukuku hakkında derin bilgi sahibi olmayı gerektirmiyor çünkü kendinizi insanlara sadece çöp attıkları veya kötü park ettikleri için ceza keserken bulacaksınız.

Daha fazla araç ve alanın kilidini açtığınızda, hız yapan arabaları tespit etmek, trafik kazalarını araştırmak ve grafiti sanatçılarını yakalamak gibi biraz daha heyecan verici etkinliklere erişebilirsiniz. Bunlar tekrarlayan devriye işlerinin monotonluğunu biraz kırıyor. Bir araba kazasını araştırırken, tatmin edici bir rapor sunmak için bir dizi işlem yapmanız gerekiyor.

Tanıkları sorgulamak, hasarlı araçların fotoğraflarını çekmek, yaralılar için ambulans çağırmak ve sürücülerde madde bağımlılığı veya yasa dışı faaliyet belirtileri olup olmadığını araştırmak görevleriniz arasında. Bu, etkileşim çarkından seçilecek menü seçeneklerinin bir listesi haline geliyor ve nadiren fazla düşünme veya dedektiflik bilgisi gerektiriyor.

Ne yazık ki Police Simulator’ün temel oyun döngüsü eğlence anlayışından yoksun bir yapıya sahip. Davalar yüzeysel ve tekrara binecek şekilde dizayn edilmiş. Üzdü. Bus Simulator’a saatlerini gömen biri olarak Police Simulator’un tatminkarlık duygusu oluşturmaktan çok uzakta olduğunu rahatlıkla dile getirebilirim.

Brighton, Black Lives Matter hareketinin hiç yaşanmadığı bir evrende geçiyor gibi hissettiriyor. Yapım, “iyi polis olmayı” vatandaşlara merhaba demek için bir düğmeye basmaya indirgiyor. Diğer kolluk kuvvetleriyle çok az veya hiç etkileşim sağlayamıyorsunuz. Açık dünya grafiksel açıdan etkileyici olsa da etkileşimden uzak bir altyapıya sahip. Ben doğru oyunda olduğuma emin miyim?

Police Simulator aynı zamanda teknik hatalarıyla da oyuncuya işkence çektiriyor. Yaklaşık 18 ay erken erişimde kalmasına rağmen, Police Simulator’ün çeşitli hataları hala içerisinde barındırıyor oluşu şaşırtıcı. En basitinden, bazı alanlardaki çarpışmalar havada süzülmenize neden oluyor. Trafik kazalarında NPC’lerin ayaklanıp ortadan kaybolması da atmosferi etkileyen hatalara bir örnek olarak gösterilebilir.

Police Simulator içerisinde çevrimiçi çok oyunculu mod da barındırıyor. Devriyenize bir arkadaşınızı ortak edebilir ve beraber suçluların peşine düşebilirsiniz. İnceleme yazımızı toparlayacak olursak; Police Simulator: Patrol Officers, varlığıyla bile beni rahatsız eden bir proje. Böyle olmamalıydı. Hayallerim bu yönde değildi… Patrol Officers, ne simülasyon olacak kadar gerçekçi ne de gerçek bir oyun olacak kadar ilginç bir temel oyun deneyimi sunuyor.

Police Simulator: Patrol Officers neredeyse her açıdan hedefi ıskalıyor. Pardon, Türkçe dil desteğini barındırıyor oluşu ıskalamadıkları tek hedef olabilir. Yatacak yerin yok Aesir Interactive! Rozetim sizde kalabilir, ben kocama gidiyorum. Peki siz Police Simulator: Patrol Officers inceleme yazımız hakkında ne düşünüyorsunuz?İlginizi çekebilir:Â

Düşüncelerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesi üzerinden bizlerle paylaşmayı unutmayın sevgili geek.com.tr okuyucuları.